
کارگر
Melek Olmak Gerek
Bismillahirrahmanirrahim
Ramazan ayı insanların Allah‘ın misafiri olduğu ziyafet ayıdır. Ruhumuz ilahi kelimelerden bir kelime, Kuran da ilahi kelamlardan bir kelamdır. Gücünüzün yettiği kadar bu kitabın misafiri olun, bu kitaptan yararlanın, okuyun ve yücelin, kendinizi ucuza satmayın. Ramazan ayında insan böyle bir kitabın misafiri olmalıdır.
Resulullah o nurani beyanlarında şöyle buyuruyor: “Bu ayda istiğfar ederek kendinizi özgür kılın.” Özgürlük en büyük nimetlerdendir. Heva hevesin esaretinden özgür olmak, batıni ve zahiri şeytandan kurtulmak en büyük fazilettir. Yine buyuruyor: “ Allah’ın misafiri olduğunuz bu ayda, günahlarınızın elinde rehin olan nefislerinizi/canlarınızı istiğfar ile kurtarın”. (1) Canlarınız özgür oldu mu melakut aleminin kuşu gibi uçma yeteneğine sahip olacak ve bu ilahi ayetlerin yanında yücelecektir.
Özgür olmayan bir insan, Allah’ın misafiri olmayan bir kimse, bu ziyafetten tatmayan birisinin ne kandisine, ne de topluma bir faydası vardır. Bu insan ne baliğdir ( yetişkin ), ne de mubelliğ (tebliğci). Eğer insan Allah’ın misafiri, “züyufurrahman” olur kendisini özgür kılarak ilahi feyzden nasibini alırsa o zaman tebliğ etme nisabına ulaşır. Öyleyse insan balığ olmadan mubelliğ olamaz.
Biz bu ayda Allah’ın misafirliğine davet edildik; Allah’ın ziyafet sofrasında esma-u hüsna var. Bize buyurmuşlar ki : “Allah’ın ahlakıyla ahlaklanın”.(2) Cuma akşamları Cevşen Kebir duasının okunmasının tavsiye edilmesinin sebebi esma-u hüsna ile ziynetlenmiş bu duadaki isimler ile bereketlenip bu sıfatlara sahip olalım. Allah’ın bu esma-u hüsnasının mazharı olalım. Herkes bulunduğu dalda ve alanda.
Allah’ın misafirlik ayı olan Ramazan ayının en tatlı, en lezzetli ve hazır yemeği Kuran-ı Kerim’in maarifidir. Kur’an bizlere keramet dersi vermektedir. Kur’an kendisini “Kerim” olarak tanıtıyor: “Kuşkusuz bu kitap kerim bir Kuran’dır.”(3) Bu kitap kerimdir, ilim kitabı değildir, hikmet kitabı değildir, fıkıh kitabı değildir. Kerimdir, nuraniyet veren, yayan kitaptır.
Bu kitapta bir yanlışlık yoktur. Bu kitapta hata ve unutkanlık sözkonusu değildir. Bu kitapta aldatma yoktur. Göklerin ve yerlerin gerçeklerini gizleme yoktur; hiçbir varlığın hakkı gözardı edilmemiştir. Bu kitap kerim kitaptır, Ramazan ayı Kur’an ayı diye biliniyorsa o zaman insan keramet dersi alır. Bu kitabın maarifini öğreten öğretmenler de Kerim kimselerdir, kerim varlıklardır, kerim muallimlerdir. Allah-u Teala hepimize iyice anlayalım diye buyuruyor; eğitim sistemindeki kadronun hepsi kerim kadrodur. Önce kendisini Kerim olarak adlandırıyor: “oku seni yaratan Kerim Rabbinin adıyla..”(4) Allah’ın binbir ismi vardır Cevşen kebir duasında okuduğunuz gibi ama Kuran’ın öğretmeni sözkonusu olunca diğer isimlerinin hiçbiriyle tecelli etmiyor, “Kerim” ve “Ekrem” ismiyle tecelli ediyor. Allah insanları Kerim kilmek istiyor sadece Rahim sıfatıyla rahmetini/merhemetini göstermek istemiyor.
Merhamet ve şefkat göstermek yardım kuruluşlarının işidir; mazluma, düşküne, yıkılmışa yardım ve merhameti yardım kuruluşları yapar. Ama burda insanın Kerim kılınmasını isteniyor.
Bazıları hangi elbise içinde olurlarsa olsunlar, hangi sınıftan olurlarsa olsun heva heves ve rüşvet gibi fasadın içinde boğulmaktadır çünkü Kerim sıfatına sahip değiller. Bazıları ise kerimane yaşamaktadırlar bellidir ki bunlar iyi ders okumuşlar, Kuran’ın hizmetine girmişler, günahın pis kokularından rahatsız olup günahtan kaçmışlar. İnsan bu dereceye ulaşamazsa iyi insan olabilir, cennete de girebilir ama Kerim olamamıştır, Kuran’ın öğrencisi olamamıştır, melek sıfatlı olamamıştır. Baskı ve kontrolün sayesinde hırsızlık yapmamak, rüşvet almamak hüner değil ki bu bazı İslami olmayan ülkelerde de vardır; ne Allah’a inanıyorlar, ne kıyamet gününe, ne de cennete. Haysiyetinin gideceğinden korkan, yaptığının ortaya çıkıp rezil olacağından korkan kimsenin bu günahları terk etmesi hüner değil ki, inanmayanlar da aynı gerekçelerden dolayı yapmıyorlar. Bizden istenen bu değildir.
Bizden istenen şudur, filan Kerim öğretmen ders veriyor denildiği zaman, yani keramet dersi veriyor, yani Kerim insan yetiştiriyor, sadece öğretmen/ustad değil.
Kuran’ın buyurduğu “ ...onlar hayvanlardan daha aşağıdır”(5) tabiri hakkımızda söylenmiş olmamalıdır. Üniversite ve ilim havzalarının böyle olmasını istemiyoruz. Bu keramet değildir; biz melekut aleminin uçan melekleri olmasını istiyoruz, ister üzerimizde bir zor ve baskı olsun ister olmasın, ister başkaları bilsin ister bilmesin, ister başkalarının haberi olsun ister olmasın.
Biz rüşvet gibi günahların pis kokusunu alacak dereceye ulaşamazsak henüz yolun yarısındayız. Bizi hırsızlık yapmamamız, rüşvet almamamız için yaratmadı. Çünkü kafirler de aynısını yapmayabilirler. Bizden başka birşey istenmektedir, bizden adam olmamız istenmiş, melekuti sıfatlara sahip olup melek olmamız istenmiş, bunun için Ramazan ayını bizim için karar kılmıştır.
Resul-u Ekrem (s.a.a) buyuruyor: “Günahın kötü kokusu sizi rezil etmektedir, istiğfar ile kendinizi muattar eyleyin, günahın pis kokusu sizi rezil etmesin.”(6) Bir insan çöp kovasının yanından geçerken burnunu tutmazsa demek ki burnu kapanmış pis kokuyu alamıyor, o insan hastadır. Günah da böyledir; günahın pis kokusunu alamayan hastadır, gaflettedir, tezkiye edilmesi gerekir, insanı tezkiye eden Rabbul alemindir bundan dolayı buyuruyor : “Oku! Rabbin en üstün kerem sahibidir, öyle Rab ki kalem ile öğretti”
Allah en üstün kerem sahibidir yani keramet dersi veriyor, melek terbiye etmek istiyor.
