Ayetullah Murtaza Turabi'den Prof. Dr. Abdulaziz Bayındır’a Cevap 2

Rate this item
(0 votes)
Ayetullah Murtaza Turabi'den Prof. Dr. Abdulaziz Bayındır’a Cevap 2

  Prof. Abdulaziz Bayındır’a Cevap

Abdulaziz Bayındır sözlerinin bir bölümünde Hz. Mehdi’yi  inkar etmek için şöyle diyor:
Kur’an  ayrıntılı ve mufassal bir kitaptır.
Çünkü Allah Hud  Suresi  1. Ayette buyuruyor ki:

1. Elif, Lâm, Ra. Bu, hikmet sahibi ve her şeyden haberdar olan (Allah) tarafından (indirilmiş,) ayetleri sağlamlaştırılmış ve sonra açıklanmış bir kitaptır.

Yani birisi Kur'an'ı açıklamya çalışırsa kendisini Allah yerine koymuş olur.
Peygamber de sadece munzirdir  yani uyarıcıdır.
Zariyat suresinin  50. Ayetinde buyurmakta :
 "O halde Allah'a doğru kaçın. Kuşkusuz ben, O'nun tarafından size gönderilmiş, apaçık bir uyarcıyım."
Sonra Kur’an’da Mehdi ile ilgili bir müjde olmadığına göre ve  dinin kemale erdiğine göre Mehdi Hz.Muhammed’dir diyor.
Cevap:
   “Sen sadece bir uyarıcısın ve her kavmin bir hidayetçisi var Ra’d 7 veya” "O halde Allah'a doğru kaçın. Kuşkusuz ben, O'nun tarafından size gönderilmiş, apaçık bir uyarcıyım." Zariyat 50 ayetlerinin anlamı Peygamber’in (s.a.a) kimseyi imana zorlayacak bir gücünün olmadığını ifade eder yani insanlar muhayyerdir, insanlardan bir kısmı ilahi daveti kabul eder bir kısmı kabul etmez. Peygamber (s.a.a) kimseyi zorla imana getirecek değildir. Demek ki bu ayet Peygamber’in (s.a.a) diğer görevlerinin olmayışı anlamına gelmez.
   Nitekim bir çok ayette peygamber hem müjdeci hem uyarıcı olarak vasıflandırılması - örneğin  furkan 56 “biz seni sadece müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik” – diye buyurmaktadır. Bu anlamı ifade  eden ayetler göz ardı edilerek “sen sadece bir uyarıcısın” ayetine istinat edilmiştir ve yanlış bir anlam çıkarılmak istenmiştir.
Halbuki Peygamber’in, (s.a.a) Kur’an’ı açıklamakla  görevli olduğu Kur’an’da açıkça bildirilmiştir:
Nitekim Nahl suresi 44 ayette buyuruyor  ki :
44. Onları apaçık deliller ve kitaplar ile (gönderdik). İnsanlara, kendilerine indirilmiş olanı açıklayasın ve belki öğüt alırlar diye sana da Zikr'i (Kur'an'ı) indirdik.
İşte bu  ayette  indirileni açıklamak Peygamer’in görevi olduğu söz konusu edilmiştir.
Yani Peygameber’in  Kur’an tilavet etmenin yanı sıra bir de onu öğretmesi beyan etmesi görevi vardır. 
NitekimCuma suresi ayet 2 de şöyle denilmekte :

