Print this page

ABD'nin 12 Maddelik İran Kararnamesinin Perde Arkası

Rate this item
(0 votes)
ABD'nin 12 Maddelik İran Kararnamesinin Perde Arkası

Ünlü Arap analist, Amerika'nın İran’a dayatmaya çalıştığı şartların aslında İsrail'in bölgede tam bir hakimiyet kurmasına hizmet ettiğini ve Pompeo'nun konuşmasında resmen Netanyahu ve Lieberman'ın sözcülüğünü yaptığını vurguladı.


 Qodsna'nın haberine göre, Arap analist Abdulbari Atvan Rey El'yevm gazetesinde şöyle yazdı:

Amerika'nın İran için hazırladığı 12 maddelik kararname, özetle İran hakkında benzersiz ve tarihî ambargo kararı, ABD’nin İran hakkında değişen stratejisi ve ülkedeki yönetimin düşmesi için ortaya konan azmin bir göstergesidir. Tıpkı bundan önce de Irak ve Libya'da değişiklik yapmak istedikleri zaman uygulamaya koydukları yöntemler gibi.

Atvan ayrıca, Amerika'nın şartlarını 4 eksende özetlemenin mümkün olduğu kanısında:

1- İran'ın füze programlarını sonlandırmak ve ülkenin füze depolarını imha etmek 

2- İran'ın teröre(!) olan maddî desteğini kesmek, yani Lübnan'da Hizbullah'a, Filistin'de HAMAS ve İslâmî Cihad'a ve Irak'ta da Haşd-i Şabi'ye yapılan yardımlar kastedilmektedir.

3- İran'ın -birinci derecede Filistin ikinci derecede ise Lübnan, Suriye ve Irak kastedilerek-  Ortadoğu’daki çatışmalara dahil olmasını önlemek

4- İran'ı Suriye'den tamamen çıkarmak ve bu ülkedeki askerî varlığına son vermek

Atvan , Amerika'nın "İran Şartları"nın , İsrail'in bölgede tamamen bir hakimiyet kurması ve İran tehdidinin ortadan kalkması hedefine hizmet ettiğini savunuyor ve de Pompeo'nun ifadelerinin, Netanyahu ve Lieberman'ın sözcülüğünü yaptığını açıkça gösterdiğini beyan ediyor.

Amerika'nın İran'a ve müttefiklerine gönderdiği tehdit mesajları ise, İran'a karşı uygulanacak olan tarihî yaptırımların tıpkı şu an Kuzey Kore'ye uygulanan ve daha önce de Irak'a uygulanmış olan yaptırımlar gibi olacağından dem vurmakta. Çünkü Trump hükümeti artık Obama hükümeti gibi müsamaha göstermek istemiyor ve Kuzey Kore'nin şimdiki durumunu önceki Amerika hükümetlerinin siyasetinin bir sonucu olarak değerlendiriyor.

İran'ın Amerika'ya ne  tür bir tepki vereceği şu an belli değil; acaba uranyum zenginleştirilmesinin hızlandırılmasına baştan mı başlar yoksa Asya ve Avrupa'daki müttefikleri tarafından konumlandırılmayı mı bekler bilinmez?

Bu sorulara hemen yanıt vermek güç. Ancak Pompeo'nun ifadelerinin açıkça İran'a savaş ilan etmek olduğu ortadadır ve İran'daki mevcut düzenin devrilmesi için Trump hükümetinin belirlediği hedeflerin değiştiğini göstermektedir.

Şu an Trump, Bolton ve Pompeo savaş davulları çalmaktadır ve gelecekte her şeyi yerle bir edecek bir kasırgaya dönüşecek olan "kaos rüzgarları" esmektedir. Bu isimler Arap'tan, Müslümandan ve İslam'dan nefret eden ırkçı kişilerdir ve unutmayalım ki Beyaz Saray'ın bu günlerdeki gerçek hakimi de Netanyahu'dur.

kudusgunu.com

Read 1741 times