AYETULLAH CEVADİ AMULİ
Dipnotlar:
1-Bihar-ul Envar, cild/ 56, s.220
2- Bihar-ul Envar, cild/ 58, s.129
3- Vakia/ 77
4-Alak/3-4
5-Araf/ 179
6- Bihar-ul Envar, cild/ 7, s.287
Rasthaber
Ramazan Ayında Her Güne Ait Kısa ve Özel Dualar
Büyük fazilet ve sevapları olduğu bildirilen aşağıdaki duaları, İbn-i Abbas Resulullah’tan (s.a.a) nakletmiştir:
اللهمَ اجْعلْ صِيامي فيه صِيام الصّائِمينَ وقيامي فيهِ قيامَ القائِمينَ ونَبّهْني فيهِ عن نَومَةِ الغافِلينَ وهَبْ لي جُرمي فيهِ يا الهَ العالَمينَ واعْفُ عنّي يا عافياً عنِ المجْرمينَ
1. Günün Duası: "Allahummec'al siyamî fîhi siyam'es-saimîn ve giyamî fîhi giyam'el-gâimîn ve nebbihnî an nevmet'il-ğâfilîn ve heb lî curmî fîhi ya ilâh'el-âlemin ve'fu annî ya âfiyen an'il-mucrimîn."
Anlamı: Allah'ım! Bu günde tuttuğum orucu gerçek oruç tutanların orucu gibi ve ibadetimi gerçek ibadet edenlerin ibadeti gibi kıl; bu günde beni gafillerin uykusundan uyandır; suçumu bu günde bağışla; ey âlemlerin ilâhı! Affet beni, ey suçları affeden. Rabbim!
اللهمّ قَرّبْني فيهِ الى مَرْضاتِكَ وجَنّبْني فيهِ من سَخَطِكَ ونَقماتِكَ ووفّقْني فيهِ لقراءةِ آياتِكَ برحْمَتِكَ يا أرْحَمَ الرّاحِمين
2. Günün Duası: "Allahumme garribnî fîyhi ilâ merzâtike ve cennibnî fîyhi min sehatike ve negimatike ve veffignî fîyhi li-girâeti âyâtike bi-rahmetike ya erhem'er-râhimîn."
Anlamı: Allah’ım! Bu günde beni kendi hoşnutluğuna yakınlaştırıp, gazap ve azabından uzaklaştır. Bu günde ayetlerini okumaya beni muvaffak kıl; rahmetin hakkına ey merhametlilerin en merhametlisi.
اللهمّ ارْزُقني فيهِ الذّهْنَ و التّنَبيهَ و باعِدْني فيهِ من السّفاهة و التّمْويهِ و اجْعَل لي نصيباً مِنْ كلّ خَيْرٍ تُنَزّلُ فيهِ بجودِكَ يا أجْوَدَ الأجْوَدينَ
3. Günün Duası: "Allahummerzugnî fîh'iz-zihne ve't-tenbîh ve bâidnî fîhi min'es-sefâheti ve't-temvîh vec'al lî nesîben min kulli hayrin tunzilu fîh, bi-cûdike ya ecved'el ecvedîn."
Anlamı: Allah'ım! Bu günde bana zekâ ve uyanıklık (ibadet ve itaatten gafil olmama) hali ver; beni cahillik ve batıl işlerden uzaklaştır. Bu günde indirdiğin her hayırdan bana da bir nasip ayır; cömertliğin hakkına ey cömertlerin en cömerdi!
اللهمّ قوّني فيهِ على إقامَةِ أمْرِكَ و اذِقْني فيهِ حَلاوَةَ ذِكْرِكَ و أوْزِعْني فيهِ لأداءِ شُكْرَكَ بِكَرَمِكَ و احْفَظني فيهِ بِحِفظْكَ و سِتْرِكَ يا أبْصَرَ النّاظرين
4. Günün Duası: "Allahumme gavvinî fîhi alâ igameti emrik ve ezignî fîhi halâvete zikrik ve evzi'nî fîhi li-edâi şukrik bi-keramik vehfeznî fîhi bi-hifzike ve sitrik, ya ebsar'an-nâzirîn."
Anlamı: Allah’ım! Bu günde emrini uygulamak için beni güçlendir; bu günde zikrinin güzel tadını bana tattır; kereminle beni bu günde şükrünü eda etmek için hazırla; bu günde hıfzın ve örtünle beni (günah ve beladan) koru; ey basiretlilerin en basiretlisi!
اللهمّ اجْعَلْني فيهِ من المُسْتَغْفرينَ و اجْعَلْني فيهِ من عِبادَكَ الصّالحينَ القانِتين و اجْعَلْني فيهِ من اوْليائِكَ المُقَرّبينَ بِرَأفَتِكَ يا ارْحَمَ الرّاحِمين
5. Günün Duası: "Allahummecalnî fîhi min'el-musteğfirîn, vec'alnî fîhi min ibâdik'es-sâlihîn'el-gânitîn, vec'alnî fîhi min evliyâik'el-mugarrabîn, bira'fetike ya erham'er-râhimîn."
Anlamı: Allah'ım! Bu günde beni mağfiret dileyenlerden, sana itaat eden salih kullarından ve mukarreb velilerinden kıl; lütuf ve şefkatin hakkında ey merhametlilerin en merhametlisi!
اللهمّ لا تَخْذِلْني فيهِ لِتَعَرّضِ مَعْصِتِكَ و لا تَضْرِبْني بِسياطِ نَقْمَتِكَ و زَحْزحْني فيهِ من موجِباتِ سَخَطِكَ بِمَنّكَ و أياديكَ يا مُنْتهى رَغْبةَ الرّاغبينَ
6. Günün Duası: "Allahumme la tehzulnî fîhi li-tearruzi ma'siyetik, velâ tazribnî bi-siyâti negimetik, ve zehzihnî fîhi min mûcibâti sehatike, bi-mennike ve eyâdîke, ya muntehâ rağbet'ir-râğibîn."
Anlamı: Allah'ım! Sana karşı işlediğim günahtan ötürü bu günde beni yalnız bırakma; azap kırbacınla beni cezalandırma; bu günde gazabına vesile olacak şeylerden beni uzaklaştır; -sonsuz- lütfün ve nimetlerin hakkına, ey şevkli insanların en büyük arzusu!
اللهمّ اعنّي فيهِ على صِيامِهِ و قيامِهِ و جَنّبني فيهِ من هَفَواتِهِ و آثامِهِ و ارْزُقْني فيهِ ذِكْرَك بِدوامِهِ بتوفيقِكَ يا هاديَ المُضِلّين
7. Günün Duası: "Allahumme einnî fîhi alâ siyamihi ve giyamih, ve cennibnî fîhi min hefevatihi ve asamih, verzugnî fîhi zikreke bi-devamihi, bi-tevfigike ya hadiy'el-muzillîn."
Anlamı: Allah'ım! Bu günde oruç tutup ibadete durmam için bana yardımcı ol; bu günün sürçme ve günahlarından beni uzaklaştır; bu günde sürekli olarak seni zikretmeği bana nasip eyle; tevfikinle ey yolunu şaşanları hidayet eden!
اللهمّ ارْزُقني فيهِ رحْمَةَ الأيتامِ و إطْعامِ الطّعامِ و إفْشاءِ السّلامِ و صُحْبَةِ الكِرامِ بِطَوْلِكَ يا ملجأ الآمِلين
8. Günün Duası: "Allahummerzugnî fîhi rahmet'el-eytami ve it'am'et-taam ve ifşa'es-selâm ve suhbet'el-kiram, bi-tavlike ya melce'el-amilîn."
Anlamı: Allah’ım! Bu günde öksüzlere merhamet etmeyi, -fakirlerin- karnını doyurmayı, karşıma çıkan herkese Selâm vermeyi ve değerli insanlarla oturup kalkmayı bana nasip eyle; iyilik ve ihsanınla, ey arzu edenlerin sığınağı.
اللهمّ اجْعَلْ لي فيهِ نصيباً من رَحْمَتِكَ الواسِعَةِ و اهْدِني فيهِ لِبراهِينِكَ السّاطِعَةِ و خُذ بناصيتي الى مَرْضاتِكَ الجامِعَةِ بِمَحَبّتِكَ يا أمَلَ المُشْتاقين
9. Günün Duası: "Allahummec'al lî fîhi nasiben min rahmetik'el-vasia, vehdinî fîhi li-berahinik'es-satia, ve huz bi-nasiyetî ila merzatik'el-camia, bi-mehabbetike ya emel'el-muştagîn."
