
کارگر
İran ve Türkmenistan arasında 17 işbirliği anlaşması imzalandı
İran Cumhurbaşkanı'ın Türkmenistan'a gitmesi ile, iki ülke arasında farklı alanlarda 17 işbirliği anlaşması imzalandı.
MHA'nın haberine göre, İran ve Türkmenistan arasındaki ilişkilerin gelişimini sağlayacak bu 17 anlaşma, iki ülke cumhurbaşkanının huzurunda, ülkelerin üst düzey yetkilileri tarafından imzalandı.
Dışişleri bakanlıkları arasındaki 5 yıllık işbirliği, suçlu iadesi, çevre işbirlikleri, kültür, sanat, bilim ve eğitim çalışmaları, para aklama ile mücadele, Serahs köprüsünün yapımı, yol yapımı, elektrik üretimi ve dağıtımı, ürün ve kimyasal ürünler ihracatı, tarım işbirlikleri, demiryolu çalışmaları, özel sektörler arasındaki işbirlikleri, el yazımı nüshalar konusunda işbirlikleri ve iki ülke ticaret odaları arasında işbirliği, tarafların imzaladıkları anlaşmalardan örneklerdir.
Savunma Bakanı'nın katılımıyla İran'in en büyük Karbon Fiber fabrikası açıldı
Yılda 150 ton üretim kapasitesine sahip T-300 Karbon Fiber üretim fabrikası, İran Savunma Bakanı'nın katılımı ile açıldı.
MHA'nın haberine göre, İran'ın en büyük Karbon Fiber üterimi fabrikasının açılış töreninde konuşan İran Savunma Bakanı Tuğgeneral Hüseyin Dehghan, "Bu stratejik ürünün üretilmesinin artması ile, Savunma Sanayileri'ndeki ihtiyaçların karşılanmasının yanısıra, askeri dışı ihtiyaçların büyük bir bölümü de temin edilecektir" dedi.
Tuğgeneral Dehghan açıklamasının devamında, "İran İnkılap Rehberi'nin Direniş Ekonomisi ile ilgili düşüncelerini ve devletimizin bu konudaki politikalarını gerçekleştirmek amacı ile açılan bu fabrika ile İran'ın savunma teknolojileri alanındaki gelişmelerinde büyük bir adım atılmıştır. Karbon Fiber, araba üretimi, petrol platformu, petrol ve doğalgaz çıkarma, tren vagonu ve rüzgar türbinleri gibi farklı birçok sanayide kullanılmaktadır. Bu fabrikanın tüm araştırma, tasarım, yapım ve üretim aşamaları, tamamen İranlı uzmanlar tarafından gerçekleşmiştir" dedi.
Batı ve körfez ülkeleri Yemen el-Kaide’sini silahlandırıyor
Ensarullah Hareketi lideri Abdülmelik el-Husi, Batı ve körfez ülkelerinin Yemen el-Kaide’sini para ve silahla desteklediğini ifade etti.
Abdülmelik el-Husi el-Kaide’nin özellikle Yemen’in güneyinde desteklendiğini vurgulayarak, Yemen’in çıkarlarının hedef alındığını kaydetti.
Ensarullah Hareketi lideri Abdülmelik el-Husi bugün yaptığı açıklamada “Batılı güçler tekfircilerle Yemen’e geldi ve tekfircileri silahlandırdı” diyerek Islah Partisi’ni halk devrimine karşı hareket etmekle suçladı.
Bununla beraber Abdülmelik el-Husi körfez ülkelerinin ve mahalli güçlerin Yemen’i, Irak ve Suriye’yi yıkmaya çalışan terör şebekeleri için alternatif bir hücre haline getirmeye çalıştığına işaret ederek “Yemen’deki el-Kaide konusunda dikkatli olunmalıdır. Bu örgütün yapıkları Yemen’in güneyinde yaşayan halkı tehdit ediyor” dedi.
Abdülmelik el-Husi açıklamasının sonunda bütün siyasi yapıları Yemen halkının yanında durmaya çağırdı.
New American'ın Haberi; Kaderimiz İranlı General'in Elinde
İran'ın Irak ordusuyla birlikte orta doğuda artan rolü hakkında uzmanlar Amerika'nın bölgedeki stratejisinin İran'a bağlı olduğunu söylüyorlar.