   Okuma ve yazma bilmeyenler içinde, kendilerinden olan ve onlara ayetlerini okuyan, onları arındıran, kitap ve hikmeti onlara öğreten bir elçi gönderen O'dur. Oysa onlar, bundan önce apaçık bir sapıklık içinde idiler.
Peygamber, (s.a.a) Kitab’ın ayetlerini ulaştırmanın  yani tilavet etmenin  yanı sıra, kitabın beyanı onu  ve hikmeti öğretmek çerçevesinde kendisinden sonra dininin yer yüzüne hakim olacağını beyan buyursa ve bunun salih bir imam ve komutan yani Mehdi vasıtasıyla gerçekleşeceğini söylerse buna inanmak Kur’an’a ters mi düşer?!
   Açıktır ki böyle bir müjde Kur’an’a ters düşmediği gibi Peygamber’in görevli olduğu müjdeleme ve  Kur’an’ın  açıklama görevinin bir örneğidir.  
Bayındır’ın  iddiasının geçersizliğini görmek için şu noktalara dikkat edilmelidir:
1.  Kur'an'ın açık ve mufassal bir kitap oluşunda veya başka  bir ayette yer aldığı üzere “her şeyi açıklayan” olmasından maksat bütün inanç sisteminin ve dini hükümlerin hatta  namaz  ve hac gibi farzların geniş ve ayrıntılı şekilde Kur’an’da açıklandığı anlamına gelmez. Çünkü  bunu söylemek dinin bir çok temelini ve hükümlerini değiştirmeyi ve dini  yıkıma uğratmak anlamına gelir ve dinin  zaruriyetini inkarı gerektirdiği için kişinin kafir olmasına sebep olur.
Sayın Bayındır   Cevap  Versin!
“Kur’an’ı her şeyi açıklayan kitap olarak indirdik” tabirinden
Acaba fizik, kimya, tıp vb. ilimlerle uğraşmak yerine bilim adamlarının yalnız Kur’an’a başvurmaları  yeterli olur mu?
Elbette  koca karılar köylerde bu tür lafları bazen söylerler ama bu gibi sözleri söylemek ilim iddiasında bulunan bir profsörden  gülünç değil mi?
   Evet, Kur’an bilime önem vermiştir sözünün manası kendisinin bizzat fizik formulllerini de  açıkalmış olması  demek değildir.
Akait ve İbadetler konusunda da durum bundan ibarettir. Kur’an kılavuzları açıkça belirlemiş ve bu kılavuzların başında; Hz. Muhammed’e başvurmamızı, ona itaat ememizi  ve onun Kur’an’ı açıkladığını beyan etmiştir.

 4.  İddia
Dİn  Kamildir  artık Mehdi’nin gelişine ihtiyaç yoktur.  
Maide Suresi ayet 3 de
   Bugün dininizi size kâmil kıldım ve nimetimi size tamamladım ve din olarak İslam'ı size seçtim.
Bayındır’ sözlerinde yukarıdaki ayete de istinat ediyor  ve zahiren şöyle demek istiyor ki: Artık din tamamlanmıştır. Mehdi’nin gelmesi ve dini tamamlaması düşünülemez.
Cevap:
   Hz. Mehdi  dini kamil etmek için gelmeyecek çünkü o peygamber değildir o dini dünyaya egemen kılmak için gelecektir. Yani onun görevi vahyi iletmekle görevli olan peygamber’in görevinden farklıdır.
Kur’an’nın tabiriyle
   Gerçekten Zikir'den (Tevrat'tan) sonra Zebur'da da, "Yeryüzüne mutlaka salih kullarım mirasçı olacaklar." diye yazdık.
İşin üzücü yanı şu ki! Sayın Bayındır Kur’an’daki yeryüzüne Allah’ın dininin hakim olacağına dair bu ilahi vaatle ilgili açık ayetleri kolayca göz ardı ediyor ama başka bir yerde nice  tevillere başvurarak Kur’an’da olmayan  anlamları ona  yüklüyor.
   Örneğin sayın Bayındır “yanları üzerinde Allah’ı anarlar . Al-i İmran 191” ayetinden maksadın namazda ruku etmek olduğu anlamını  çıkarıyor.
   Ve daha nice zorlamalı tefsir ve tevil yoluyla anlamlar Kur’an’a yüklerken, açık ifadeli ayetlerin anlamı hakkında şüphe ve tereddüt ve inkarı tercih ediyor.  

5. İddia  Mehdi Hz. Muhammed’dir
Cevap:
   Evet Hz. Muhammed Mehdi’dir yani hidayete ermiş bir kimsedir nitekim bütün Peygamberler mehdidirler ve aynı zamanda hadi yani hidayet edendirler ancak bu, İslam’ın bütün dünyaya egemen kılacak Mehdi’nin geleceğine dair inançla bir çelişkisi yoktur.
Nitekim Kur’an  ayetleri böyle bir günün geleceğini vaat etmiş ve mütevatir hadisler bunu açıklamışlardır.

 

 Murtaza  Turabi
 4 - Ramazan  Mubarek - Hicri 1445

Read 311 times