İmam Hamanei’nin fitre hakkındaki yeni fetvaları

Rate this item
(0 votes)

Soru: Eğer bir baba fitre zekâtını vermiyorsa bu durumda kadın ve çocukların vazifesi nedir?

Cevap: Onların herhangi bir vazifesi yoktur ve fitre vermeleri gerekmez.

Soru: Eğer bir kadının kocasının ihtiyacından dolayı evin geçimine katkıda bulunuyorsa, bu ev halkının fitre zekâtını kimin vermesi gerekiyor?

Cevap: Eğer kadın erkeğin ekmeğini yiyen sayılırsa, erkek gücü yettiği takdirde kendisinin ve hanımının fitre zekâtını vermesi gerekir ve eğer kadın ne kocasının nede başka birisinin ekmeğini yiyen konumuda değilse kendisi kendi fitre zekatını vermelidir.

Soru: Sadece ramazan bayramı öncesi gece misafir gelen insanın fitre zekâtıyla ilgili hükmü nedir?

Cevap: Onun fitre zekâtı ev sahibinin boynuna düşmez.

Soru: Eğer misafir kendi fitre zekâtını kendisi verirse ev sahibinin boynundan onun fitresi kalkar mı?

Cevap: Eğer misafir ev sahibinin ekmeğini yiyen hesap edilirse, ev sahibinin izniyle ev sahibinden taraf fitresini verdiği takdirde ev sahibinin boynundan onun fitresi kalkar.

Soru: Eğer insan bayram öncesi akşam misafir olursa ve sabah olduğunda o gününün bayram olduğunu anlarsa, acaba misafirlerin fitre zekâtı ev sahibinin boynuna mı gelir?

Cevap: Hilalin görülüp görülmeyeceğini bilmemek fitreyi ödeme hükmünde bir tesir bırakmaz. Ancak daha öncede söylediğimiz gibi bir akşamlık misafirin fitresi kendi boynunadır.

Soru: Acaba mali gücü olmayan şahsın fitre zekâtı vermesi vacip midir?

Cevap: Eğer fakir olursa fitre zekâtı vermesi vacip değildir, ama üç kilo buğday ve benzeri bir şeyi varsa yâda onun miktarında parası varsa bu buğday veya parayı zekât olarak vermesi sünnettir. Eğer bu durumda olan şahsın ailesi varsa bu üç kilo buğdayı aile efradı bir birlerine fitre kastıyla verebilirler. Bundan daha iyi olan bu fitreyi son olan aile ferdinin onu aileden olmayan bir fakire fitre olarak vermesidir.

Soru: Kocasının cinsel talebine itaatsizlik eden kadının fitre zekâtını vermek kocanın üzerinden kalkar mı?

Cevap: Hayır kalkmaz, kadının fitre zekâtı başkasının boynuna vacip olmadığı müddetçe kocası onun fitresini vermek zorundadır.

Soru: Geçen yıllar içerisinde benim eşim, ben ve akrabalarımdan birçok altın takıyı hediye olarak almış bulunuyor, elbette kendisi ev hanımı olup herhangi bir gelire sahip değildir. Bu durumda sizin görüşünüze göre eşimin zekât vermesi gerekiyor mu?

Cevap: Sikke halinde olmayan altına zekât düşmez.

Soru: Acaba fitre zekâtının normalde tükettiğimiz şeylerden mi vermeliyiz, yoksa şeriatın belirlediği şeylerden mi?

Cevap: Eğer buğday, arpa, hurma, pirinç ve benzeri şeylerden verilirse yeterlidir ve insanın genel olarak tükettiği şeyden vermesi gerekmez.

Soru: Fitre zekâtının miktarı ne kadardır?

Cevap: Herkes kendisi ve bakmakla yükümlü olduğu şahısların her biri için halkın tükettiği genel yiyeceklerden birisinden ( buğday, arpa, hurma, kuru üzüm, pirinç, mısır veya bunların benzeri şeyler) üç kilo veya onların değerini para olarak muhtaç olan birisine vermelidir.

Soru: Eğer birisi fitresini ayırırsa, daha sonra onun yerine başka bir mal bırakmak şartıyla onu kullanabilir mi?

Cevap: Hayır, fitre olarak ayırdığı malın bizzat kendisini fitre olarak vermelidir.

Soru: Fitre zekâtı ne zaman ayrılmalı ve ne zaman verilmelidir?

Cevap: Şevval ayının görüldüğü kesinleştikten sonra fitre zekâtı ayrılabilir. Eğer şahıs bayram namazı kılacaksa ihtiyatı vacip gereği namazdan önce fitre zekâtını vermeli veya bir kenara bırakmalıdır. Eğer şahıs bayram namazı kılmıyorsa bayram günü öğleye kadar vakti vardır.

Soru: Acaba fitre zekâtını ramazan ayından önce fakire vermek caiz midir?

Cevap: Hayır, yeterli değildir; ama parayı fakire borç unvanıyla verip ramazan bayramı günü o borcu fitre zekâtına sayabilirsiniz.

Soru: Acaba fitre zekâtını başka şehirde vermek caiz midir?

Cevap: Eğer kendi şehrinde fitreye müstahak olan birisi bulunmazsa, onu başka şehre götürebilir.

Soru: Acaba dindar olmayan fakir aileye fitre zekâtı verilebilir mi?

Cevap: Fitre zekâtının verildiği şahsın adil olması şart değildir. Ama açıkça büyük günah işleyen birine fitre vermemek ihtiyat gereğidir.

Soru: Acaba baba muhtaç durumdaki öğrenci oğluna fitre zekâtını verebilir mi?

Cevap: Eğer çocuklar fakir olurlarsa anne ve baba onların vacip ihtiyaçlarını karşılamak zorundadırlar ve kendi fitre zekâtlarını onların ihtiyaçlarını karşılamak için veremezler. Ama çocuklarının borçlarını ödemek için veya vacip olmayan ihtiyaçlarını gidermek için fitre zekâtını onlara vermelerinde bir sakınca yoktur.

Soru: Acaba fitre zekâtını haysiyetleri zedelenmesin diye hediye unvanıyla bazı akrabalara verebilir miyiz?

Cevap: Hediye olarak verebilir ve karşı tarafa onun fitre olduğunu söylemesi gerekmez, ama kendisi niyetinde fitre zekâtı vermeye niyet etmelidir.

Soru: Acaba fitre zekâtını kültürel çalışmalarda ve dinin yayılmasına vesile olan işlerde kullanmak caiz midir?

Cevap: Fitre zekâtının dinin yayılmasına neden olan işlerde kullanılmasının sakıncası yoktur, ama fitre zekâtının fakire verilmesi daha iyidir.

Soru: Seyit olamayan birisi seyide fitre zekâtı verebilir mi?

Cevap: Hayır, caiz değildir.

Soru: Hanımım seyittir ve onun fitre zekâtını vermek benim boynumadır. Benim kendim seyit değilim ve seyitlerin fitre zekâtı ayrı alınmaktadır. Acaba hanımıma ait fitre zekâtını seyitlere ait özel fitre sandığına mı atmam gerekir?

Cevap: Fitre zekâtının ödenmesinde ölçü zekâtı ödeyendir, zekat kendisinden taraf verilen şahıs değil. Dolayısıyla siz eşinizden taraf verdiğiniz zekâtı, eşiniz seyit dahi olsa, seyitlere veremezsiniz.

Soru: Acaba fakir seyitlere fitre zekâtı verilebilir mi?

Cevap: Seyit olamayan seyit olana fitre zekâtı veremez.

 

Read 2381 times