New American haber sitesi, "İran'ın bölgedeki günden güne artan rolü, Amerikalı ve Arabistanlı makamları kaygılandırıyor" başlıklı haberinde, Amerika'nın orta doğudaki siyasetini eleştirdi.
New American haberde "İran destekli yarı askeri Şii birlikler IŞİD'e karşı mücadelede seçkin bir rol oynadıkları gibi İran'ın Irak'taki artan nüfuzu Washington ve Riyad için bir uyarıdır" sözlerini kullandı.
Amerika Genel Kurmay Başkanı Martin Dempsey, geçen hafta senatonun silahlı kuvvetlere yardım komitesinde yaptığı konuşmada "Tikrit'teki Irak güçlerinin üçte ikisi İran destekli Şii kuvvetlerdir" dedi.
John McCain de benzer bir toplantıda "Aslında İran, savaşı eline almış durumda. Bu bir gerçektir. Biz bunu yakından görüyoruz."
Bu Amerikan sitesi Komutan Kasım Süleymani'nin gönüllü halk milislerinin oluşumunda ve Irak kuvvetleriyle IŞİD'e karşı yürütülen mücadelede faal ve etkili rolüne de değinerek şunları yazdı: "Herşey, ABD'nin sanki, onu hayranlıkla izlediği İranlı generalin elinde. Onun adı Kuds birliklerinin başı General Kasım Süleymani'dir."
New American, bu İranlı generalin daha önce Amerika tarafından iki defa terörist ilan edildiğini belirterek "Süleymani, Amerika'nın Irak'taki kayıplarının yüzde yirmisinden sorumlu görülüyordu" dedi.
İran, IŞİD’ın önünü kesmeseydi bölgenin tamamı etkilenirdi
İran Ajansının haberine göre, Kuveyt Meclis Başkanı El-Merzuk el-Ghanem ile görüşen İran İslami Meclisi Başkanı Ali Laricani, iki ülke arasındaki derin ve tarihi ilişkilere dikkat çekerek, İran’ın Kuveyt ile olan ilişkilerini geliştirmeye büyük önem verdiğini belirtti ve “İki ülke parlamentosu arasındaki ilişkiler, iki halk arasındaki tarihi ilişkilerin göstergesidir. İran ve Kuveyt arasındaki deneyim alışverişi, tüm alanlarda yapıcı etkiler yaratacaktır. Ama öte yandan iki ülke arasındaki ticari ilişkiler, siyasi ve meclisler arasın ilişkiler düzeyinde değildir ve bu neden ile her iki ülke, çıkarlar doğrultusundaki tcari ilişkilerin gelişmesi için çaba göstermelilerdir” dedi.
Bölgedeki terör ve aşırıcılık sorunlarına da dikkat çeken Laricani, “Bölgenin günümüzdeki durumlarında birçok karmaşa yaşanıyor ve bölgede belirlenen terörizm, ülkeler arasındaki sorunları tetikliyor. Son yıllarda terör ile gerçek anlamda mücadele edilmediği gibi, terörün belirgin bir şekilde arttığı görüşündeyiz. Örnek olarak, Afganistan ve Irak’a saldıran ABD, terör sorununu azaltmayı başaramadı. Bu neden ile de terör ile mücadele konusunda farklı çözümler belirlenmesi ve yabancı ülekelri bölge içerisindeki müdahelelerinin kesilmesini sağlamak gerekmektedir” dedi.
İran’ın hiçbir bölge ülkesi için her hangi bir tehdit yaratmadığı ve yaratmayacağını belirten Laricani, “İran, sizlerin de deneyimine sahip olduğunuz gibi, hiçbir zaman bölge ülkeleri için tehdit yaratmamıştır. Kuveyt, bazı nedenlerden dolayı İran-Irak savaşında Irak ile işbirliği yaptı. Ama tüm bunlara rağmen İran, Irak’ın Kuveyt’e yaptığı saldırılar zamanında Kuveyt’in yanında durdu. İran, her zaman ülekeler arasında barış çerçevesinde yaşanması gerektiği ve hepimizin kardeş olduğuna inanıyor. İslam Devrimi’nin 36 yıllık yaşamı boyunca, hiçkimse İran’ın tek bir tehlike yarattığını iddia edemez ve bu, İmam Humeyni’nin İslami ülkeler arasındaki birliğe verdikleri önemden kaynaklıdır” dedi.
