Print this page

Geleceğe Küresel Yürüyüş: Erbain

Rate this item
(0 votes)
Geleceğe Küresel Yürüyüş: Erbain

Bismillah

Dünyanın çeşitli bölgelerinde eşine az rastlanır bir çoşku ve heyecan var bu günlerde. İnsanlar yüzlerce,binlerce gruplar halinde aynı maksada doğru hareket halindeler. O maksat Necef’tir. Dünyanın en büyük yürüyüşüne başlamak,milyonlar deryasına katılıp Necef- Kerbela arasındaki 90 Km’lik mesafede yürümek için yollara düşmüş bulunuyorlar.

Erbain merasimleri zahirde Kerbela şehitlerini, özellikle de şehitlerin seyyidi İmam Hüseyn’i anmak için düzenlense de gerçekte geçmişe değil geleceğe doğru bir yürüyüştür. Anmanın ötesinde anlamaktır.
Irak’a gitme imkanları olmayanlar ise bulundukları ülkelerde sembolik olarak Erbain Yürüyüşü düzenlemekteler. Bu yürüyüşlere sembolik demek aslında doğru değildir, Huseyn’in(as) mesajını zamanımızdaki insanlara anlatmak, gelecek nesillere taşımak için herkes bulunduğu her yerde yürüyüşler tertiplemeli, bu yürüyüşe katılmalı, en azından yürüyüşlere katılanlarla dayanışma ve yürek birliği içinde olmalıdır.

Her ne kadar bu yürüyüş şimdilik çoğunluğunu Şiilerin oluşturduğu Müslümanlar tarafından yapılsa da gerçekte dünyanın tüm mustaz’af, hakkları ellerinden alınmış ve mazlum bırakılmış halklarının adalete, adil bir küresel düzene doğru yürüyüşüdür.

Bu yürüyüşün startı aslında öndört yüzyıl önce Âlemlere Rahmet Hz. Muhammed(sa) tarafından verilmiş ve sevgili torunu İmam Hüseyin(as) tarafından Medine’den Mekke’ye, oradan da Kerbela’ya yürüyüşüyle devam etmiştir. Tağuutların hakim olduğu dönemlerde ara verilmiş, yavaşlamış olsa da bu yürüyüş hiçbir zaman durmamıştır ve küresel adalet devleti kurulana,ilahi vaad gerçekleşip “Allah’ın salih kulları yeryüzüne varisler olarak yerleşene” kadar da devam edecektir.

Bunun için Erbain yürüyüşünü “Küresel Erbain Yürüyüşü” olarak adlandırmamız daha uygun olur. Bu sadece Şii Müslümanlara mahsus olmayıp tüm Müslümanları, inananları ve mustaz’afları , dünya halklarının %99’unu kapsayan bir harekettir.

Erbain Yürüyüşü bir diriliştir, uyanıştır, basiret kazanmadır, şuurlanma hareketidir. Muhammed’in, Ali’nin, Hüseyn’in çizdiği yolun idrak edilmesi, anlaşılmasıdır. Ali’nin(as) hareminden Hüseyn’in(as) haremeine yürünmesi de zaten bu idrak ve şuurun kazanılması için değil midir?

Peki başka bir yerde değil de niçin Irak’ta? Niçin Necef ile Kerbela arasında? Yeryüzünde insani değerlerin, dinin, adaletin ayakta durması için Ali’den ve Hüseyin’den daha çok fedakarlık yapmış, daha net mesajlar vermiş, gelecek nesillere hakkın, adaletin yerleşmesi uğruna tüm aile fertlerini şehid ve esir vermiş başka bir aile daha var mıdır? Olsa bile Ali’nin, Hüseyn’in soyundandır, Hüseyn’in çizgisinde bulunanlardandır.

Erbain, geleceğe yürüyüştür, çünkü insanlığın geleceğini belirleyecek, tüm tağuuti sistemlerin, müstekbir güçlerin dünya üzerindeki uğursuz sultalarına son verecek küresel harekete bir başlangıçtır, mustaz’afların küresel dayanışmasına bir çağrıdır, bir hazırlıktır.

Peki hangi geleceğe bir yürüyüştür? Nasıl bir gelecekle sonuçlanacaktır bu yürüyüş?

Bu Erbain Yürüyüşleri insanlığın aydınlık geleceğine, zulmün kökünün kazınıp yeryüzünün adaletle dolacağı, her din, her ırk, her coğrafyadan insanların kardeşlik ve barış içerisinde yaşayacağı dünyaya bir yürüyüştür.

Hüseyin, Kerbela ve Aşura’nın mesajı, mücadele anlayışı anlaşılmadan yeryüzünde adalet eksenli bir düzen kurmak mümkün değildir. Öyleyse “zuhur”un hakikat ve zaruretinin anlaşılması için önce Hüseyn’in anlaşılması gerekir.

Mustaz’afların yeryüzündeki bu küresel yürüyüşü sayesinde Hüseyn ve eşsiz ashabının hakkaniyeti, fedakarlıkları, müstekbir/emperyalist güçlerle nasıl mücadele edilmesi ve bu uğurda ölümden korkmamak gerektiği başta Müslümanlar olmak üzere dünyanın mustaz’af halklarınca anlaşılacak, müstekbirler ve tağuutlar hariç tüm dünya halkı Hüseyn aşkıyla hareket edecektir.

İşte böyle bir ortamda beklenen Adalet Güneşi zuhur edecek ve kendisini “Ben Hüseyn’in oğluyum” diye tanıtacaktır. Ve Hüseyin aşıkları özlemini çektikleri dünyanın kurulması için Hüseyn’in oğlunun etrafında toplanacak, O’na yardım edeceklerdir.

Küresel Erbain Yürüyüşü aslında “zuhura” doğru bir yürüyüş ve hazırlıktır.

Küresel Erbain Yürüyüşü her türlü mezhebi, ulusal, ırksal ve bölgesel taassupları ayaklar altına almak, asıl düşmanı, yani müstekbirliğin/emperyalizmin baş temsilcisi uluslararası siyonizm ve ABD’yi tanımak ve onların bölgemizde çıkardıkları kanlı savaşlara son vermek için bir fırsattır.

Ne mutlu bu hakikatleri idrak ederek geleceğe yürüyüşe çıkanlara.

Ziya Türkyılmaz

Read 2720 times