Anlamı: Allah’ım! Bu günde geniş rahmetinden beni nasipsiz bırakma; açık delil ve burhanlarını bana göster ve beni alıp en kapsamlı hoşnutluğa götür; muhabbetinle ey şevkli insanların arzusu!
اللهمّ اجْعلني فيهِ من المُتوكّلين عليكَ و اجْعلني فيهِ من الفائِزينَ لَدَيْكَ و اجْعلني فيهِ من المُقَرّبينَ اليكَ بإحْسانِكَ ياغايَةَ الطّالِبين
10. Günün Duası: "Allahummec'alnî fîhi min'el-mutevekkilîne aleyke, vec'alni fîhi min'el-faizîne ledeyke, vec'alnî fîhi min'el-mugarrabîne ileyke, bi-ihsanike ya ğayet'et-talibîn."
Anlamı: Allah’ım! Bu günde beni sana tevekkül edenlerden, sana göre saadete erişenlerden ve sana yakınlaşan kimselerden kıl; ihsanınla ey arayanların en büyük talebi!
اللهمّ حَبّبْ اليّ فيهِ الإحْسانَ و كَرّهْ اليّ فيهِ الفُسوقَ و العِصْيانَ و حَرّمْ عليّ فيهِ السّخَطَ و النّيرانَ بِعَوْنِكَ يا غياثَ المُسْتغيثين
11. Günün Duası: "Allahumme habbib ileyye fîh'il-ihsan, ve kerrih ileyye fîh'il-fusûge ve'l-isyan, ve harrim aleyye fîh'is-sehate ve'n-nîran, bi-avnike ya ğiyas'el-musteğisîn."
Anlamı: Allah’ım! Bu günde iyilik ve ihsanı bana sevdir; fısk ve günahtan beni nefret ettir; gazabını ve –cehennem- ateşini bana haram kıl; yardımınla ey imdat isteyenlerin imdadı!
اللهمّ زَيّنّي فيهِ بالسّتْرِ و العَفافِ و اسْتُرني فيهِ بِلباسِ القُنوعِ و الكَفافِ و احْمِلني فيهِ على العَدْلِ و لإنْصافِ و امِنّي فيهِ من كلِّ ما أخافُ بِعِصْمَتِكَ يا عِصْمَةَ الخائِفين
12. Günün Duası: "Allahumme zeyyinnî fîhi bi's-sitri ve'l-ifaf, vesturnî fîhi bi-libas'il-gunûi ve'l-kifaf, vehmilnî fîhi ala'l-adli ve'l-insaf, ve aminnî fîhi min kulli ma ehafu bi-ismetike ya ismet'el-haifin."
Anlamı: Allah’ım! Bu günde örtü ve iffetle beni ziynetlendir; bugün kanaat ve elde olana yetinme libasını bana giydir; beni bu günde adalet ve insafa sevk et ve korktuğum her şeyden beni emniyete al; koruma ve ismetinle; ey korkanları koruyan -Rabbim-
اللهمّ طَهّرني فيهِ من الدَنَسِ و الأقْذارِ و صَبّرني فيهِ على كائِناتِ الأقْدارِ و وَفّقْني فيهِ للتّقى و صُحْبةِ الأبْرارِ بِعَوْنِكَ يا قُرّةَ عيْنِ المَساكين
13. Günün Duası: "Allahumme tahhirnî fîhi min'ed-denesi ve'l-egdar, ve sabbirni fîhi alâ kainat'il-egdar, ve veffignî fîhi li't-tuga ve suhbet'el-ebrar, bi-avnike ya gurrete ayn'il-mesakîn."
Anlamı: Allah'ım! Bu günde beni (maddi ve manevi bütün) kir ve pisliklerden temizle; bu günde olması taktir edilen olaylara karşı beni sabırlı kıl. Bu günde takvalı olmaya ve iyi insanlarla arkadaşlık yapmaya beni muvaffak eyle; yardımınla, ey zavallı ve miskin insanların göz nuru!
اللهمّ لا تؤاخِذْني فيهِ بالعَثراتِ و اقِلْني فيهِ من الخَطايا و الهَفَواتِ و لا تَجْعَلْني فيه غَرَضا للبلايا و الآفاتِ بِعِزّتِكَ يا عزّ المسْلمين
14. Günün Duası: "Allahumme la tuahiznî fîhi bi'l-aserat, ve egilnî fîhi min'el-hataya ve'l-hefevat, vela tec'alnî fîhi ğarazan li'l-belaya vel-afat, bi-izzetike ya izz'el-muslimîn."
Anlamı: Allah'ım! Bu günde ayak sürçmelerimden dolayı beni cezalandırma; hata ve yanlışlarımı bağışla. Bu günde beni bela ve afetlerin hedefi etme; izzetinle, ey Müslümanların izzeti!
اللهمّ ارْزُقْني فيهِ طاعَةَ الخاشِعين و اشْرَحْ فيهِ صَدْري بإنابَةِ المُخْبتينَ بأمانِكَ يا أمانَ الخائِفين.
15. Günün Duası: "Allahummerzugnî fîhi taat'el-haşiîn, veşreh fîhi sadrî bi-inabet'il-muhbitîn, bi-emanike ya eman'el-haifîn."
Anlamı: Allah'ım! Bu günde bana huşu ehlinin itaatini nasip eyle; mütevazı insanlar gibi dönüş yapıp tövbe etmemle göğsümü genişlet; emanınla, ey korkanların emanı ve güveni!
اللهمّ وَفّقْني فيهِ لِموافَقَةِ الأبْرارِ و جَنّبْني فيهِ مُرافَقَةِ الأشْرارِ و أوِني فيهِ بِرَحْمَتِكَ الى دارِالقَرار ِبالهِيّتَكِ يا إلَهَ العالَمينِ
16. Günün Duası: "Allahumme veffignî fîhi li-muvafeget'il-ebrar ve cennibnî fîhi murafagat'el-eşrar, ve avinî fîhi bi-rahmetike ila dar'il-garari bi-ilahiyyetike ya ilah'el-alemîn."
Anlamı: Allah'ım! Bu günde iyi insanlarla arkadaş olmaya beni muvaffak kıl ve kötü insanların arkadaşlığından beni uzaklaştır. Rahmetinle bana ebediyet ve sükûnet yurdu olan -cennette- yer ver; ilahlığın hakkına, ey âlemlerin ilahı!
اللهمّ اهْدِني فيهِ لِصالِحِ الأعْمالِ و اقْضِ لي فيهِ الحَوائِجَ و الآمالِ يا من لا يَحْتاجُ الى التّفْسير و السؤالِ يا عالِماً بما في صُدورِ العالَمين صَلّ على محمّدٍ وآلهِ الطّاهِرين
17. Günün Duası: "Allahummehdinî fîhi li-salih'il-e'mali, vegzi lî fîh'il-havaice ve'l-amal. Ya men la yehtacu ile't-tefsiri ve's-sual. Ya alimen bima fî sudur'il-âlemin, salli alâ Muhammedin ve Âlih'it-tahirin."
Anlamı: Allah'ım! Bu günde beni salih amellere hidayet et; bu günde beni hacet ve arzularıma kavuştur. Ey açıklamaya ve sormaya ihtiyacı olmayan; ey âlemdekilerin göğsünde bulunanları (içinden geçenleri) bilen –Rabbim-! Muhammed'e ve onun tertemiz Ehlibeyti'ne rahmet et.
اللهمّ نَبّهْني فيهِ لِبَرَكاتِ أسْحارِهِ و نوّرْ فيهِ قلبي بِضِياءِ أنْوارِهِ و خُذْ بِكُلّ أعْضائي الى اتّباعِ آثارِهِ بِنورِكَ يا مُنَوّرَ قُلوبِ العارفين
18. Günün Duası: "Allahumme nebbihnî fîhi li-berakati esharih, ve nevvir fîhi galbî bi-ziyai envarih, ve huz bi-kulli â'zâî ile't-tibai asarih, bi-nûrike ya munevvira gulûb'il-arifîn."
