کارگر

کارگر

İran İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusu Genel Komutanı Tümgeneral Muhammed Ali Caferi, ABD’nin terör örgütü IŞİD’e karşı girişimlerini göstermelik olarak niteledi.

Rahmetli İmam Humeyni’nin İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusunun kara, deniz ve hava ve uzay kuvvetlerinin kurulmasına ilişkin talimatının yıldönümü 17 Eylül münasebetiyle düzenlendiği basın toplantısında konuşan Tümgeneral Caferi, IŞİD’in İslam dünyasını, Siyonistler ve dünya müstekbirleri karşısında zayıflatmak amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu ifade etti.

Herkesin IŞİD örgütünün ABD’nin desteğiyle kurulduğunu bildiğini söyleyen Caferi, Irak’ta IŞİD’le mücadele konulu Batı ve Arap ülkeleri toplantısına davet edilseydi bile İran asla bu toplantıya katılmayacaktı, zira Amerikalıların kendi hedefleri için bu girişimde bulunduğunu belirtti.

İran İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusu Genel Komutanı, IŞİD üzerinden bölgedeki hedeflerine ulaşamadıklarını görünce, teröristlerin bir gün onlara gideceği korkusuna kapıldıkları için Batılıların IŞİD’e karşı koalisyon oluşturma kararı aldıklarını ancak bu koalisyonuna dair pek bir ümit olmadığını belirtti.

İranlı güçlerin IŞİD’e karşı Amerli operasyonuna katıldığını ifade eden Tümgeneral Caferi, İran’ın bu başarılı operasyondaki rolünün istişari ve fikri destek şeklinde olduğunu kaydetti.

Suriye gelişmelerine de temas eden İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusu Genel Komutan, düşmanın Suriye’ye yönelik komplosundan amacının Şam yönetimini devirmek olduğunu belirtti.

İran’ın Amerika’nın Suriye’ye yönelik her hangi bir askeri girişimiyle ilgili tutumuna da değinen Tümgeneral Caferi, İran İslam Cumhuriyeti’nin siyasetinin Suriye’de iktidarı desteklemek olduğunu ifade ederek, Tahran’ın Suriye’ye yönelik her türlü askeri girişime karşı olduğunu belirtti.

İslami direnişin sahte ve gasıp Siyonist rejimine karşı zaferine de temas eden İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusu Genel Komutanı Tümgeneral Caferi, Gazze halkının 51 günlük direnişinin aslında, onların sulta düzeni ve Siyonist rejime karşı direnmelerinin devamı olduğunu kaydetti.

irib

Salı, 09 Eylül 2014 00:00

Tekfircilere karşı dikkatli olun

İslam İnkılabı Rehberinin Hac Temsilcisi, bu yıl düzenlenecek hac merasiminde İslami vahdet vurgusunda bulundu ve hacı adaylarından her türlü provokasyona karşı dikkatli olmalarını istedi.

Tahran’da kılınan Cuman namazı öncesi bir konuşma yapan Hüccetülislam Seyyid Ali Gazi Asker hacı adaylarından özellikle şu hususlara karşı duyarlı ve dikkatli olmalarını istedi:

İslami vahdet anlayışını hem sözlerimize hem de davranışlarımıza en güzel şekilde yansıtmalıyız. Hac merasimi tüm Müslümanlar için dünya genelinde İslami vahdetin genişletilmesi çabasına hizmet etmelidir. Her türlü tefrikacılıktan kaçınılmalıdır. Bugün “IŞİD” denen tekfirci zihniyet, Müslümanlara isnat edilmiş kirli bir leke ve tehlikedir. Mezhepçilik ve tefrikacılık Müslümanların kaynaklarını yağmalamak isteyen emperyalizmin oyunudur. Onun için hiçbir Müslüman bu oyuna alet olmamalıdır.

Mezhebi konuları asla hac ibadetine karıştırmamak gerekir; birileri sizleri bu yöne çekmek isteyebilir, dikkatli olun. Tekfircilere karşı teyakkuz halinde olun; hiçbir mezhebi konuyu, Şii-Sünni ihtilaf meselesini gündeminize almayın. Unutmayın ki Ehlisünnetle Vahhabilik ve tekfirci zihniyetin hiçbir ilgisi yoktur. Şunu çok net olarak ifade etmek istiyorum: Benim görüştüğüm önemli Sünni şahsiyetlerin hepsi de Vahhabilikten yakınmış, onların radikal söylem ve davranışlarının Sünnilikle ilgisi olmadığını söylemişlerdir.

