Kıyamet alametleri ve İslam aleminin sorumlulukları

Rate this item
(0 votes)

Hz. Peygamber (sav), “Kıyamet kopmazdan evvel gece karanlığının parçaları gibi fitneler olacak. (O vakit) kişi mümin olarak sabaha erer de kâfir olarak akşama kavuşur. Mümin olarak akşama erer de, kâfir olarak sabaha kavuşur. Birçok kimseler azıcık bir dünyalık mukabilinde dinlerini satarlar” buyurmuştur.

Resulullah’ın (sav), kıyametin yaklaştığı döneme dair önemli işaretlerinden biri de, savaşların artmasıdır.

“Hz. Ebu Hureyre (ra) anlatıyor: Resulullah (sav) buyurdu ki: Müslümanlardan iki grup, arasında savaşmadıkça kıyamet kopmaz. Bunlar aralarında büyük bir savaş yaparlar, fakat davaları birdir.”

Savaşların artacağı devirde, savaşlar İslam dünyası üzerinde yoğunlaşacaktır.

“Nefsim yed-i kudretinde olan Zat-ı Zülcelal’e yemin olsun! İmamınızı öldürmedikçe, kılıçlarınızı birbirinize kullanmadıkça, dünyanıza şerirleriniz varis olmadıkça kıyamet kopmaz.”

Bugün yaşananlar hadisleri doğrulamaktadır.

Müslümanlar arasında aynı dava uğruna yapılacak savaşlardan bahsedilmektedir.

Günümüzde Suriye ile Türkiye’nin arasında yaşanan gelişmeler, aynı dine inanan iki toplum arasında, Kur’an-ı Kerim’de kâfir olduğu beyan edilen topluluklar tarafından ateşlenen bir savaşın ayak sesleridir.

Ve öldürmek de kıyametin zuhuruna yakın zamanın alametlerindendir.

“Resulullah (sav) herc artmadıkça kıyamet kopmayacaktır” buyurmuştur.

Yanındakiler: Herc nedir ya Resulullah (sav) diye sordular.

“Öldürmek! Öldürmek!” buyurmuşlardır.

Hadislerde öldürmenin hatta din kardeşlerini öldüren müminin bir anda kâfir olacağı, kâfirin de bir anda iman edeceği bir dönemde olacağının ikazı vardır.

İnanmak veya dinden çıkmak, ahir zamanda zuhur edecek fitnelerle çok kısa sürede yaşanacaktır.

Bu fitneler, müminlerin dinlerini basit menfaatler karşılığında satmaları ile sonuçlanacaktır.

Terörle sarsılan Türkiye, demokrasi getirilecek bahanesi ile işgal edilmek istenen Suriye ve Ortadoğu’daki diğer İslam ülkeleri bu süreçte ayık olmak zorundadır.

Kur’an-ı Kerim’in ilahi ölçülerine göre dostu ve düşmanı belirlemek, birbirlerimizin hukukuna riayet etmek zorundayız. Ahir zaman fitnelerinden korunabilmek için sorumluluğumuzu bütün detayları ile hayata geçirmemiz şarttır.

Prof. Dr. Haydar Baş 7 Eylül 2012

Read 1709 times