Anlamı: Allah'ım! Bu günün seherlerinin bereketlerinden yararlanmak için beni uyandır; nurların ışığıyla kalbimi aydınlat ve bütün uzuvlarımı bu günün eserlerinden, bereketlerinden yararlandır; nurun ile, ey ariflerin gönüllerini aydınlatan!
اللهمّ وفّرْ فيهِ حَظّي من بَرَكاتِهِ و سَهّلْ سَبيلي الى خَيْراتِهِ و لا تَحْرِمْني قَبولَ حَسَناتِهِ يا هادياً الى الحَقّ المُبين
19. Günün Duası: "Allahumme veffir fîhi hazzî min berakatih, ve sehhil sebîlî ila hayratih, vela tehrimnî gabûle hasenatih, ya hadiyen ile'l-hagg'il-mubîn."
Anlamı: Allah'ım! Bu günün bereketlerinden nasibimi bol et; hayırlarına ulaşma yolumu kolaylaştır; iyi amellerinin kabulünden beni mahrum bırakma; ey apaçık hakka hidayet eden -Rabbim!-
اللهمّ افْتَحْ لي فيهِ أبوابَ الجِنانِ و اغْلِقْ عَنّي فيهِ أبوابَ النّيرانِ و َوَفّقْني فيهِ لِتِلاوَةِ القرآنِ يا مُنَزّلِ السّكينةِ في قُلوبِ المؤمِنين
20. Günün Duası: "Allahummefteh lî fîhi ebvab'el-cinan, ve eğlig annî fîhi ebvab'en-nîran, ve veffignî fîhi li-tilavet'il-gur'an, ya munzil'es-sekîneti fî gulûb'il-mu'minîn."
Anlamı: Allah'ım! Bu günde cennet kapılarını (yüzüme) aç; cehennem kapılarını -yüzüme- kapat; bu günde Kur'ân okumaya beni muvaffak kıl; ey müminlerin kalplerine sükunet ve huzur indiren -Yüce Allah-!
اللهمّ اجْعَلْ لي فيهِ الى مَرْضاتِكَ دليلاً و لا تَجْعَل للشّيْطان فيهِ عليّ سَبيلاً و اجْعَلِ الجَنّةِ لي منْزِلاً و مَقيلاً يا قاضي حَوائِجَ الطّالِبين
21. Günün Duası: "Allahummec'al lî fîhi ila merzatike delîla, vela tec'al li'ş-şeytani fîhi aleyye sebîla, vec'al'il-cennete lî menzilen ve megîla, ya gaziye havaic'it-talibîn."
Anlamı: Allah'ım! Bu günde beni hoşnutluğuna götürecek bir kılavuz kıl bana; bu gün Şeytan'ı bana ulaştıracak hiçbir yol bırakma; benim yerleşeceğim ve rahat edeceğim yeri cennet kıl; ey arayanların hacetlerini yerine getiren -Rabbim-!
اللهمّ افْتَحْ لي فيهِ أبوابَ فَضْلَكَ و أنْزِل عليّ فيهِ بَرَكاتِكَ و َوَفّقْني فيهِ لِموجِباتِ مَرْضاتِكَ و اسْكِنّي فيهِ بُحْبوحاتِ جَنّاتِكَ يا مُجيبَ دَعْوَةِ المُضْطَرّين
22. Günün Duası: "Allahummefteh lî fîhi ebvabe fazlik, ve enzil aleyye fîhi berakatik, ve veffignî fîhi li-mucibati merzatik, ve eskinnî fîhi buhbûhati cennatik, ya mucîbe davet'il-muztarrîn."
Anlamı: Allah'ım! Fazl-ü rahmetinin kapılarını bugün yüzüme aç; bu günde bereketlerini üzerime indir ve beni hoşnutluğuna vesile olacak şeylere muvaffak kıl; beni cennetlerinin ortasına yerleştir; ey perişanların duasını kabul eden -Allah-!
اللهمّ اغسِلْني فيهِ من الذُّنوبِ و طَهِّرْني فيهِ من العُيوبِ و امْتَحِنْ قَلْبي فيهِ بِتَقْوَى القُلوبِ يا مُقيلَ عَثَراتِ المُذْنِبين
23. Günün Duası: "Allahummeğsilnî fîhi min'ez-zunûb, ve tahhirnî fîhi min'el-uyûb, vemtehin galbî fîhi bi-tegv'el-gulûb, ya mugîle eserat'il-muznibîn."
Anlamı: Allah'ım! Bu günde beni günah ve kusurlardan yıkayıp temizle; kalbimin imtihanında bana kalplerin takvasını ver; ey günahkârların sürçmelerini bağışlayan –Rabbim-!
اللهمّ إنّي أسْألُكَ فيه ما يُرْضيكَ و أعوذُ بِكَ ممّا يؤذيك و أسألُكَ التّوفيقَ فيهِ لأنْ أطيعَكَ و لا أعْصيكَ يا جَوادَ السّائلين
24. Günün Duası: "Allahumme innî es'eluke fîhi ma yurzîk, ve eûzu bike mimma yu'zîk, ve es'eluk'et-tevfîge fîhi lien utîake vela a'siyek, ya cevad'es-sailîn."
Anlamı: Allah'ım! Bu günde seni razı edecek şeyleri senden diliyor ve seni rahatsız edecek şeylerden sana sığınıyorum. -Allah'ım!- Bu günde sana itaat edip karşı gelmemek için senden tevfik ve yardım diliyorum; el açıp dilenenlere cömert davranan –Rabbim-!
اللهمّ اجْعَلْني فيهِ محبّاً لأوْليائِكَ و مُعادياً لأعْدائِكَ مُسْتَنّاً بِسُنّةِ خاتَمِ انْبيائِكَ يا عاصِمَ قُلوبِ النّبييّن
25. Günün Duası: "Allahummec'alnî fîhi muhibben li-evliyaik, ve muadiyen li-e'daik, mustennen bi-sunneti hatemi enbiyaik, ya asime gulûb'in-nebiyyîn."
Anlamı: Allah'ım! Beni bu günde velilerini seven, düşmanlarına düşmanlık besleyen ve peygamberlerinin sonuncusu -Muhammed Mustafa'nın (s.a.a)- sünnetine uyan kimselerden kıl; ey peygamberlerin kalplerini koruyan -Yüce Allah-!
اللهمّ اجْعَل سَعْيي فيهِ مَشْكوراً و ذَنْبي فيهِ مَغْفوراً و عَملي فيهِ مَقْبولاً و عَيْبي فيهِ مَسْتوراً يا أسْمَعِ السّامعين
26. Günün Duası: "Allahummec'al sa'yî fîhi meşkûran ve zenbî fîhi mağfûran ve amelî fîhi magbûlen ve aybî fîhi mestûra, ya esme'as-samiîn."
Anlamı: Allah'ım! Bu günde çabamı mükâfatlandır; günahımı bağışla; amelimi kabul buyur ve gözümü –günahlara- kapa; ey duyanların en iyi duyanı!
اللهمّ ارْزُقْني فيهِ فَضْلَ لَيْلَةِ القَدْرِ و صَيّرْ أموري فيهِ من العُسْرِ الى اليُسْرِ و اقْبَلْ مَعاذيري و حُطّ عنّي الذّنب و الوِزْرِ يا رؤوفاً بِعبادِهِ الصّالِحين
27. Günün Duası: "Allahummerzugnî fîhi fazle leylet'il-gadri ve sayyir umûrî fîhi min'el-usri ile'l-yusr, vegbel meazîrî ve hutta anni'z-zenbe ve'l-vizr, ya raûfen bi-ibadih'is-salihîn."
Anlamı: Allah'ım! Bu günde bana kadir gecesinin sevabını lütfeyle; işlerimi zorluktan kolaylığa dönüştür; mazeretlerimi kabul buyur; günah ve vizr-ü vebalı üzerimden kaldır; ey salih kullarına şefkatli olan!