‘‘Sumar’’ Füzesi dengeleri İran lehine çevirdi
Ray-ül Yevm Gazetesi Siyonist rejim uzman ve bilirkişilerinden naklettiği haberde şöyle yazdı: İran’ın yeni taktik ve kabiliyetlere sahip ‘‘Sumar’’ adlı füzesi İsrail’i menziline almış durumda. Füzenin menzilinin duyurulması İran siyasetinin göze çarpar bir şekilde değişikliğe gidileceği haberini veriyor.
İran Devlet Televizyonu Haber Kanalı ‘‘IRINN’’in verdiği habere göre, Siyonist ‘‘Yedioth Ahronoth’’ gazetesi ‘‘Sumar’’ füzesi hakkında verdiği haberde, füzenin olağanüstü özellik ve kabiliyetlerine değindi. Gazete ‘‘Sumar’’ füzesinin düşük İrtifâ’da 100 metreye kadar inerek hareket ettiğini ve radara yakalanmadığını, yüzlerce kg ağırlığında patlayıcı madde taşıyabildiğini, hızının saatte 800 km, uzunluğunun ise 6 metreye vardığını ve nükleer başlıklı balistik bir füze olduğunu yazdı.
Ray-ül Yevm Gazaetesi’nin ‘‘Sumar’’ füzesi hakkındaki haberi:
Ray-ül Yevm Gazetesi, İran’ın yerli yapım ‘‘Sumar’’ füzesinin Rusya’nın sahip olduğu ‘‘Kh 55’’ füzesine benzerlik teşkil ettiğini belirterek şunları yazdı: ‘‘Tal Inbar’’ adlı Siyonist füze uzmanına göre, İranlılar geçmişte ispatladıkları gibi Silah sistemi simülasyonu ve üretiminde çok büyük yeteneklere ve kabiliyetlere sahipler, tüm bunlar insanı İran’ın böyle bir füze geliştirdiğine inanmak zorunda bırakıyor.
‘‘Tal Inbar’’ Uzay Stratejik Araştırmalar Enstitüsü İHA Merkezi Başkanı ‘‘Fisher Hrtzylya’’ın ‘‘Sumar’’ füzesinin bombardıman uçaklarından dahi fırlatabileceğini söylediğini aktardı. İran ‘‘Sumar’’ füzesini fırlatabilmesi için ‘‘Sukhoi 24’’ bombardıman uçağına sahip. İran’ın geliştirdiği yeni teknoloji ‘‘Sumar’’ füzesini, karadan ve denizden de fırlatma imkânı sağlıyor.
Sumar Cruise Füzesi
Siyonist rejim kanal 10 televizyonu askeri uzmanlarından ‘‘Alun Ben David’’ şunları söyledi: İsrail bu tür füzeleri etkisiz hale getirmenin yollarını arıyor, İsrail Ordusu 2015 veya 2016 yılının başlarında bu güce ulaşacak.
Şayet ‘‘Sihirli Değnek’’ füze sistemi uzmanlarından olan şahsın bahsettiği çalışma, ABD ve Siyonist rejim arasında ortaklaşa yürütülen kısa menzilli Cruise füzelerini takip ve imha etme projesi olabilir.
Siyonist rejimin sahip olduğu füze imha sistemi “Hyts” İran’ın ‘‘Şahap 3’’ balistik füzelerini engellemek ve imha etmek için geliştirilmiş bir füze savunma sistemidir, ancak ‘‘Şahab 3’’ füzesi, ‘‘Sumar’’ füzesinden daha düşük irtifada ve daha hızlı hareket edebilen bir füze sistemidir. Siyonistler resmi açılamalarında “Hyts” füze savunma sistemi üzerinde yapılan tüm denemelerin başarısızlıkla sonuçlandığını itiraf ediyorlar.
Askeri alanda siyasi uzman olan ‘‘Alun Ben David’’ şunları söylüyor: İranlıların yayımladığı fotoğraflara bakılacak olursa ‘‘Sumar’’ füzesinin benzerlerine oranla 200 kg’dan daha küçükbaşlıklar taşıyabileceği anlaşıyor bu da ‘‘Sumar’’ füzesinin nükleer başlık taşıyamayacağını gösteriyor. Fakat ‘‘Sumar’’ füzesi “GPS” cihazı sayesinde uzaktan kontrol edilebiliyor buda hedefi başarılı bir şekilde vurmasına yardımcı oluyor.
