
کارگر
İnfiale yol açar, yeni çatışmaları tetikler
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Trump'ın Kudüs kararıyla ilgili, "Kudüs'ün statüsü konusunda atılacak yanlış bir adım infiale yol açar, yeni çatışmaları tetikler" dedi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ürdün Kralı II. Abdullah ile ortak açıklama yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs kararıyla ilgili açıklama yaptı.
ÜRDÜN KRALINDAN AÇIKLAMA
Ürdün Kralı Abdullah, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma planına ilişkin "İki devletli bir çözümün alternatifi yok" dedi.
Abdullah, Ortadoğu'da herhangi bir barış anlaşması söz konusu olacaksa bütün bölgenin istikrarını bunun belirleyeceğini belirterek, "Mescid-i Aksa ve Haremi Şerif bizim için çok önemli. Hem Müslümanların hem Hristiyanların kutsiyet atfettiği mekanlar." dedi.
ERDOĞAN'DAN DÜNYAYA 'KUDÜS' ÇAĞRISI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Zirve Dönem Başkanı ve Türkiye Cumhurbaşkanı sıfatıyla, dünya kamuoyuna "Kudüs" çağrısı yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünya kamuoyuna yaptığı Kudüs çağrısında, "ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma kararı, sadece BM kararlarına değil, Kudüs'ün asırlara sari kadim karakterine de aykırıdır. Dolayısıyla bu adım, uluslararası hukukla birlikte, tarihi ve sosyal gerçeklerin hiçe sayılması anlamına gelmektedir. İsrail’in Kudüs’ü ilhak kararı, bu çerçevede yaptığı tüm işlemler ve uygulamalar nasıl hiçbir zaman kabul görmemişse, bu açıklama da aynı şekilde gerek vicdan gerek hukuk gerek tarih önünde hükümsüzdür." ifadelerini kullandı.
Erdoğan ayrıca, "İslam İşbirliği Teşkilatı Zirve Dönem Başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin Cumhurbaşkanı sıfatıyla, ABD'yi bölgede kaosu tetikleyecek bu adımdan vazgeçmeye, İsrail’i de barışa ve huzura katkı sağlayacak politikalar izlemeye davet ediyoruz." dedi.
Ek olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kudüs'te, Filistin'in BM kararlarıyla defalarca tasdik olunmuş haklarını yok sayan her adım, farklı dinlere mensup insanların bir arada yaşama idealine vurulmuş çok ağır bir darbedir. Bölgedeki huzur ve güvenliğin şartı olarak gördüğümüz 1967 sınırlarında, başkenti Kudüs olan, egemen ve bağımsız Filistin devleti talebinden vazgeçilebilmesi asla mümkün değildir." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:
Kudüs'ün kutsiyetinin ve tarihi statüsünün muhafazası hususunda Ürdün ile aynı hissiyatı paylaşıyoruz.
Kudüs'ün statüsü konusunda atılacak yanlış bir adım infiale yol açar, yeni çatışmaları tetikler
13 Aralık'ta İslam İşbirliği Teşkilatı liderler toplantısı İstanbul'da yapılacak
Tüm dünyaya şu çağrıyı yapmak istiyorum; Kudüs'ün Birleşmiş Milletler kararlarıyla da defalarca teyit edilmiş hukuki statüsünü değiştirecek her türlü adımdan uzak durulmalıdır. Hiç kimsenin kişisel hevesleri uğruna milyarlarca insanın kaderleriyle oynamaya hakkı yoktur. Böylesi bir adım sadece terör örgütlerinin ekmeğine yağ sürecektir.
Erdoğan ve Putin’den Kudüs Açıklaması
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin telefonda, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıması kararıyla ilgili görüştü.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin telefonda görüştü.
Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre görüşmede, Kudüs konusundaki son gelişmeler hakkında görüş teatisinde bulunuldu.
BM NEZDİNDE TAKİP
Sputnikin verdiği haberde; İsrail'in 1980 yılında aldığı Kudüs'ü ilhak kararının uluslararası toplum ve BM tarafından reddedilmiş olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD yönetiminin attığı son adımın bölgedeki barış ve istikrarı olumsuz etkileyeceğini vurguladı.