Bugün Ehlibeyt sevgisi dünyanın her tarafındaki, Müslümanların hassasiyetle savunduğu bir değerdir. Bu konuda Sünni ile Şii arasında çok da fark göremezsiniz. Sudan’da birinin ikiz oğlu olsa onlara kesinlikle Hasan ve Hüseyin ismini vermekte, kız oldukları takdirde ise isimlerini Fatıma ve Zehra koymaktadır. Sadece bu bile İslam ümmeti içinde Ehlibeyte olan sevgiyi ispat için yeterlidir. Bu sevgiyi Müslümanların edebiyatında, deyişlerinde ve şiirlerinde de görmekteyiz.

Ben İslam ülkelerinden birinde önemli İslami şahsiyetlerle görüşmüştüm. Onların sözcüsü bana şöyle demişti: Siz çok şanslısınız, zira takvalı ve dünyayı iyi tanıyan bir rehberiniz var. Bizler sizin rehberinize biat etmeye hazırız. Çünkü onun İslam dünyasının rehberliğine layık olduğunu düşünüyoruz… Bakın, bizler dünyanın her tarafından seçkin insanların bir araya toplanacağı bu ilahi kongrede söylem ve davranışlarımızdaki güzelliklerle onları etkileyebiliriz…

 

safaqna

Muhammed Cevad Zarfi, IŞİD tehdidi bir gün Suriye’ye ve bir gün Irak’a yönelik olduğu dolaysıyla Amerika’nın konunun ciddiyetini henüz algılamadığını ifade etti.

Danimarka Dışişleri Bakanı ile Meşhed’de bir araya geleceğini bildiren İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı, ABD’nin IŞİD ie mücadelede ciddi olmadığını ifade etti.
İmam Rıza(a.s)’in kutlu doğumu dolaysıyla kabine üyeleri ile birlikte Meşhed’de olan İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Muhammed Cevd Zarif, katıldığı bir TV kanalının programında, Danimarka Dışişleri Bakanı ile bugün Meşhed’de düzenlenecek çalışma yemeğinde bir arya geleceğini söyledi. 

Danimarka Dışişleri Bakanı’nın dün Akşam Tahran’a geldiğinin bilgisini veren Zarif, bakanlar kurulu bugün kutsal Meşhed kentinde toplanacağı dolaysıayla Danimarka Dışişleri Bakanı ile görüşmesini Meşhed’de gerçekleştireceğini konuşmasına ekledi. 

Zarif, Danimarka Dışişleri Bakanı’nın İmam Rıza(a.s) türbesini ziyaretinde halkın yoğunluğu dolasıyla şaşkına uğradığını dile getirdi. 

IŞİD ile mücadelede İran ve Amerika arasında işbirliği sorusuna cevap veren İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı, Suriye’de çeşitli yollarla IŞİD’e destek veren Amerika’nın bu terörist örgütü ile mücadelede ciddi olmadığını söyledi. 

İran İslam Cumhuriyeti tehlikeyi ilk baştan algıladığı dolaysıyla Cumhurbaşkanı Ruhani geçen yılda BM Genel Kurul toplantısında Şiddet ile Müaddele önerisini sunduğunu hatırlattı. 

Zarif, ilk başta Irak halkı olmak üzere bu ülkenin Şii, Sünni ve kürt halkın yanında yer alan İran İslam Cumhuriyeti, IŞİD'in geniş şekilde yayılmasını önlediğini kaydetti.

 İran İslam Cumhuriyeti Hatem’ül Enbiya(s) Hava Savnma Karargahı Komutanı, İran'ın füze hava savunma sistemi koalisyon güçleri uçağını indirdiğini ifade etti.
Mehr haber ajansının bildirdiğine göre, Ordu Savaş Üniversitesi öğrencileri ile yaptığı oturumun kulisinde gazetecilere konuşan İran İslam Cumhuriyeti Hatem’ül Enbiya Hava Savunma Karargahı Komutanı Ferzad İsmaili, geçtiğimiz günlerde Bandarabbas kentine inen ve koalisyon güçlere ait olan uçak hakkında yaptığı açıklamada, söz konusu uçağın uçuş belgelerinde hata olduğu dolaysıyla bu uçağın mecburi olarak inmesini istediklerini ifade etti. 

Uçuş bilgilerinde yanlışlık olan herhangi bir uçağın idirilmesi zorunlu olduğunu konuşmasına ekleyen Tuğgeneral İsmaili, söz konusu uçağın İKAO kuralları kapsamında Bandarabbas kentine indirildiğini söyledi. 

