İmam Ali’nin Yüzüğünü ‘‘Namaz Kıldığı Sırada’’ Bağışladığı Gün

Rate this item
(2 votes)
İmam Ali’nin Yüzüğünü ‘‘Namaz Kıldığı Sırada’’ Bağışladığı Gün

Ehl-i Sünnet'in önde gelen tefsir alimlerinden Fahri Razi şöyle rivayet etmiştir: Ebu Zer dedi ki: "Bilin ki bir gün Hz. Resulullah ile birlikte öğle namazı kıldığımız bir sırada, bir dilenci mescittekilerden sadaka istedi fakat ona kimse bir şey vermedi.

Bu sırada Hz. Ali rüku halindeydi. Elini ona doğru uzattı o parmağında yüzük vardı. Dilenci gidip yüzüğü hazretin parmağından çıkarıp aldı." Bunun üzerine Hz. Resulullah Allah'a yakararak şöyle dua etti "Allah'ım kardeşim Musa sana dua etti ve 'Rabbim gönlümü aç işimi kolaylaştır. Dilimdeki düğümü çöz ki, sözümü anlasınlar. Ailemden bana bir yardımcı ver. Kardeşim Harun'u... Onunla kuvvetimi arttır. Onu işime ortak et ki, seni çokça tespih edelim. Şüphesiz sen bizi görensin' dedi. Sende ona! 'Senin isteklerin sana verildi. Ey Musa' diye vahyettin.

Allah'ım! Bende senin kulun ve peygamberinim benimde gönlümü aç, işimde kolaylık sağla, ailemden Ali'yi, bana yardımcı ver, onunla kuvvetimi arttır." Ebu Zer diyor ki: "And olsun Allah'a! Henüz Hz. Resulullah sözünü tamamlamamıştı ki, Cebrail 'Sizin veliniz ancak Allah, onun peygamberi ve namaz kılan ve rükû halinde zekat veren müminlerdir." ayetini getirdi. Fahri Razi; Tefsiru'l-Kebir, c.12, s.26.

İbn Ebi’l Hadid şöyle diyor: Hz. Ali’nin (a.s) sahavet ve cömertlik durumu da açıktır. Oruç tutar iftarını ise ihtiyaç sahiplerine verirdi. (Ve ona ihtiyaçları olduğu halde yemeklerini yoksula ve yetime ve tutsağa verirler, onları doyururlar. İnsan suresi, 8) ayeti onun hakkında nazil olmuştur. Müfessirlerin dediğine göre Hz. Ali’nin (a.s) bir gün dört dirhemi vardı. Bir dirhemini gece, bir dirhemini gündüz, üçüncü dirhemini gizli ve dördüncü dirhemini ise açıkça sadaka verdi. Bunun üzerine (Onlar mallarını gece gündüz; gizli ve açık Allah yolunda harcarlar. Bakara, 274) ayeti nazil oldu. Kendi eliyle Yahudilerin Medine’deki hurmalıklarını suladığı söylenmiştir. Nitekim elleri nasır bağlamış ve ondan gelen ücreti ise sadaka olarak vermiş, buna rağmen kendi karnına taş bağlardı. Diyorlar ki: hiçbir zaman hiçbir dilenciye “yok” demedi. Bir gün Mahfen b. Mahfen Muaviye’nin yanına geldi. Muaviye ona nereden geliyorsun? Diye sordu. Mahfen Muaviye’nin hoşuna gitmesi için: İnsanların en cimrisinin –yani Ali’nin (a.s)- yanından geliyorum, dedi. Muaviye dedi ki: Sana yazıklar olsun; Eğer yanında bir depo dolusu altın ve bir depo dolusu saman olsa, altın deposunu saman deposundan daha erken ihtiyaç sahiplerine ulaştıracak birisi hakkında nasıl böyle konuşabilirsin?![147]

http://tr.wikishia.net/view/Hz._Ali_(aleyhi_selam)

Read 4420 times