
کارگر
İsrailli analist Erdoğan’ın İran ziyaretini değerlendirdi
İsrail’de yayın yapan Haaretz gazetesi analistlerinden Zvi Bar’el, Erdoğan’ın İran’a yaptığı ziyaretin ardından Türkiye-İran arasındaki ilişkileri değerlendirdi.
İsrail’de yayın yapan Haaretz gazetesi analistlerinden Zvi Bar’el, Erdoğan’ın İran’a yaptığı ziyaretin ardından Türkiye-İran arasındaki ilişkileri değerlendirdi. Erdoğan ve Ruhani’nin ilişkilerin tesisi için ciddi bir çaba ortaya koyduğunu ifade eden Bar’el, düzenlenen basın toplantısının her türlü konunun detaylı şekilde konuşulduğu profesyonel bir program niteliğinde olduğunu ifade etti.
Bar’el, Erdoğan’ın “Biz Suriye’de ve Irak’ta akan kanı durdurma sorumluluğunu üstlenmek durumundayız” dediğini, ancak kendisinin Husilere karşı Yemen’e müdahale eden ve İran’a karşı düşmanca oluşturulan Arap ittifakına katıldığı hususunu dile getirmekten kaçındığını belirtti. Erdoğan’ın “Ölenlerin Sünni ya da Şii olması bir şey ifade etmiyor, hepimiz Müslümanız” dediğine de ayrıca dikkat çekti.
Bar’el; Erdoğan’ın, İran’ın aksine Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın yönetimden uzaklaştırılmasını talep ettiğini belirtti ve bu anlaşmazlığın İran ve Türkiye arasındaki ilk anlaşmazlık olmadığına, nitekim bundan yaklaşık iki hafta önce Erdoğan’ın İran hakkında “Tek hedefi bölgeyi kontrolüne geçirmektir ve durdurulması gerekmektedir” dediğine dikkat çekti.
Bar’el ayrıca Türkiye’nin Yemen’de Suud’un yanında, Husilerin karşısında yer aldığını ve Suud’un Türkiye’yi İran’a karşı oluşturmaya çalıştığı Sünni Blokta müttefiki olarak gördüğünü belirtti.
Her halükarda İran ve Türkiye arasında çok sayıda ortak çıkarların olduğuna işaret eden Barel, iki ülke arasındaki ticaret hacminin en az 14 milyar dolara tekabül ettiğini ve her iki tarafında bunu üçe katlamaya çalıştığını; yine bağımsız bir Kürt devleti fikrinin tehlikesi hususunda her iki tarafın da aynı düşündüğü yazdı.
İki ülke arasındaki bazı anlaşmazlıklara rağmen Türkiye için İran’la ilişkilerin siyasi ve ekonomik anlamda özel olarak önem arz ettiğini dile getiren Bar’el, Türkiye’nin Suud’la arasındaki ilişkiyi asla bozmadığını ve bu ilişkinin belki de Türkiye’nin 2013’te Sisi’nin yönetimi ele geçirmesiyle bozulan Mısır’la ilişkilerinin yeniden düzeltilmesine vesile olabileceğini ifade etti.
Türkiyeli bazı muhalif yazarların, Türkiye’yle bölgede kritik bir rol oynayan İran’ı hızlı bir şekilde kıyaslama yoluna gittiğini ifade eden Bar’el, söz konusu yazarların İran liderinin Twitter ve Facebook kullandığını, buna karşılık Türk hükümetinin sosyal paylaşım sitelerinin engellenmesine karar verdiğine dikkat çektiğini belirtti. Bar’el bu kıyaslamanın gerçekçi bir kıyaslama olmadığını, İran’ın Türkiye’deki insan haklarını ülkesine taşımak için bile önünde uzun bir yol olduğunu söyledi.
Pakistan sınırında İran askerlerine saldırı: 8 şehid
İran'ın, Sistan ve Belucistan bölgesinde devriye gezen İran askerlerine Pakistan tarafından sınırı geçen teröristlerce pusu kuruldu. RPG silahlarıyla yapılan saldırıda 3 komutan ve 5 asker şehit oldu. Eyalet Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Esger Mirşekari, "Bu alçakça saldırıda Pakistan tarafından İran topraklarına giren teröristler, ateş açarak 8 askeri şehit ettiler" dedi.
Mirşekari, militanların saldırıdan sonra tekrar Pakistan tarafına kaçtığını aktardı. Pakistan yönetimine saldırganları yakalayarak İran'a teslim etmesi talebinde bulunan Mirşekari, bu ülkeye, sınırlarından teröristlerin geçişlerini engellemesi konusunda uyarıda bulundu.
Saldırıyı, bölgede daha önce de benzer eylemler düzenleyen Ceyşu'l Adl isimli örgütün üstlendiği iddia edildi.
Öte yandan, dün Devrim Muhafızları Ordusu tarafından yapılan yazılı açıklamada, saldırının gerçekleştiği Sistan ve Belucistan eyaletinin Kasr-ı Kand ve Nik Şehr bölgelerinde "yabancı istihbarat servisleriyle bağlantılı bir gruba" düzenlenen operasyonda çok sayıda militanın öldürüldüğü ve çok miktarda silah, mühimmat ve iletişim ekipmanının ele geçirildiği bildirilmişti.