اللهمّ وَفِّر حظّي فيهِ من النّوافِلِ و اكْرِمْني فيهِ بإحْضارِ المَسائِلِ و قَرّبِ فيهِ وسيلتي اليكَ من بينِ الوسائل يا من لا يَشْغَلُهُ الحاحُ المُلِحّين
28. Günün Duası: "Allahumme veffir hazzî fîhi min'en-nevafil, ve ekrimnî fîhi bi-ihzar'il-mesail, ve garrib fîhi vesîletî ileyke min beyn'il-vesail, ya men la yeşğaluhu ilhah'ul-mulihhîn."
Anlamı: Allah'ım! Bu günde müstehap (sünnet) amellerden nasibimi çoğalt; -dünya ve ahirette- sorumlu olduğum şeyleri hazırlayarak bana lütuf ve bağışta bulun; bugünde vesileler arasından sana vesilemi yakınlaştır; ey ısrarla yalvaranların ısrarı, kendisini –başkalarıyla ilgilenmekten- alıkoymayan –Rabbim-!
اللهمّ غَشّني بالرّحْمَةِ و ارْزُقْني فيهِ التّوفيقِ و العِصْمَةِ و طَهّرْ قلْبي من غَياهِبِ التُّهْمَةِ يا رحيماً بِعبادِهِ المؤمِنين
29. Günün Duası: "Allahumme ğaşşinî fîhi bi'r-rahmet, verzugnî fih'it-tevfîga vel-isme ve tahhir galbî min ğayahib'it-tuhmet, ya rahimen bi-ibadih'il-mu'minîn."
Anlamı: Allah'ım! Bu günde rahmetinle beni kapla; bu günde bana -iyi amelleri yapmak için- tevfik ve -kötü amellerden- korunma -gücü- lütfeyle ve beni şüphe ve suç unsuru addedilebilecek şeylerin karanlığından temizle; ey mümin kullarına merhametli olan -Rabbim!-
اللهمّ اجْعَلْ صيامي فيهِ بالشّكْرِ و القَبولِ على ما تَرْضاهُ و يَرْضاهُ الرّسولُ مُحْكَمَةً فُروعُهُ بالأصُولِ بحقّ سَيّدِنا محمّدٍ وآلهِ الطّاهِرين والحمدُ للهِ ربّ العالمين
30. Günün Duası: "Allahummec'al siyamî fîhi bi'ş-şukri ve'l-gabûli alâ ma terzahu ve yerzah'ur-resûl, muhkemeten furûuhu bi'l-usûl, bi-haggi seyyidina Muhammedin ve Âlih'it-tahirîn, ve'l-hamdulillahi rabb'il-alemîn."
Anlamı: Allah'ım! Bu günde tuttuğum orucu kendin ve resulün beğendiği şekilde mükâfatlandırıp kabul buyur ve onun furuunu -iman ve ihlâs olan- usulüyle pekiştir; efendimiz Muhammed ve onun tertemiz Ehlibeyti hakkında -Ey Rabbim!- Ve bütün övgüler âlemlerin rabbi olan Allah'a mahsustur.
Ramazan Ayı ile ilgili Şer’i Sorular (2)
Soru 1- Karı kocanın oruçlu iken birbirleriyle şehvetli bir biçimde oynaşıp, elleşmesi sonucu kadında sızıntı ve akıntı görülmektedir. Acaba bu sızıntı orucu bozar mı ve ayrıca bu sızıntı necis midir?
Cevap: imam Humeyni (r.a): karı kocanın oruçlu olarak oynaşması mekruhtur. Eğer oynaşma sonucu genellikle ondan meni gelirse veya meni gelmesi için oynaşılıyorsa, orucu batıldır ve kaza etmelidir. Ama eğer bu oynaşma sonucu ondan meni gelme adeti yoksa ve tesadüfen gelmişse orucu sahihtir ve kazası da yoktur.
Necis olma konusuna gelince: eğer meni olmazsa paktır.
Ayetullah Hamaney: Eğer kadın lezzetin doruğuna çıkar ve bedeni boşalır ve hafiflerse, cünüptür ve orucu batıldır.
Ayetullah Sistani: Eğer sızıntı cinsi şehvetin doruk noktasında iken çıkmışsa orucu batıldır ve sızıntısı da necistir.
Ayetullah Vahit Horasani: Eğer kadın lezzetin doruk noktasına çıkmazsa sakıncası yoktur ve orucu da batıl olmaz.
……………………………………..
Soru 2- Oruçlu bir kadın eğer az renkli ve bulanık çok az bir leke görürse acaba orucu bozulur mu?
Cevap: imam Humeyni (r.a): Eğer adet döneminde olmaz ve bir önceki adetinden on gün geçmişse hayız değildir ve eğer bu şekilde olmazsa olmaz.
Ayetullah Hamaney: Bir defadan oruç batıl olmaz, eğer üç gün üst üste kan görürse hayızdır.
Ayetullah Sistani: böyle bir kadın istihazedir.
Ayetullah Vahit Horasani: Batıl değildir, ancak istihaze ahkâmına tabidir.
………………………………………………
Soru 3- Bazen diş etimden kan gelmekte ve ağız suyuyla karışmaktadır. Eğer bunu yutarsam orucum batıl olur mu?
Cevap: İmam Humeyni (r.a), Ayetullah Hamaney, Ayetullah Sistani, Ayetullah Vahit Horasani…: Eğer diş eti kanı ağız suyuyla karışır ve (mustehlek olursa) yok olursa onu yutmanın bir sakıncası yoktur ve oruç bozulmaz.
Ayetullah Mirza Cevad Tebrizi (r.a): Eğer diş eti kanı ağız suyuyla karışmış ve (mustehlek olursa) yok olmuşsa vacip ihtiyat gereği onu yutmamak gerekir ve dışarı tükürülmelidir.
Açıklama: mustehlek olmak, yani kan az olur ve ağız suyuyla öyle bir şekilde karışır ki onun kan mı tükürük mü olduğu anlaşılmaz.
…………………………………………………
Soru 4- Ramazan Ayında diş doldurmanın hükmü nedir?
Cevap: tüm taklit merciler: Ramazan Ayında diş doldurmak, temizletmek ve çektirmek diş doktorları için caizdir, ancak oruçlu kişi kan veya diş aletleri vasıtasıyla ağıza dökülen suyun boğaza kaçmayacağından emin olması şartıyla caiz olur.
……………………………………………….
Soru 5- Acaba balgam yutmak orucu bozar mı?
Cevap: İmam Humeyni (r.a), Ayetullah Hamaney, Ayetullah Mirza Cevad Tebrizi, Ayetullah Vahit Horasani…: Balgam yutmak – öyle ki ağız içine gelmeyecek olursa- bir sakıncası yoktur. Eğer ağıza ulaşırsa vacip ihtiyat gereği onu yutmamak gerekir.
Ayetullah Sistani: Balgam yutmak – öyle ki ağız içine gelmeyecek olursa- bir sakıncası yoktur, ancak müstehap ihtiyat gereği onu yutmamalıdır.
Açıklama: Boğaz ve ağızın sınırı Arapçadaki “kha” (خ) harfinin telaffuz edildiği noktadır.
………………………………………………..
Soru 6- Oruçlu iken başı musluğun altına tutup yıkamanın hükmü nedir?
Cevap: Tüm taklit merciler: Orucu bozan şey: “Başı suyun altına sokmaktır” öyle ki su, başı bir defada tamamıyla kaplamalıdır. Ama başı musluğun altına tutmanın veya musluğun altında duş almanın bir sakıncası yoktur.
……………………………………………..
Soru 7- Eğer Ramazan Ayında Cenabet guslü almayı unutur ve birkaç gün sonra aklımıza gelirse teklifimiz nedir?
Cevap: Tüm taklit merciler: O günlerin tüm oruç ve namazlarını kaza etmelidir, ama keffare (fidye) vermesine gerek yoktur.
………………………………………....
Soru 8- Eğer birisi bir müddet namaz kılmış ve oruç tutmuştur, ama daha sonra cünüp olduğunu anlar böyle bir kişinin teklifi nedir?
Cevap: Tüm taklit merciler: Eğer nasıl cenabet olduğunu anlamazsa oruçları doğrudur, ancak namazlarını kaza etmelidir.