Tuğgeneral İslamili, daha sonra yanlışlıklarını öğrenen pilot ve uçak şirketine yollarına devam etmesine izin verdiklerini hatırlattı. 

İran İslam Cumhuri’nin semalarını kullanmak isteyen komşu ülkelerin dikkatli olmalarını tavsiye eden Hatem’ül Enbiya(s) Hava Savunma Komutanı, havacılıkta sehven bu gibi sorunlar çıkabileceğini, meydana gelen bu durumda hava savunma sistemleri gerekli hassasiyeti göstererek uluslararası kurallar çerçevesinde hareket ettiğini belirtti. 

Bu durumlarda kahren davranmak da İran’ın hakkı olduğunun altını çizen Ferzad İsmaili, İran ise füze savunma sistemlerini kullanarak ve telsiz ile ikazlarda bulunarak bu uçağı Bandarabbas kentine indirdiğini söyledi.

İslam İnkılabı Rehberi  İmam Seyyid Ali Hamanei bu sabah Tahran’da başarılı bir ameliyat geçirdi.
Mehr haber ajansının İslam İnkılabı Rehberi İmam Hamanei’nin bürosuna dayandırdığı habere göre, hastaneye geçmek üzere İran devlet televizyonun haber merkezine demeç veren İslam İnkılabı Rehberi İmam Hamanei, bir amliyat dolaysıyla hastaneye gitmekte olduğunu söyledi. 

 İmam Hamanei, ameliyatın önemiz olduğunu dile getirerek, bunun halkın dua etmemesi anlamına gelmediğini ve yüce Allah’ın lütfü ile ameliyat iyi geçeceğini hatırlattı. 

İslam İnkılabı Rehberi  İmam Seyyid Ali Hamanei bu sabah Tahran devlet hastanelerinden prostat ameliyatı geçirdi. Hamd olsun ameliyat başarılı bir şekilde tamamlandı. 

Irak ordusu ve gönüllü milislerin işbirliği ile Amirli şehri IŞİD terör örgütü ile Baasçılardan geri alındı.

El-Irakıyye televizyonunun bildirdiğine göre Bedir Teşkilatı başkanı ve evlatları Amirli’nin kurtarılışı operasyonunda ön cephede savaştılar.

Bu operasyona bizzat katılan Seraya İslam güçleri komutanı Ebu Dea lakablı Kazım El-İsavi ise yaptığı açıklamada, Amirli’yi kuşatan güçlerin çoğunun Saddamcı Baasçılardan oluştuğunu ve Seyyid Muhammed Sadr’ın şehadet yıl dönümünde onlarcasının öldürüldüklerini belirtti.

Güvenlik kaynaklarının bildirdiklerine göre Türkmen şehri Amirli’nin kurtarılmasıyla birlikte Tuzhurmatu şehri ile Amirli arasındaki karayolu açılmış oldu.

Sumeriyye News haber sitesinin bir Türkmen komutanına dayandırdığı habere göre; Amirli şehri ve etrafındaki kuşatmaya tamamen son verildi.

Aynı komutanın açıklamasına göre Şii Türkmenlerin yaşadığı ve iki aydan beri kuşatma altında bulunan Amirli gönüllü Bedir ve Seraya İslam mücahitlerinin operasyonuyla Baasçı ve IŞİD teröristlerinden temizlendi.

Öte yandan sürdürülen dezenformasyona rağmen Amirli’nin kurtuluşunda ABD güçlerinin herhangi bir rolü olmamıştır. Sadr grubu El Ahrar üyesi milletvekili Hakim Ez –Zamili yaptığı açıklamada ABD güçlerinin havadan takviye teklifinin Irak hükümeti tarafından geri çevrildiğini vurguladı.

Gazze’ye yönelik savaşın sonuçlanmasından sonra yavaş yavaş İsrail’in 51 günlük savaş boyunca üstünü örttüğü bazı meseleler de ortaya çıkmaya başladı.
 
Telaviv Üniversitesi’ne bağı Ulusal Güvenlik Araştırmaları Merkezi’nin internet sitesinde yeni bir çalışma yayınlandı. Yapılan çalışmada bilişim alanında üst düzey uzman olan bir subayın sözleri aktarılıyor. Subay Gazze’ye yönelik operasyon süresince İran’ın İsrail’i hedef alan çeşitli siber saldırılarda bulunduğunu ifade ediyor: “Bu saldırılar üzerinden İran, İsrail’in mali ve güvenlik şebekelerine zarar vermeye çalıştı. Bu da İran’ın altyapı sistemlerine karşı saldırı gücünü geliştirmek için ciddi bir çaba sarf ettiğini ortaya koyuyor. Dolayısıyla İran yakın bir gelecekte İsrail’in savunma sistemleri için tehlike teşkil ediyor, diyebiliriz.”