Rusya Başkanı Putin de aynı görüşleri paylaştığını ifade ederek, BM Güvenlik Konseyi nezdinde bu hususların takipçisi olacaklarını belirtti. İki lider, ikili ve uluslararası konularda görüş teatisi için yakın temasta olma konusunda da mutabık kaldılar.
Erdoğan, Putin'i 13 Aralık'ta İstanbul'da İslam İşbirliği Örgütü'nün Kudüs'ün statüsünü görüşmek üzere toplanacağı konusunda bilgilendirdi.
KREMLİN: ERDOĞAN, PUTİN'İ İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI TOPLANTISIYLA İLGİLİ BİLGİLENDİRDİ
Kremlin basın dairesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le yaptığı telefon görüşmesinde kendisini İslam İşbirliği Teşkilatı'nın 13 Aralık'ta İstanbul'da Kudüs'ün statüsünü görüşmek üzere toplanacağı konusunda bilgilendirdiğini açıkladı.
Kremlin'in Türk tarafın girişimiyle iki liderin yaptığı telefon görüşmesi ile ilgili yayınladığı açıklamada, "Görüşmede taraflardan her biri, ABD'nin Kudüs'ün İsrail'in başkenti olarak tanınması ve Amerikan Büyükelçiliği'nin Tel Aviv'den oraya taşınması yönündeki kararı ile ilgili duydukları endişeleri dile getirdi. Bu tür adımların Ortadoğu barış sürecinin perspektiflerini sekteye uğratacağı kaydedildi" ifadelere yer verildi.
Açıklamada ayrıca, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın 13 Aralık'ta İstanbul'da Kudüs'ün statüsünü görüşmek üzere toplanacağı konusunda bilgilendirme yaptı" dendi.
Donald Trump, Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan etti
İkinci İsrail planı başarısızlığa uğrayan ABD, bölgede yeni bir karışıklığı tetikleyecek planını devreye koydu. İslam dünyasını kızdıracak karara imza atan ABD Başkanı Trump Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıdığını ilan etti.
ABD Başkanı Trump, dünyayı ayağa kaldıran, Filistin'de barış sürecini bitireceğine kesin gözüyle bakılan kararında geri adım atmadı.
Trump, Beyaz Saray'da kabinesini bilgilendirdikten sonra kameraların karşısına geçti, tartışmalı kararını açıkladı.
"İsrail-Filistin barışı için çalışmaya devam edeceğiz. Ortadoğu barışı için elimden geleni yapacağım" diyen Trump "Önceki başkanlarda Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyacaktı. Bu yasa kongreden büyük çoğunlukla çıkmıştı. ABD'nin büyük elçiliğini Kudüs'e taşıma kararından bertaraf ettiler. Kudüs'ün bu şekilde tanınması gecikti. Kudüs'ü artık İsrail'in başkenti olarak tanımanın vakti gelmiştir." dedi.
"Bu adımı ABD'nin çıkarına olarak görüyorum" diyen Trump, kararın iç siyasete yönelik olduğunun mesajını da vermiş oldu.
ABD başkanı açıklamasında "Kudüs İsrail'in başkentidir. Kudüs sadece 3 büyük dinin merkezi değil. Dünyanın en başarılı demokrasilerinden birinin de merkezidir. Bu kararın amacı kalıcı bir barış anlaşmasından ayrılma adımı değildir. Tartışmalı sınırlara herhangi bir şekilde taraf olmuyoruz." ifadelerini kullandı.
"Haram-üş Şerif denen bölgenin aynı şekilde kalmasını istiyoruz, barışı istiyoruz. Halklara tartışmalarını şiddetle yapmama çağrısında bulunuyorum" diyen Trump "Bu karar, ABD olarak bölgede kalıcı barış anlaşmasına taahhüdümüzü bozmuyor." şeklinde konuştu.