………………………………………
Soru 9- Seferi Oruçta mesafe ne kadardır?
İmam Humeyni, Ayetullah Hamaney: Şer’i Mesafe sekiz fersahtır o da ortalama olarak 22.5 kilometredir.
Ayetullah Tebrizi, Ayetullah Sistani, Ayetullah Vahit Horasani: Şer’i mesafe sekiz fersahtır o da yaklaşık olarak 22 kilometredir.
……………………………………..
Soru 10- Ramazan Ayında yarınki oruca niyet etmesek kaza edebilir miyiz? bizi aydınlatır mısınız örneğin: yarınki işimiz ağır ve dayanılmaz bir işse de olur mu kaza edebilir miyiz?
Cevap: Hiçbir surette böyle bir şey caiz değildir, ancak o gün sabah kısa bir yolculuğa çıkarak Şer’i mesafe kat edildikten sonra oruç bozulur.
Ramazan Ayı ile ilgili Şer’i sorular (1)
Sabah ezanı olmasına rağmen yemeğe devam etmek / Oruçlu birinin namahrem birine bakması / Parfüm, ruj, krem… Gibi şeylerin kullanılması / Duman yutmak / buharı teneffüs etmek / sabah ezanından önce ve sonra cünüp olmak
Soru 1- Eğer birisi sabah ezanı olmadığı düşüncesi ile sahura devam ederse, sonra sabah ezanı vaktinin geçmiş olduğu anlaşılırsa böyle birisinin orucunun hükmü nedir?
Cevap: İmam Humeyni (r.a), Ayetullah Hamaney, Ayetullah Tebrizi (r.a), Ayetullah Sistani, Ayetullah Vahit Horasani…: Eğer vaktin girip girmediğini inceleyip, tahkik etmeden sahura devam ederse oruç batıldır ve kaza edilmelidir.
Açıklama: Böyle birinin orucu batıldır, ama bu kişinin iftar ederek akşama kadar bir şeyler yiyip içme hakkı yoktur, bilakis akşam ezanına kadar bir şey yiyip içmemelidir yani normal olarak akşama kadar oruçlular gibi kalmalıdır.
………………
Soru 2- Oruçlu birinin namahrem birine bakması orucu batıl eder mi?
Cevap: Tüm taklit merciler: Hayır, Orucu sahihtir.
Açıklama: ama böyle bir iş orucun değer ve sevabını azaltır; çünkü göz, kulak, dil, kalp ve tüm azaları bütün hilaf ve günahlardan korumak farzdır.
………………………….
Soru 3- Acaba “Parfüm”, “Ruj”, “Şampuan”, “Krem” gibi şeylerin Ramazan Ayında kullanılması caiz midir?
Cevap: Tüm taklit merciler: Bunlardan hiç biri orucu batıl etmez, sadece eğer ruj dudaktan ağıza akar veya emerse o zaman caiz olmaz.
………………………….
Soru 4- Bazen oruçlu biri nakliye araçların yanında olduğunda bu araçların dumanı boğazına kaçar; acaba böyle bir kişinin orucu batıl olur mu?
Cevap: Tüm taklit merciler: Eğer katı duman boğazına kaçmaz düşüncesiyle bu araçların yanında durursa ve tesadüfen boğazına kaçarsa orucu sahihtir.
………………………….
Soru 5- Oruçlu birinin hamam ve banyodaki buharı teneffüs etmesinin hükmü nedir?
Cevap: Tüm taklit merciler: Hamam ve banyodaki buharın teneffüs edilmesi orucu bozmaz.
…………………………..
Soru 6- Eğer birisi Ramazan Ayı gecesi (sabah ezanından önce) muhtelim ve cünüp olursa ve sabah ezanına kadar cenabet guslü olmayı geciktirir ve sabah ezanından önce teyemmüm ederse acaba böyle birinin orucu doğru mudur?
Cevap: imam Humeyni, Ayetullah Hamaney, Ayetullah Cevad Tebrizi, Ayetullah Sistani…: Gusül almayı geciktirmek günah olsa bile, eğer sabah ezanından önce teyemmüm ederek oruç tutarsa orucu sahihtir.
Ayetullah Vahit Horasani: Vacip ihtiyat gereği teyemmüm ederek oruç tutmalıdır ve o günün kazasını da yerine getirmelidir. (yani orucu batıldır ve bir gün kazasını yerine getirmelidir.)
………………………………
Soru 7- Eğer birisi sabah ezanından sonra mutelim ve cünüp olur ve güneş batana kadar gusül almazsa acaba böyle birinin orucu doğru olur mu?
Cevap: Tüm taklit merciler: Hayır, acele bir şekilde gusül almasına gerek yoktur ve orucu sahihtir, ancak namaz için gusül almalıdır.
Myanmar’ın çığlığı
Dünya, gözleri önünde devam eden vahşete karşı sessizliğini sürdürüyor.
Güneydoğu Asya ülkesi Myanmar’ın batısındaki Arakan eyaletinde Müslümanlar Budistler tarafından canlı canlı yakılarak katlediliyor.
1000’den fazla Myanmarlının hayatını kaybettiği olaylarda, Bangladeş’e sığınmaya çalışanlar ise ekonomik ve siyasi gerekçelerle kabul edilmiyorlar.
Tarihi binlerce Kızılderili’yi katlederek başlayan ABD ve topyekûn batının geçmişi bu tür vahşet sahneleri ile dolu.
“…Kolomb ve onu takip eden İngiliz kolonicilerinin üzerinden 200 yıl geçtikten sonra Kolomb’u dostça karşılayan Taino yerlileri tamamen ortadan kaldırılmışlardı.”
“...Amerika kıtasında bulunan yerlileri yok etmek için dinamit ve makineli tüfek kullanıldığı gibi, Kızılderililerin dayanamadığı çiçek hastalığına yakalanmış kişilerin mikroplu elbiseleri onlara giydirilmiştir.”
“Piskopos Bartolome de Las Casas “Hint adaları halkının yok edilmesi” isimli eserinde İspanyolların yaptıkları zulüm ve katliam hakkında şunları söylemiştir: “…40 yıl boyunca kadın-erkek, çoluk çocuk 12 milyondan fazla insan, Hıristiyanların iğrenç eylemleri ve zorbalıkları ile öldürüldü…”
1500’lü yıllarda gerçekleştirilen bu vahşet ve soykırım 21. yüzyılda da aynı mantıkla devam etmektedir.
Ancak kan ve gözyaşının müsebbibi batı olduğunda bunları engellemek için hiçbir girişim söz konusu olmamaktadır.
Neden BM veya NATO devreye girerek Budistlere halen dur dememiştir?
Çünkü ölenler Müslümandır. Myanmar’da bir Müslüman soykırımı vardır ve bu durum batının umurunda bile değildir.
Myanmar, zulüm ve vahşet ile var olan batının inanç temelli politikalarına bir örnektir.
Aynı inancı paylaşmayanlar insan statüsünde dahi kabul edilmemektedir.
Newyork Times’ın haberine göre, ABD Suriye konusunda diplomatik çözümleri bir kenara bırakarak zorla devirme yolunu devreye koyacak. Ve bu konuda Türkiye ve İsrail beraber hareket edecekler.
Dünyanın gözleri önünde yeni bir vahşete hazırlanılıyor. Türkiye maalesef ses çıkarmıyor.
Myanmar’da mübarek Ramazan ayı içinde vuku bulan bu dramda ölenler din kardeşlerimizdir. Ama yine kimsenin sesi çıkmamaktadır.
Prof. Dr. Haydar Baş 26 Temmuz 2012
Ramazan'da Takva
Bismillahirrahmanirrahim
Melakut alemine yükseliş
Mubarek Ramazan ayında asıl mesele, Allah’tan gaflet etmiş, çeşitli arzularından dolayı sırat-ı mustakim yolunda ilerlemekten engellenmiş ve aşağıya doğru çöküşe inen insanın yücelmesi için büyük bir fırsat bulmasıdır. İnsanın ruhu ve batıni melekut alemine uruc/ yükselmeye meyillidir. Bu ay, insanın Allah’a yaklaşmasına ilahi ahlakla ahlaklanmasına vesile olmaktadır.