Çalışmayı hazırlayan Askeri İstihbarat Şubesi’nde Araştırma Bölümü eski Başkanı olan Gabi Siboni ve Araştırma Merkezi’nden arkadaşı Sam Kronfeld… Çalışmada İran İslam Cumhuriyeti’nin çeşitli kullanım alanlarına saldırı düzenleyebilecek kadar siber saldırı gücünü geliştirdiği ortaya koyuluyor.

Çalışmada ayrıca İran’ın hedef aldığı ve Gazze’ye yönelik saldırılar boyunca siber saldırı gerçekleştirdiği hedeflerin sadece askeri değil aynı zamanda sivil hedefler olduğu da ortaya konuyor.

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, son dönemde İran, Hizbullah ve Hamas tarafından İsrail’deki önemli kurumlara yönelik siber saldırıların arttığını açıklamıştı. Ayrıca Netanyahu teknolojilerini geliştirdikçe bu saldırıların daha da genişleyeceğini vurgulamıştı.

Netanyahu şunları söylemişti: “İsrail bu saldırılara doğru bir şekilde karşılık verebilmek için ABD’yle yardımlaşıyor ve şu anda “Elektronik Demir Kubbe”ye ihtiyaç duyuyor. Siber savaş şu anda meydan savaşının bir parçası haline geldi. Bu savaş gelecekle ilgili bir savaş değil… Bu savaş şu anda burada yaşanıyor. Üstelik bu savaşın daha da kızışması bekleniyor. Bu saldırılara bir çözüm üretmek için İsrail bir çalışma başlattı ve Ulusal Siber Bürosunu kurdu.”

Bu bağlamda Haaretz Gazetesi Şin-Bet Genel İstihbarat Birimi’ndeki üst düzey subaylardan birinin şu sözlerini aktarıyor: “Biz siber saldırıların sebep olduğu zararların farkındayız. Bu konuda uyanık ve hazırlıklı olmak zorundayız. Bundan yaklaşık 2 yıl önce Şin-Bet’te “Siber Saldırılarla Mücadele Etmek İçin Ulusal Heyet” kuruldu. Heyetin çalışanları bu alanda uzman kişiler… Bu birim çeşitli saldırılar gerçekleştirerek İsrail’in savunma gücünü yükseltti. Ancak bu gücün şu anda daha da geliştirilmesi gerekiyor. Çünkü düşman hem savunma hem de saldırı gücünü yükseltmeye devam ediyor. İsrail’deki önemli içeriğe sahip olan siteler sağlam bir şekilde savunuluyor. Ancak İsrail’in elinde geliştirmek için kaynak yok. Amerika ise bu alanda uçaklara sahip… Klasik savaşın tam aksine bu alanda saldırı en iyi savunma biçimidir. Siber âlemde bu anlayış yaygındır. Ancak İsrail şu an için bu hususta ne sağlam bir savunma yapabilecek güçte, ne de saldırı…”

 

islamanaliz

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), temmuz ayında Türkiye'nin İran'dan ithalatının bir önceki yıla oranla yüzde 31 oranında artış kaydederek 929 milyon dolara yükseldiğini bildirdi.
İran devlet televizyonun TÜİK'e dayandırdığı habere göre, Türkiye geçen yıl temmuz ayında İran'dan 710 milyon dolar tutarında mal ithal ederken bu rakam bu yıl 929 milyon dolara yükseldi.

Bu arada Türkiye'nin İran'a yönelik ihracat oranının da temmuz ayında bir önceki yıla oranla yüzde 11 azalarak 331 milyon dolara  düştüğü görüldü.

Türkiye'nin geçen yıl temmuz ayında İran'a ihracatı 375 milyon dolar olmuştu.

Bu arada iki ülke arasında ticaret hacminin son 7 ayda geçen yıla oranla yüzde 17  azaldığı ve 7 milyar 770 milyon dolar olduğu açıklandı.

Geçen yılın ilk 7 ayında iki ülke arasındaki ticaret hacmi 9 milyar 340 milyon dolar gerçekleşmişti.

Türkiye'nin bu yılın ilk 7 ayında İran'a ihracatı geçen yıla oranla yüzde 38 oranında azalarak 1 milyar 780 milyon dolar oldu.