‘‘Alun Ben David’’ açıklamasının sonunda şunları ekledi: ‘‘Sumar’’ füzesi uzun menzilli ve hedefini şaşmadan vurabilen özelliğe sahip, ancak bir evi vurabilecek kadar dakik ve net değil. Hedeften sapma ihtimali % 10’lardan daha fazla, buda İran için hayati önem taşımakta ve İran’ı Ortadoğu ve bölgedeki silahlanma yarışında önemli bir yere ulaştırmış bulunmakta. ‘‘Sumar’’ füzesinin bölgeye gelmesi, İsrail için çok büyük önem taşımakta, İsrail böyle bir füzeyle baş edebilmek için hazırlanmalı.
Obama Kongre'ye yüklendi Müzakerelere karışmayın
47 Amerikalı senatörün İran'a hitaben yazdıkları mektuba tepki gösteren ABD Cumhurbaşkanı, senatörlerden nükleer müzakerelere karışmamalarını istedi.
MHA'nın haberine göre, 47 Amerikalı senatörün İran'a yazdıkları mektubun alışıldığın dışında olduğunu belirten ABD Cumhurbaşkanı Barack Obama, dün yaptığı bir açıklamada bu süre içerisinde sadece İran ile yapılan müzakerelerin anlaşma ile sonuçlanıp, sonuçlanmayacağı konusuna odaklandığını belirtti.
Obama yaptığı açıklamada, herhangi bir anlaşmaya ulaşılması durumunda, bu haberi Amerika halkı ile paylaşacaklarını söyledi.
Beyaz Saray Sözcüsü de geçtiğimiz gün senatörlerin İran'a yazdıkları mektubun, İran ile yapılan müzakere çarkına çomak sokmak niteliği taşıdığını belirtmişti.
Joe Biden, ABD senatörlerinin mektubunu eleştirdi
ABD Cumhurbaşkanı Yardımcısı, 47 Amerikalı senatörün İran'a yazdıkları mektubu sert bir dil ile eleştirdi.
MHA'nın haberine göre, yaptığı açıklamada kendisinin de 36 yıl boyunca senatör olduğunuhatırlatan ABD Cumhurbalkanı Yardımcısı Joe Biden, 47 senatörün mektup yazmalarının doğru olmadığı ve senatörlere yakışmadığını belirtti.
Biden bu konu ile ilgili yaptığı açıklamada, "47 senatörün 9 Mart tarihinde İran'a göndedikleri ve ABD cumhurbaşkanını bu uluslararası müzakere sürecinde güçsüzleştirmek amacı ile yazılan bu mektup, ona saygı duyduğum bir kuruluşa hiçbir şekilde yakışmadı" dedi.
Zarif: Senatörlerin mektubu, ABD'ye güvenilmemesi gerektiğini gösterdi
17.Uzmanlar Konseyi Oturumu'nda konuşan İran Dışişleri Bakanı, nükleere müzakerelere verdiği desteklerden dolayı İran İnkılap Rehberi'ne teşekkürlerini sundu.
MHA'nın haberine göre, 17.Uzmanlar Konseyi Oturumu (Meclis-i Hübregan)'nda konuşan İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, konuşmasının başında nükleer müzakerelere verdikleri desteklerden dolayı İran İnkılap Rehberi İmam Seyyid Ali Hamanei'ye şükranlarını sundu.
Açıklamasının devamında dülmanların yürüttükleri İslamofobi ve İranofobi çalışmalarına da dikkat çeken Zarif, düşmanların özgürlük adı altında terör örgütlerine destek verdiklerini belirtti. Zarif, 47 ABD Kongresi senatörünün İran'a hitaben yazdıkları mektuba da dikkat çekerek, "Tarihte benzeri olmayan ve tamamen diplomasi dışı olan bu mektup, Amerika'nın güvenilmez olduğunu tekrar gösteriyor. Müzakereler anlaşma ile sonuçlanır, vey sonuçlanmaz ise, yine de kazanan taraf İran olacaktır. Bu yıllar içerisinde, hiçkimsenin geri alamayacağı ve Amerika'nın da itiraf ettiği büyük bir onur özgüven kazandık. Batının ise tek sermayesi, yaptırım ve BM'ye baskı uygulamaktır ki bu silahlarını İslam Devrimi'nin ilk başından itibaren kullanmışlardır ve yeni bir şey değildir " dedi.