Elbette bu ayın dışında, beş vakit namaz gibi Allah’a yaklaşma fırsatları da vardır; kendimizi ıslah etmek, manevi hastalıklarımızı tedavi etmek, gafletten kurtulmak için namaz çok güzel bir fırsattır. Şimdiye kadar denemediyseniz mutlaka deneyin, namazdayken kendinize ve yaptıklarınıza dikkat ederseniz, namazdan sonra göreceksiniz ki namazdan önceki halinizle namazdan sonraki haliniz fark etmiştir. Namazda neyle meşgul olduğunuzun farkında olmanız şartıyla bunu göreceksiniz.
Namazdaki zikirlerin anlayarak söylenmesi işi kolaylaştırır. “Ben Arapça bilmiyorum zikirlerin manasını anlamıyorum”, demeyin; namazda devamlı okunan zikirlerin manasını normal bir insan dahi bir saat içinde öğrenebilir, çok kolaydır. Bunları tercüme eden kitaplar da mevcuttur. Eğer manalarına teveccüh eder birazda tedebbür ederseniz çok daha iyi olur, eğer bu kadarı da mümkün olmazsa en azından secdede bilinki Allah ile konuşuyorsunuz, rukuda Allah’a tazimde bulunuyorsunuz, kıraatta ( sure ve zikirleri okurken) kiminle konuştuğunuzu düşünün, bunun kendisi bile çok önemlidir.
Eğer namazda bu dikkat gerçekleşirse, Allah’ı anmak yani “vele zikrullahi ekber” gerçekleşmiş olur ki o zaman namazınız “müminin miracı” olur, sizi melekut alemine yüceltir. Melekut alemine uruc nişanesi, namazdan sonra ruhunuzda/batınınızda safa, nuraniyet ve letafeti hissetmenizdir.
Bütün ibdetler bizler için birer fırsattır ama mübarek Ramazan ayı bir yıl içinde istisnai bir fırsattır. Bu yirmidokuz veya otuz gün devamlı beş vakit namaz ve sünnetlerin yanısıra insana ekstra nuraniyet kazandıran dualar vardır, bu duaları bizim yararlanmamız için sunmuşlar; bu dualarda Allah ile nasıl konuşacağımızı, ona nasıl münacaat edeceğimizi bize öğretmişler, Allah’a hangi sözleri söylememizi beyan etmişler. Masum imamlardan nakl edilen duaların bazıları olmasaydı insan, Allah ile ne şekilde konuşacağını, Allah’tan nasıl bir dille isteyeceğini ve ona nasıl yalvaracağını bilemezdi.
Bunların yanısıra Ramazan ayında oruç tutmanın kendisi oruçlu insan için, maneviyat ve nuraniyet kazanma ortamını oluşturur, insanı ilahi feyzleri almaya hazırlar. Ramazan ayındaki amellerin tamamı; namazılarıyla, dualarıyla birlikte bir de Ramazan ayının baharı olan Kuran okuma buna eklenirse insanın kendisini yenilemesine, eğitmesine, yeniden yapılandırlmasına ve fesatlardan kurtulmasına vesile olacaktır. Ganimet bilinmesi gereken bir fırsattır. Asıl mesele şudur ki biz Ramazan ayında “seyr-i ilellah”ı gerçekleştirelim. Bazen Ramazan ayından sonra İmam’ın (r.a) huzuruna çıkardım, ondaki nuraniyetti hissederdim; konuşması, hareketleri, işaretleri, bir konuda görüş belirtmeleri Ramazan ayı öncesinden fark ederdi. Ramazan ayı yüce ve mümin insan için böyledir; kalbinde ruhunda öyle etki bırakır ve nuraniyet kazandırır ki insan onun huzuruna çıkınca muşahade edebilir. Konuşmasından nuraniyeti anlar. Biz de bu fırsattan istifade etmeliyiz.
Günahtan Uzaklaşma
Allah’a yaklaşmakta en önemli nokta günahları terk etmektir; sünnetleri, nafileleri ve diğer amelleri yapmak feri’dir, asıl mesele insanın günah işlemesine engel olmasıdır, bu da takvayla gerçekleşir. Takva, insanın sahip olması gereken en önemli, en yüce bir sıfattır. İnsanın günah işlemesini engelleyen takvadır. Günah insanın ilahi meğfiret denizinin kenarına ulaşıp ondan yararlanmasını engeller. Günah, dualarda hazırlıklı olmamızı ve muhtevasına teveccüh etmemizi engeller. Günah bırakmıyor biz kendimizi eğitip, manevi yapılanmamızı sağlayalım. “Seyr-i ilellah”ta ilk şart günahtan uzak durmaktır.
Elbette günahlar çeşitlidir; bireysel günah, toplumsal günah, dille, gözle, kulakla işlenen günahlar ve çeşitli yollarla işlenen günahlar. Günahın ne olduğu gizli değildir, herkes bilebilir günahın ne olduğunu.Ama bilmek yetmez dua eden, şeri vazifelerini yerine getiren kimse bu ibadetleri yapmanın yanısıra günahtan da kaçınmamış olabilir. Bu kimse, hastalıktan kurtulmak için ilaç kullanmasıyla birlikte hastalığına zarar veren yemekler de yiyen kimseye benzer, bu şahıs bilmelidir ki, o ilacın bir faydası olmayacaktır. Aşikardır ki, insan ruhuna zarar veren bir ameli işlerse ibadet ve dualarının faydası olmaz.
İlahi rahmet, mağfiret ve manevi feyzlerden yararlanmanın ortamını hazırlamak gerekir, bu da günahı terk etmekle mümkündür. Kumeyl duasında Emir-el Muminin buyuruyor: “ İlahi! dualarımı haps eden günahlarımı bağışla”. Günah duaların kabul olmasını engeller. Ebu Hamzay-i Sumali duasında buyuruyor: “İlahi! Sana itaat etmeme mani olan günahlarımdan beni uzaklaştır.” Vazifemi yerine getirmeme engel olan, sana yaklaşmama engel olan günahlarımdan beni uzak eyle. Asıl mesele günahı terk etmektir.
Ramazan ayında bütün çaba günahı terk etmek olmalıdır; Allah’ın yardımıyla riyazet ve alıştırma ile günahı kendimizden uzaklaştıralım. Eğer günah bizden uzaklaşırsa o zaman melakut alemine yükselmek mümkün olacak ve insan ilahi ve manevi seyrini tamamlayacaktır. Ama bu günah yüküyle mümkün değildir. Ramazan ayı günahlardan uzak durmak için büyük bir fırsattır.
İMAM HAMANEİ
Tercüme / Rasthaber
Vahidi:"İran'ın Suriye'de askeri gücü yok"
Vahidi: İran tam isabet sağlayan füzeler üretiyor
İran Savunma Bakanı General Vahidi, pek yakında tam isabet sağlayan yeni füzelerin seri imalatına başlayacaklarını da müjdeledi.
İran Savunma Bakanı General Vahidi, Bakanlar kurulu oturumundan sonra gazetecilerin sorularını cevapladı.
İran'ın avladığı Amerika'nın insansız uçağının şifrelerinin çözümü hakkında Vahidi, bu konuda başarılı olduklarını, ancak detaylarının açıklanmayacağını kaydetti.
Rusya ile S-300 füze savunma sistemi üzerindeki anlaşmazlıkla ilgili olarak Vahidi, İran her zaman Ruslarla bu konuda müzakere etmeye hazır olduğunu belirttiğini ifade etti.
General Vahidi ayrıca pek yakında tam isabet sağlayan yeni kuşak füzelerin seri imalatına başlayacaklarını, yine yeni nesil Hovercraftları da deniz kuvvetlerine teslim edeceklerini vurguladı.
İran'ın Suriye'de askeri gücü yok
İran Savunma Bakanı General Ahmet Vahidi Suriye ile ilgili soruları da cevapladı.