Trump, açıklamasının ardından kürsünün yanında bulunan masaya geçerek, büyükelçiliğin Tel Aviv'den Kudüs'e taşınması talimatını veren başkanlık kararnamesini şov yaparak imzaladı.
Trump'ın açıklamasından hemen önce ABD Dışişleri Bakanlığı, vatandaşlarını 20 Aralık'a kadar Kudüs ve çevresine seyahat etmemeleri yönünde uyardı.
ABD Kongresi, 1995 yılında Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyan bir yasayı kabul etmiş ancak o tarihten bu yana görev yapan başkanların tamamı ülke çıkarlarını gerekçe göstererek büyükelçiliği Tel Aviv'de tutmuştu.
Trump'tan önce 2 dönem ABD Başkanlığı yapan Barack Obama'da Kongre'nin aldığı Kudüs kararını erteliyordu.
Netanyahu: Başkan Trump'a sonsuza dek minnettar olacağız
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ABD'nin kararının ardından yaptığı ilk açıklamada Donald Trump'a teşekkür etti ve "İsrail halkı sonsuza kadar minnettar olacak" dedi.
ABD Dışişleri'nden telgraf
ABD Dışişleri Bakanlığı, tüm diplomatik misyonlarına telgraf gönderdi. 20 Aralık'a kadar Kudüs ve Batı Şeria'ya zorunlu olmadıkça seyahat edilmemesi çağrısı yaptı.
İnkılap Rehberi: İnsani bilimleri İslam'ın öğretilerine doğru yönlendirilmeli
Ulusal Kur’an ile İnsan ve Toplum Bilimleri Kongresi organizatörlerinin İslam İnkılabı Rehberi Imam Seyyid Ali Hamanei ile gerçekleştirdiği görüşmenin detayları bugün kongere tarafından Kum kentinde yayınlandı.
İnkılap Rehberi bu görüşmede, araştırmacıların teorik, siyasi ve sosyal konulara cevap bulmak için kutsal Kur’an-i Kerim’e başvurması gerektiğini belirterek, “Bazı insan bilimleri dalları dünyada yüzyıllar boyunca incelenmiştir. Sizin ana göreviniz bu iki önemli konu yani Kur’an ve insan bilimlerini bir araya getirmek olmalı. Kanaatimce bu mesele çok önemlidir” ifadelerinde bulundu.
İnsan bilimlerini İslam'ın öğretilerine doğru yönlendirmek için çeşitli kurumlar ve merkezler tarafındnan farklı araştırmaların yapılması gerektiğinin altını çizen İnkılap Rehberi şunları kaydetti: İnsan bilimleri alanında İran'da verimli çalışmalar yapılıyor fakat şu anda İslam dünyasının farklı noktalarında İslam bilimleri ile insan ve toplum bilimleri üzerinde çalışan bilim adamları var. İran’deki İslami kurumlar bu akademisyenleri tespit ederek onlarla yakın işbirliği kurmalı.
İslam İnkılabı Rehberi sözlerinin bir kısmında da, siyaset biliminden laik konuların ayırt edilmesinin büyük önem taşıdığını ifade etti.
İnkılap Rehberi, bilimsel araştırmaların kalitesinin arttırılması gerektiğini açıklayarak, genç yazar ve akademisyenler tarafından üretilen eserlerin bir kısmının paha biçilemez ve umut verici olduğunu ve bu konuda büyük ilerleme kaydedildiğini aktardı.
İlker Başbuğ'dan Suriye açıklaması: İç savaşı Esad kazandı
Genelkurmay eski başkanı İlker Başbuğ, Suriye'deki iç savaşın bitmek üzere olduğunu söyleyerek, 'Esad bu iş savaşı Rusya ve İran'ın desteğiyle kazandı' dedi.
Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ, Ortadoğu'yu konuşmak üzere Uludağ Üniversitesi'ndeki söyleşide Osmanlı döneminde Ortadoğu ve Kürt sorununun temellerini ile Suriye iç savaşınına değindi. DEAŞ gibi bir yapılanma olmazsa Suriye'deki iç savaşın bitmek üzere olduğunu belirten Başbuğ, "Esad bu iç savaşı Rusya ve İran’ın desteğiyle kazandı" dedi.
