Print this page

Nureddin Şirin: İRAN İSLAM İNKILABI 35.YILINDA…

Rate this item
(0 votes)

İran İslam İnkılabının 35. Yılı programında konuşan Nurettin Şirin, “İmam Humeyni tarihin damarıdır. İmam hakkı temsil ediyor. İnkılabı korumak inkılabı gerçekleştirmekten zordur” dedi.

35.Yılında İran İslam İnkılabı münasebetiyle Kudüs İslami Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği bir panel düzenledi. Panele konuşmacı olarak yazar Nurettin Şirin katıldı. Şirin, Konuşmasında 35. Zafer yıl dönümünü Türkiye’nin her tarafında benimsendiğini söyleyerek “bu İnkılabın 35 yıl sonra ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladığını belirtti. 22 Şubat Allah’ın günü olduğunu bu kavganın hak ile batıl kavgası olduğunu hak ile batıl savaşı ezele kadar devam edeceğine işaret eden Şirin, Yeryüzünün bütün mustazafları önder olana kadar bu davanın devam edeceğini söyledi.

Nurettin Şirin konuşmasına şöyle devam etti:

İmam Humeyni tarihin damarıdır. İmam hakkı temsil ediyor.

Biz ne Şah’a ne de Humeyni’ye yabancı değiliz. Şah’ı tanımak istiyorsak, Firavun’u aramamız lazım, Zalimleri aramamız lazım, Ebu Süfyan’ı aramamız lazım. İmam Humeyni’yi aramak istiyorsak Hazreti Muhammed’e bakmamız lazım, Hazreti Ali’ye bakmamız lazım, Hazreti Zeyneb’e bakmamız lazım. İmam Humeyni tarihin damarıdır. İmam hakkı temsil ediyor.

İnkilabı korumak inkılabı gerçekleştirmekten zordur

İslam inkilabı ilan edildiği zaman saldırılar hiç etsik olmadı. Buna rağmen inkilap halen dimdik ayaktadır. İnkilabı korumak inkılabı gerçekleştirmekten zordur. İran islam inkilabı gerçekleştirildikten sonra, İmam Humeyni’nin uçağı bombalanacak dediler ama imam bunların hiç birisini dinlemedi.

Devrim hak yoluyla gerçekleşti

Hem doğu emperyalizme karşı hem de batı emperyalizme karşı inkılap gerçekleşti.

Diyorlar ki: “devrim gerçekleştiği zaman İmam Humeyni solcuları kullandı sonra da bıraktı” dediler. Öyle bir şey yok. İmam kesinlikle öyle bir şey yapmadı. Devrim gayri meşru yollarla gerçekleşmedi. Devrim hak yoluyla gerçekleşti. Ben bu inkılabın 35 yıl sonra ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlıyorum.

“Kahrolsun Amerika” sloganı

İran’da İslam Devrimi gerçekleştiğinde, bu devrime tanıklığımızda öğrendiğimiz ilk slogan “Kahrolsun Amerika”sloganı olmuştu. İslam Devrimi’nde bu sloganın anlamı, kurulan yeni İslam Cumhuriyeti nizamına karşı Amerika’nın sergilediği düşmanca tavra karşı İran halkının ürettiği bir slogan olmaktan öte, devrimin zafere ulaşmasının öncesinde de Amerikan emperyalizminin İran’daki varlığına yönelik öfke ve tepkiyi yansıtıyordu. Zira, İslam Devrimi, yerelde tağuti şahlık rejimine karşı bir devrim olsa da, bu şahlık rejimini ayakta tutan, bu rejimi kendisine bölgede bir kale olarak gören, bunun için de her açıdan silahlandırıp destekleyen Amerika idi. İran’da İslam Cumhuriyeti’nin nizam ve devrim politikasının belirleyen ve yöneten asıl eksen devrim rehberliği makamıdır. İslam Devrimi lideri Seyyid Ali Hamenei, İslam Cumhuriyeti’nin Amerika ve siyonist rejim karşısındaki duruşunu net bir şekilde ortaya koymuş.

İmam Hamenei’ye göre, Amerika, “baş emperyalist” ülkedir

Zira İmam Hamenei, siyonist rejimin “yıkılmaya mahkum bir rejim” olduğunu belirterek, bu rejimi “mundar bir kuduz köpek”e benzetmiştir. Yine İmam Hameyni’ye göre, Amerika, “baş emperyalist” bir ülkedir ve Amerika’ya hiçbir zaman güvenilmez. Dünyadaki zulümlerin baş sorumlusu da Amerika’dır.

Bundan sonra, İran’ın İslam devrimi çizgisinde devam edip etmediğinin başlıca göstergesi, bir kanser mikrobu olan siyonist rejim karşısındaki tutumudur.

Eğer İslam Cumhuriyeti, yönetim ve halkı ile, siyonist rejim karşısında geri adım atarsa, siyonizme karşı mücadele cephesindeki rolünü terk ederse ve Filistinlilerin bütün Filistin özgürleşinceye kadar olan sürdürdükleri direnişe, bugüne kadar sağladığı desteği geri çekmeye başlarsa, bu durum İran İslam Cumhuriyeti’nin hem İslam devrimi çizgisinden saptığı, hem de İslam Cumhuriyeti’nin kurucu önderi İmam Humeyni’nin yolunu terk ettiği anlamına gelecektir./

 Cesim İlhan

Read 2664 times