General Vahidi, İran'ın Suriye'de askeri gücü bulunduğu yaftaları, Suriye krizine taraf olan bazı devletlerin kendi kirli eylemlerini örtbas etmeye yönelik olduğunu vurguladı.
FHA Muhabirinin neden bazı medya organları İran'ı Suriye'ye askeri müdahalede bulunmakla suçladığı sorusuna cevap veren Vahidi, sulta düzeni bizzat dünyanın dört bir yanından teröristleri Suriye'ye sevk ettiğini belirtti.
General Vahidi, işte bu yüzden küresel istikbar bu hareketini örtbas etmek için sürekli İran'ı Suriye'de askeri güç bulundurmakla suçladığını kaydetti.
Suriye ordusunun teröristlerle tek başına müdadele edebilecek güçte olduğunu ve şimdiye kadar da başarılı olduğunu kaydeden General Vahidi, İran Suriye'de sadece büyükelçilik bulundurduğunu ve diğer ülkelerde olduğu gibi burada da yasal bir şekilde faaliyet yürüttüğünü vurguladı.
FHA
Suriyeli muhaliflere yardım için Adana’da gizli bir üs kurulmuş!
Türkiye’nin, Sudi Arabistan ve Katar ile birlikte Suriyeli muhaliflere yardım için Adana’da bir üs kurduğu iddia edildi. Ahmet Davutoğlu ise, PKK ve PYD'yi kastederek, "Sınırlarımızda terörist gruplara izin vermeyiz" dedi.
soL haberin Reuters Haber Ajansı’ndan aktardığı habere göre Dohalı bir kaynağa göre Türkiye, Katar ve Sudi Arabistan ile birlikte Esad’ı devirmeye çalışan Suriyeli muhaliflere, askeri yardım ve haberleşme desteğinde bulunmak için Adana’da gizli bir üs kurmuş. Bu üçlü içinde ana koordinatörlüğü ve kolaylaştırıcılığı ise Türkiye yapıyor.
Türkiye memnun
Sudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Prens Abdülaziz bin Abdullah el Suud Türkiye ziyareti sırasında Adana’da bir üs kurulması için istekte bulunuyor. Haberde, Türkiye’nin faaliyetlerini denetleyebileceği için üssün Adana’da olmasından memnun olduğu ifade ediliyor.
ABD ise bu olayda doğrudan rol almıyor, aracılar üzerinden çalışıyor. Aracılar silahlara ve güzergâhlara erişimi kontrol ediyor.
Haberde, Suriye karşıtı “komuta merkezinin” İncirlik Üssü’nde mi yoksa Adana’da başka bir yerde mi olduğunun bilinmediği belirtiliyor.
“Katar önemli görevler üstleniyor”
Haberde üç hükümetin muhaliflere silah sağladığı, bunların Türkiye, Katar ve Sudi Arabistan olduğu belirtiliyor. Katarlı kaynağın ifade ettiğine göre, Libyalı isyancılara silah temininde önemli bir rol oynamış olan Katar, Adana üssündeki operasyonların yönetilmesinde de anahtar bir rol üstleniyor. Kaynak ayrıca, bu operasyonlara Katar askeri istihbarat ve güvenlik yetkililerinin katıldığını belirtiyor.
“Üs, muhaliflerin nasıl büyük saldırılar gerçekleştirebildiğini açıklıyor”
Haberde, Adana’daki “komuta merkezinin”, organizasyon yeteneğinden yoksun, kötü silahlara sahip bir grup olan muhaliflerin, 18 Temmuz’da Ulusal Güvenlik binasına düzenledikleri saldırılara benzer büyük saldırıları nasıl gerçekleştirdiğini açıklayabileceği belirtiliyor.
Davutoğlu güldürdü: 'Sınırımızda terörist oluşumlara izin vermeyiz'
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Kanal 24'e verdiğği röportajda, "Sınırlarımızda, PKK ya da El Kaide, herhangi bir terörist grubun yerleşmesine izin vermeyiz. Bunun etnisite ile bir ilgisi yok." dedi.
Kimsenin Türkiye'den gerekli olmayan riskler almasını beklememesini söyleyen Davutoğlu, "Ancak sınır güvenliğimizi hedef alan terörist bir yapı varsa, buna müdahale etmek bizim hakkımız ve görevimizdir" dedi.
Erdoğan Suriye’nin içişlerine karışmıyoruz diyor ama…
Erdoğan ve AKP’li yetkililer muhaliflere yardım ettiklerini inkâr etselerde, Türkiye’nin ‘müttefiki’ olan ülkelerden Suriyeli muhaliflere yardım edildiğine dair güçlü iddialar ortaya atılmaya devam ediyor.
Guardian, muhaliflerle silah alış-verişini koordine eden bir komuta merkezinin İstanbul’da kurulduğunu iddia etmişti.
New York Times, "üst düzey ABD'li yetkililer ve Arap istihbarat subaylarına" dayandırdığı haberinde, CIA'nin Türkiye'nin güney illerinde muhaliflere silah temininde bulunduğunu iddia etmişti.
Yine, İngiliz yazar Michael Weiss, Daily Telegraph'da yayınlanan yazısında, muhaliflerin Türkiye istihbaratıyla çok yakın ilişkiler içinde olduğunu, Türkiye’nin muhaliflere İstanbul’da eğitim verdiğini ve TSK’nın Suriye sınırına yakın yerlerde tutulan muhaliflere çok sayıda Kalaşnikov silah verdiğini iddia etmişti.
ABD El-Kaide’nin Suriye’ye sızmasına yardım ediyor
New York Times gazetesinden aktaran Antiwar isimli ünlü sitede “Kanıtlar Suriye’nin El Kaide bayrağı altında savaşanlar da dahil olmak üzere Sünni aşırılıkçılar için bir mıknatıs halini aldığını gösteriyor” deniliyor.
Öte yandan ABD İstihbarat Komitesi başkanı Mike Rogers Suriye’deki isyancı grupların dörtte birinin kendilerini El Kaide çatısı altında gördüklerini söylüyor.
El Kaide’nin Suriye’de giderek artan varlığı, teröristlere iletişim araçları, askeri istihbarat ve silah gönderen Washington’u rahatsız etmemişe benziyor.
Washington’un 18 Temmuz’da Şam’da gerçekleşen bombalı eylem karşısındaki sessizliği Moskova’nın şiddetli eleştirisi ile karşılaşmış, Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov ABD’yi “doğrudan terörizmi meşrulaştırmakla” suçlamıştı.
Amerikalı istihbarat yetkilileri daha önce CIA’nin Suriyeli isyancılara gönderilen yardımın aşırılıkçı unsurların eline geçmesini güvence altına alacak “sözde teftiş sürecini” ifşa etmişlerdi.
Bu süreç, güvenilmez üçüncü taraf kaynakların kullanımına dayanıyor. Söz konusu yetkililer ABD’nin, silah ve para yardımını alan grupların kimlik ve niyetlerinden en azından haberdar olduğunu doğruluyorlar.
medyaşafak
İran'ın BM temsilcisi Hazai:Bulgaristan'da terör saldırısı ancak İsrail'in işi olabilir
İran'ın BM daimi temsilcisi Muhammed Hazai, Bulgaristan'da gerçekleşen terör saldırısı ancak korsan İsrail gibi bir rejim tarafından yapılmış olabileceğini vurguladı.
BM güvenlik konseyinin Ortadoğu oturumunda konuşan Hazai, korsan İsrail'in İran'ı Bulgaristan'da siyonistleri taşıyan otobüse düzenlenen bombalı saldırı konusunda suçlamasını reddetti.
Hazai, tarih, korsan İsrail'in kendi vatandaşlarına yönelik terör eylemleri düzenlediği örnekleri ile dolu olduğunu, İran ise bizzat terör kurbanı olan bir devlet olduğunu vurguladı.
Hazai, bu tür terör eylemleri ancak şom mazisi, siyasi amaçlarına ulaşmak için kendi vatandaşlarına bile terör saldırısı düzenlemekten çekinmeyen korsan İsrail gibi bir rejim tarafından gerçekleşebileceğini ifade etti.