ORTADOĞU KONUSU DERİN VE KARMAŞIK
İlker Başbuğ yaklaşık 2 saat süren söyleşide öğrencilere, yakın tarihte özellikle Osmanlı dönemini ele alarak Ortadoğu'nun kritik olaylarını, tarihsel önem taşıyan noktalarını anlattı. Ortadoğu konusunun çok derin ve karmaşık bir konu olduğuna dikkat çeken Başbuğ, "Ortadoğu karmaşık bir konum ve çözülememiş bir konu, kolay anlatılıp kolay yorumlanabilecek bir konu değil. Tabi ki bu konuda ben de uzman değilim. Ortadoğu dediğimiz zaman ilk önce şöyle bir yakın tarihteki dönemine bakmamız lazım. Ortadoğu dediğimiz yer dünyadaki ilk medeniyetlerin ortaya çıktığı, bütün büyük dinlerin ortaya çıktığı, bütün kültürlerin ortaya çıktığı bir yerdir. Ortadoğu'yu bu programda yakın çağdan bugüne şeklinde inceleyeceğiz" diye konuştu.
KÜRT SORUNUNUN TARİHSEL KAYNAĞI
Eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ konuşmasının devamında, 1. Dünya Savaşı sonucunda yaşanan coğrafi değişikliklerin, Kürt sorununun kaynağı olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Aslında 1. Dünya Savaşı sonucundaki yapılanma ortaya bir Kürt sorunu çıkarttı. Çünkü Osmanlı İmparatorluğu döneminde Kürtler tabii ki etnik bir gruptur, bunda hiçbir sorun yok ama o dönemde İran'ı bir tarafa bırakırsanız Kürtler artık ağırlıklı olarak Anadolu'da; Türkiye'de, Irak'ta ve Suriye'de yaşadılar. İran hariç Kürtler hep Osmanlı İmparatorluğu yönetimi altında kaldılar. O dönemde hiçbir sorun yoktu. 20'nci yüzyıldaki etnik milliyetçilik dönemine gelmeden önceki süreçte hiçbir sorun yok. Hele Osmanlı İmparatorluğu döneminde bakarsanız Kürtlerle Türkler kaynaşmış iki kardeş millettir. Fakat ne zaman ki 1. Dünya Savaşı sonrasında oluşan coğrafyada Kürt milletinin bir kısmı Türkiye hudutları içerisinde bir kısmı Suriye'de ve bir kısmı da Irak'ta kalıyor yani bir parçalanma yaşıyor sorunların bir noktada kaynağının bu yapılanma ile başladığını görüyorsunuz. Dolayısıyla bu da tarihsel olarak dikkat etmemiz gereken önemli bir nokta olarak karşımıza çıkıyor."
ESAD İÇ SAVAŞI KAZANDI
Konuşmasında Suriye iç savaşına da değinen Başbuğ, "Suriye’deki iç savaşı Esad kazandı. Artık bunu böyle görmeniz lazım. Suriyedeki iç savaş bitmek üzere. DEAŞ gibi bir oyun, yapılanma olmazsa Suriye’deki iç savaş son günlerine geldi. Siyaseti, stratejiyi tayin ederken bu hususu en üst noktaya koymanız lazım. Esad bu iç savaşı Rusya ve İran’ın desteğiyle kazandı." şeklinde konuştu.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Kasımi:IŞİD’in hezimeti Amerikalıları şaşırttı
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi, tekfirci IŞİD terör örgütünün hezimeti Amerikalıları şaşırttığını belirtti.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi, ABD Başkan yardımcısı Mike Pens’in İran’a yönelik suçlamalarına gösterdiği tepkide, Amerikalı yetkililerin İran aleyhinde aşırı derecede suçlamalarda bulunması bu zümrenin ya bilinçli olarak IŞİD’in Irak ve Suriye’de hezimete uğramasına göz yumduklarını, ya da destekledikleri bu örgütün bu ülkelerde hezimete uğramış olmasından şaşkına döndüklerini gösterdiğini kaydetti.