Zarif konuşmasının devamında, "Son aylar içerisinde yapılan müzakerelerde, İran İslam Cumuriyeti'nin yapıcı diplomasının yardımı ile, bazı müzakere taraflarının görüşlerini değiştermeyi başardı. Amerika ile müzakereler, ABD Kongresi'ndeki bazı aşırıcı güçler nedeni ile zor olsa da, Allah'ın yardımı ve halkımızın desteği ile müzakerelerin iyi bir şekilde sonuçlanmasını amaçlıyoruz" dedi.
İsrail’in tamamı Hizbullah füzelerinin menzilinde
Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı, Siyonist İsrail Rejimi topraklarının tamamının Hizbullah ve Gazze halkının sahip olduğu füzelerin menzilinde olduğunu belirtti.
Devrim Muhafizları Ordusu bilgilendirme bürosundan aktarılan habere göre, İran İslam Cumhuriyeti Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı General Muhammed Ali Caferi, Ramhormoz şehrinin şehitlerini anma merasimini anma merasiminde yaptığı konuşmada, Filistin’de işgal olunmuş toprakların tümünün Hizbullah Hareketi ve Gazze halkının sahip olduğu füzelerin menzilinde olduğunu belirtti.
General Caferi, İsrail Ordusu elinde bulundurduğu dünyanın en gelişmiş silahlarıyla, ne kadar çalışsa ve çaba gösterse de Lübnan ve Gazze sınırlarına giremediğini hatırlattı ve “Bu ne tür bir güçtür ki bölgenin en teçhizatlı ordusunu durdura bilmeyi başarmıştır? Neden Gazze’ye giremiyorlar? Bugün işgal olunmuş Filistin topraklarının tamamı Hizbullah Hareketi ve Gazze halkının sahip olduğu füzelerin menzilinde ve bu da İsrail’in düşeceği ve yıkılacağı anlamına gelmekte, zaten Siyonistler kendileri de bunu biliyor, ama hiç bir şey yapamıyorlar” diye konuştu.
General Kasım Süleymani Komutasında IŞİD’e Zülfikar Operasyonu
BBC: Operasyonun adı ‘‘Zülfikar’’ Parola ‘‘Lebbeyk Ya Resulallah’’ (s.a.a) komuta eden Kasım Süleymani. Bu başarı Irak Ordusu ve Şii milisler adına tarihe geçecek.
Irak Hükümeti, Devrik Lider Saddam Hüseyin’in doğum yeri olan Tikrit’i IŞİD terör örgütünden kurtarmak için geniş çapta bir temizlik operasyonu başlattığını duyurdu. Ordu birlikleri Tikrit etrafındaki birçok bölgeyi tamamen kontrolü altına aldı.
BBC Farsça, İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani’nin opersyonu komuta etmek için Selahaddin iline geldiğini duyurdu. General Kasım Süleymaniyi taşıyan uçağın Selahaddin ili havaalanına iniş yaptığı gelen habaerler arasında.
Yerel kaynakların bildirdiğine göre, Gönüllü Şii Halk Güçleri Tikrit’e 2 km yakınlıktaki bölgeleri IŞİD terör örgütünden geri aldığını doğruladı. IŞİD terör örgütü, sivil halkı siper olarak kulanarak Tikrit’in şehir merkezine doğru geri çekilmek zorunda kaldı. Irak Hükümeti tarafından yapılan açıklamada, operasyona 30 bin kişinin katıldığı belirtildi. Irak Ordusu 3 koldan Operasyonu yürütüyor.
Irak Başbakanı Haydar Elibadi Selahaddin ilinde IŞİD terör örgütüyle savaş için hazırlık yapan askeri komutanlarla bir araya geldi. Irak Başbakanı, IŞİD terör örgütüyle işbirliği içerisindee olan Sünni kabile ve aşiretlerin IŞİD’den desteklerini çekmeleri halinde affedileceklerini duyurdu.
Irak Devlet Televizyonu, IŞİD terör örgütü militanlarının Selahaddin ili etrafına yayıldıklarını ve Tikrit’i terkettiklerini duyurdu. Elimize ulaşan haberlere göre, Irak Ordusu ve Gönüllü Şii Halk Milisleri IŞİD terör örgütüyle savaşmak için Tikrit’e doğru ilerliyorlar.