Türkiye'nin İran'dan ithalatı ise son 7 ayda bir önceki yıla oranla yüzde 7 oranında azalmayla 5 milyar 990 milyon dolar oldu.

İran, Türkiye'nin enerji ihtiyacını temin eden en önemli ülkeler arasında yer alırken iki ülkenin enerji alanındaki işbirliğine vurguları ise gelecek yıllarda enerji alanındaki işbirliğinin daha da gelişeceğini gösteriyor.

Pazartesi, 01 Eylül 2014 00:00

İran, ilk maçta İtalya’yı devirdi

2014 FIVB Erkekler Dünya Voleybol Şampiyonası kapsamında İran takımı güçlü İtalya takımı karşısında büyük başarı elde etti.

2014 FIVB Erkekler Dünya Voleybol Şampiyonası D Grubu’nun ilk karşılaşmasında İran, güçlü rakibi İtalya’yı 25-16, 23-25, 25-21 ve 25-22′lik setlerle 3-1 mağlup etti.

İran’da Ghafour 18, Ghaemi 14, Mousavi Eraghi ve Mirzajanpour 10 sayılık performanslarıyla galibiyeti getiren isimler oldu. İtalya’da ise Ivan Zaytsev 19 sayı üretti.

Pazartesi, 01 Eylül 2014 00:00

Amerika'nın yeni yaptırımları zalimce

İran İslam Cumhuriyeti dışişleri bakanının Amerika ve Avrupa işleri yardımcısı, Amerika'nın İran aleyhindeki yeni yaptırımlarının adil olmayan zalimce bir girişim olduğunu söyledi.
Amerikan yönetiminin İran aleyhinde yeni yaptırımlarıyla ilgili girişimini 'kesinlikle kabul edilemez iki yüzlü bir siyaset' olarak niteleyen Macid Tahtrevançi, Amerika'nın bu girişiminin, İran ile nükleer konulardaki müzakerelere  iyi niyetle girmek istediğini ve ilerletmeye çalıştıkları yönündeki iddiasıyla çeliştiğini kaydetti ve ''Amerika'nın bu girişimi asla kabul edilemez bir tutumdur'' dedi.

İran İslam Cumhuriyeti dışişleri bakanının Amerika ve Avrupa işleri yardımcısı, Amerika'nın İran aleyhindeki yeni yaptırımlarının adil olmayan zalimce bir girişim olduğunu söyledi.

Amerika'dan İran şirketleri ve bankalarına yeni yaptırımlar
Amerikan yönetiminin İslami İran'a yönelik düşmanca siyasetleri devam ederken Amerika, İran'ın nükleer programının kalkındırılmasında işbirliği yaptıkları bahanesiyle İranlı 25 şirket, banka ve şahsa yönelik bir dizi yaptırımları içeren karar aldı.
Amerika'nın bu girişimi 6 İran bankası, hava yolu şirketleri ve nakliye şirketlerinin de bulunduğu 25'i aşkın şirket ve bireye yeni yaptırımlar getirdi.

Reuters'in bildirdiğine göre, Amerika'nın sözkonusu yaptırım listesine aldığı şirketleri,  İran'a yönelik yaptırımları çiğnemekle  suçladığı bildiriliyor.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Caitlin Hayden, yeni yaptırımlarla ilgili yazılı açıklamasında, bugün ve İran'la müzakerelerin başlamasından bu yana attıkları adımların, İran'ın nükleer programını durduran ve kilit noktalarda geriye götüren adımları karşılığında belirli yaptırımlara sınırlı rahatlama getirilmesini sağlayan Ortak Eylem Planı altındaki yükümlülükleriyle uyumlu olduğunu iddia etti.

Amerikan Hazine Bakanlığının açıkladığı yaptırımlara ilaveten ABD Dışişleri Bakanlığı da aralarında İran'ın nakliye sektörüne destek sağladığı bahanesiyle merkezi Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki (BAE) "Goldentex FZE" ve İran'ın petrokimya endüstrisine destek sağladığı gerekçesiyle merkezi İtalya'da olan "Dettin SpA"nın da olduğu 4 şirkete yaptırımlar uygulamaya başlandığını bildirdi.

Amerika'nın bu son yaptırım kararı, İran ile 5+1 grubu arasında nükleer konuda müzakerelerin 24 kasım tarihinde son bulması gerektiği yönündeki süreçte alınırken bu durum çok açık bir şekilde Amerika'nın İran'a karşı düşmanca siyasetlerini sürdürme kararında olduğunu göstermektedir.