Sözcü Kasımi, Amerikalı yetkililerin İran’ı teröre destek vermekle suçlamaları, İran her daim bölge güvenliğini kendi güvenliği bildiği ve beş yılı aşkın bir süredir Irak ve Suriye milletleri ve devletlerinin yanında terörle mücadele ettiği halde ileri sürüldüğünü vurguladı.
93 ülkeden Şii ve Sünni önderler Tahran'da buluştu
93 ülkeden Sünni ve Şii Müslüman kanaat önderleri İran’da bir araya geldi. Tahran’daki "Ehlibeyt Sevdalıları ve Tekfirle Mücadele" konferansında kardeşlik mesajı verildi. Konferansın açılış konuşmasını yapan İslami Uyanış Hareketi Genel Sekreteri Ali Ekber Velayeti'nin de bölgedeki son gelişmelere ilişkin önemli mesajları vardı.
İran’ın başkenti Tahran, Sünni ve Şii din adamlarının bir araya geldiği organizasyona ev sahipliği yaptı.
“Ehlibeyt Sevdalıları ve Tekfirle Mücadele” konferansında buluşan gelen 93 ülkeden 600 Müslüman kanaat önderi, "oynanan emperyalist ve siyonist bütün senaryolara karşı birlikteyiz" mesajı verdi.
Konferansın açılış konuşmasını İran Dini Lideri Ayetullah Hamaney’in başdanışmanı ve İslami Uyanış Hareketinin Genel Sekreteri Ali Ekber Velayeti yaptı. Velayeti, "Emperyalizmin ayrılıkçı ve mezhepçi gerici yaklaşımlarla parçalanmış bir İslam dünyası yaratmak istediğini" söyledi.
Batı Asya’nın içinde bulunduğu hassas dönemde yenilmez sanılan İsrail’in büyük bir yenilgi aldığına vurgu yapan Velayeti; “Suriye ve Irak, direnişin desteği ile büyük başarılara imza attı, IŞİD terör örgütü yok edildi” dedi.
“İslam düşmanları, tüm imkanlarını kullanarak Müslüman devletlerini, zayıflatıp kaos ve savaş içinde tutmaya çalışıyorlar” uyarısında bulunan Ali Ekber Velayeti, “birlikte ve uyanık olmalıyız” dedi.
İran, Rusya ve Türkiye İdlib’de işbirliği üzerine anlaştı
Rusya Savunma Bakanlığı Moskova, Ankara ve Tahran Suriye’nin İdlib eyaletindeki çatışmasızlık bölgesinde işbirliğini arttırma üzerinde anlaştıklarını açıkladı.
Rusya Savunma Bakanlığı açıklamada ayrıca İran, Rusya ve Türkiye Suriye’de tekfirci IŞİD ve El-Nusra terör örgütlerinden geriye kalan teröristlerin tamamen yok edilmesi üzerinde de birlikte çalışacaklarını kaydetti.
İran, Rusya ve Türkiye geçen 4 Mayıs tarihinde de Astana’da İdlib kentinin yanı sıra Lazkiye, Humus, Halep, Hama, Şam, Doğu Guta, Dera ve Kanitere bölgelerinde de gerginliğin hafifletilmesi için bir anlaşma imzaladı.
İran, Rusya ve Türkiye İdlib’de işbirliği üzerine anlaştı
Rusya Savunma Bakanlığı Moskova, Ankara ve Tahran Suriye’nin İdlib eyaletindeki çatışmasızlık bölgesinde işbirliğini arttırma üzerinde anlaştıklarını açıkladı.
Rusya Savunma Bakanlığı açıklamada ayrıca İran, Rusya ve Türkiye Suriye’de tekfirci IŞİD ve El-Nusra terör örgütlerinden geriye kalan teröristlerin tamamen yok edilmesi üzerinde de birlikte çalışacaklarını kaydetti.
İran, Rusya ve Türkiye geçen 4 Mayıs tarihinde de Astana’da İdlib kentinin yanı sıra Lazkiye, Humus, Halep, Hama, Şam, Doğu Guta, Dera ve Kanitere bölgelerinde de gerginliğin hafifletilmesi için bir anlaşma imzaladı.
İşte Soçi zirvesinin taşları
Suriye'de barışın yol haritası Astana masasında belirlendi. Bölge ülkeleri, Rusya Soçi'deki zirvede barış rotasını dünyaya ilan etti. Peki, 7 kez yapılan Astana toplantısı ve sonrasındaki Soçi zirvesi hem Türkiye'ye hem de bölge ülkelerine hangi kazanımları sağladı? Bundan sonraki süreçte neler yaşanacak
Rusya'daki Soçi zirvesi, Suriye krizinde insiyatifi ele alan bölge ülkelerinin en önemli ve en somut adımıydı. Peki bu süreç nasıl ilerledi? Bölge ülkeleri ve Türkiye hangi kazanımları sağladı?
15 Temmuz 2016... Suriye'nin kuzeyindeki terör koridoruna karşı sesini yükselten Türkiye 15 Temmuz darbe girişimiyle karşı karşıya kaldı. Amerikancı gladyonun girişimi 12 saatte bastırıldı.
24 Ağustos 2016... Darbe girişimini bastıran Türkiye Amerika'nın terör koridoruna silahla müdahale etti. PKK/PYD'nin Ayn el Arap ile Afrin'i birleştirme planı bozguna uğratıldı. TSK, sürece aktif müdahil oldu.
17 Kasım 2016... Vatan Partisi'nin Şam'da organize ettiği konser, Türkiye-Suriye arasındaki iki ülke arasındaki köprünün önemli bir adımı oldu. Orkestra Şefi İnci Özdil yönetimindeki konserden dostluk melodileri yükseldi.
19 Kasım 2016... Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Halep'ten El Nusra'nın çıkartılması için Cumhurbaşkanı Erdoğan ile temas kurdu. İki ülkenin ortak girişimiyle El Nusra Halep'ten çıkartıldı.
12 Aralık 2016... Halep terör örgütlerinden tamamen temizlendi. Suriye ordusu savaş sahasındaki zaferler için büyük bir adım atmış oldu.
20 Aralık 2016... Türk, Rus ve İran Dışişleri Bakanları Moskova'da buluştu. Görüşmede "Suriye'de ateşkes" kararı alındı.
30 Aralık 2016... Ateşkes anlaşması yürürlüğe girdi.
23-24 Ocak 2017... 1. Astana toplantısı yapıldı. Ateşkes ihlallerinin yakından izlenmesi için de 3'lü mekanizma kuruldu.
2017 yılında toplam 7 kez Astana toplantısı yapıldı. Çatışmasızlık bölgeleri ilan edildi. Türk, Rus ve İran askerlerinin İdlib'e konuşlanması sağlandı. Suriye'ye insani yardımların ulaştırılması için güzergahlar ve güvenlik önlemleri belirlendi.
7 Nisan 2017... Amerika, Suriye ordusuna ait Şayrat Hava üssüne füze saldırısı düzenleyerek çatışmasızlık bölgeleri anlaşmasını bozmaya çalıştı. Saldırıda 6 Suriye askeri hayatını kaybetti. 4'ü çocuk 9 sivil öldü. Ancak mutabakat bozulmadı.
Astana toplantıları ve Soçi zirvesi hem Türkiye'ye hem de bölge ülkelerine büyük kazanımlar sağlandı. Suriye'de savaşın bitmesinin adımları kapsamında; ateşkes ilan edildi, çatışmasızlık bölgeleri belirlendi, Amerika masa kenarına itildi, siyasi sürecin zemini oluşturuldu.
SURİYE AÇISINDAN
Çatışmasızlık bölgeleri belirlendi
Ateşkes ilan edildi
Amerika masa kenarına itildi
Siyasi sürecin zemini oluşturuldu
Barış diplomasisinin Türkiye açısından da bir çok kazanımı oldu. Suriye'nin kuzeyindeki PKK varlığı Türkiye için milli güvenlik sorunuydu. Astana görüşmeleri sayesinde Afrin operasyonu için uygun zemin hazırlandı. PYD/PKK'nın Akdeniz'e ulaşım güzergahı kesildi. Türkiye, Irak, İran ve Moskova ile yakınlaştı. Ankara-Şam arasında diplomasi köprüsü kurulması için önemli mesafe alındı.
TÜRKİYE AÇISINDAN
Afrin operasyonu için uygun zemin hazırlandı
PYD/PKK'nın Akdeniz'e ulaşım güzergahı kesildi
Türkiye, Irak, İran ve Moskova ile yakınlaştı
Ankara-Şam arasında dolaylı diplomasi köprüsü kuruldu
Siyonist Rejim Güvendeyken Müslümanlar Birbirleri İle Savaşıyor
İran İslam İnkılabı Rehberi İmam Hamanei, bugün sabah saatlerinde Uluslararası Ehl-i Beyt Muhipleri ve Tekfircilikle Mücadele Konferansı’na katılan konukları kabul etti.
İmam Hamanei; “Ehl-i Beyt (a.s) sevgisi sadece Şiilere mahsus değildir. Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) ismi Müslümanlar arasında birlik ve beraberliğe sebep olduğu gibi Ehl-i Beyt sevgisi de birlik ve beraberlik nedeni olabilir. Günümüzde İslam dünyası bu sevgi ve dayanışmaya çok ihtiyaç duymaktadır” dedi.
İslam İnkılabı Rehberi; “Günümüzde İslam dünyası ağır yaralar almıştır. İslam düşmanları savaş ve ihtilaf çıkararak İslam dünyasına darbe vurup kendilerine güvenlik şemsiyesi oluşturmuşladır. Batı Asya’da Siyonist Rejim güvendeyken Müslümanlar birbiriyle çatışmaktadır” açıklamasında bulundu.
İmam Hamanei; “Teessüfle şunu kabul etmemiz gerekir ki İslam dünyasında bazıları Amerika ve İsrail'in istediklerini yapmaktadırlar. Böylesi bir durumda İslam ümmetinin birliği farzların farzıdır” ifadelerini kullandı.
İslam dünyasında en önemli meselenin Filistin olduğuna dikkati çeken İmam Hamanei, “Filistin, İslam dünyasının ilk meselesidir. Çünkü işgal edilmiş bu İslam toprağı, bölge ülkelerinin güvenliğini hedef alan bir bölgeye dönüştürülmüştür. Bu kanser tümörüne (Siyonist Rejim) karşı mücadele edilmelidir” değerlendirmesini yaptı.
İnkılap Rehberi; “Din alimi sıfatında birinin Siyonistlere karşı mücadeleyi haram ilan edip caiz olmadığını ileri sürmesi faciadır. Bazıları, İslam dünyasının maslahatları ve Kur’an-ı Kerim’deki ‘Kafirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler’ ayetine aykırı davranmaktadır” diye konuştu.
İslam İnkılabı Rehberi; “Umarız bir gün Filistin, Filistin halkına geri dönecek. O gün, İslam dünyasının bayram günüdür ve istikbara gerçek bir darbe vurulacak. O gün gelecektir” beyanatında bulundu.
İnkılap Rehberi İmam Hamanei, konuşmasının sonunda da şunları ifade etti: Yaklaşık 40 yıldır İran İslam Cumhuriyeti kurulmuştur. İlk günden itibaren Amerika bize karşı düşmanlık yapmıştır. Komplo, yaptırım, askeri saldırı ve ne yapabilecekleri varsa yaptılar. Ancak onların isteğine rağmen düzenli şekilde ilerleme kaydettik. Günümüzde İslam Cumhuriyeti, 35 yıl öncesiyle kıyaslanamaz. Onlar bizi yoketmek istiyorlardı, ama yüce Allah bizi daha da güçlendirdi. Şu an güçlü bir konumda sözümüzü apaçık söyleriz. Herhangi bir yerde varlığımıza ihtiyaç duyulursa yardım ederiz. Bunu da apaçık ilan ederiz. Küfür dünyasına karşı çıkmakta hiçkimseden korkmayız.