İran'daki Sünni halkın haklarını koruduğu iddiasıyla 2003 yılından bu yana ülkede birçok kez sivil ve askeri hedeflere saldırılar düzenleyen Cundullah adlı terör örgütünün lideri Abdulmelik Rigi'nin, 2010'da yakalanıp idam edilmesi sonrasında örgüt 2012'de ismini Ceyşu'l Adl olarak değiştirmişti.
Örgütün elebaşlarından ve Cundullah örgütünün idam edilen lideri Abdulmelik Rigi'nin kardeşi Settar Rigi'nin geçen ay Pakistan'da yakalandığı bildirilmişti. Örgütün yabancı istihbarat servisleri tarafından desteklendiğini iddia eden İran, Pakistan yönetimini de sınır güvenliğini sağlayamamakla suçluyor.
“Bölge olayların arkasındaki gizli elleri görmeyenler gerçekte kendilerini aldatıyor”
İslam inkılabı Rehberi İmam Seyyid Ali Hamanei Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyib Erdoğan ve beraberindeki heyetle yaptığı görüşmede, büyük olay “Genel İslami Uyanış”ın İslam düşmanlarının kaygılarının ana nedeni olduğunu belirterek, İslam düşmanlarının bu büyük olaya karşı koymak için hazırladıkları plan ve komplolara temasla, bugün Amerika ve Siyonist İsrail rejiminin bazı İslam ülkeleri arasındaki iç ihtilaf ve anlaşmazlıklardan çok mutlu olduklarını, bu sorun ve anlaşmazlıkların giderilmesi yolunun ise, İslam ülkeleri arasında yakın bir işbirliğinin oluşması ve uygun yapıcı pratik girişimlerin hayata geçirilmesi olduğunu bildirdi.
İki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinden İran ve Türkiye’nin ortak çıkar, kazanç ve çıkarlarına temas eden İslam İnkılabı Rehberi, İslam dünyasında İslam ülkelerinden her birinin gücünün gerçekte İslam ümmetinin gücü olduğunu ve İran İslam Cumhuriyetinin genel siyasetinin, İslam ülkelerinin birbirlerini takviye etmeleri ve güçlendirmeleri ve birbirlerini tazyif etmekten sakınmaları esasına dayalı olduğunu ve İran İslam Cumhuriyeti ile Türkiye ilişkilerinin gerçekte bu hedefe katkıda bulunduğunu bildirdi.
“Sürekli olarak şunu vurgulamaktayız ki İslam ülkeleri Amerika ve batıya güvenmekle hiçbir menfaat elde etmiyorlar ve bugün de her kes açık bir şekilde batının bölgedeki İslam karşıtı girişimlerini görmektedir” diyen İmam Hamanei konuşmasının devamında bazı bölge ülkelerindeki gelişmelere ve Suriye ve Irak’taki acımasız terör girişimlerine temasla, tüm bu olaylarda düşman’ın gizli elini görmeyenlerin gerçekte kendilerini aldattıklarını söyledi.
İmam Hamanei bu sözünün kanıtı olarak da Amerika ve Siyonistlerin bölge olayları karşısındaki sevinçlerine değinerek, Siyonistlerin, batı ülkelerinden bir çoğunun ve daha önemlisi Amerika’nın bu olaylardan çok mutlu olduklarını ve IŞİD meselesini bitirmek gibi bir niyetlerinin olmadığını söyledi.
İslam İnkılabı Rehberi, IŞİD terör örgütünün eşsiz cinayet ve vahşiliklerinden örnekler vererek, ayrıca bu terör örgütünün Bağdat’ı ele geçirmek gibi temel amacına temasla bu olayların perde arkasında kimlerin olduğunu ve kimlerin gerekli finans ve silah desteği sağladığını belirtti.
“Yabancılar kesin olarak bu meselelerin çözümlenmesini istemiyorlar, bunun için de bu meselelerin çözümü için asıl karar verecek merciler İslam ülkelerinin kendisidir. Ama maalesef gerekli toplu bir karar alınamıyor” ifadesini kullanan İmam Hamanei konuşmasının devamında Yemen olaylarına değinerek, Yemen’in İslam dünyasının yeni sorunlarından bir diğer örnek olduğunu belirterek Yemen krizinin çözümü hakkında, “İran İslam Cumhuriyeti, Yemen de dahil tüm İslam ülkeleriyle ilgili tüm dış müdahalelere karşıdır. Bu bakımdan bizim açımızdan Yemen krizinin sonlandırılmasının çözüm yolu bu ülke halkına yönelik dış saldırı ve müdahalenin derhal durdurulmasıdır ve asıl Yemenlilerin kendisi kendi ülkelerinin geleceğiyle ilgili karar vermeleri gerekir” dedi.
“Genel İslami Uyanış” olayı ve halkların İslam’a yönelik susamışlığının İslam düşmanlarının hassasiyet ve kaygılarının temel kaynağı olduğunu belirten İmam Hamanei, bu uyanış karşısında İslam düşmanlarının epey bir zamandır karşı saldırıda bulunduklarını ve bazı İslam ülkelerinin de bu durum karşısında hıyanet etmelerinin, kendi para ve maddi imkânlarını düşmanların hizmetine sunmalarının acı bir gerçek olduğunu söyledi.
İslam İnkılâbı Rehberi daha sonra Irak’ın durumuna da değinerek, İran İslam Cumhuriyetinin, teröristlerin bu ülkeye musallat olmasını engellemek amacıyla Irak halkına yardımda bulunduğunu, İran’ın Irak’ta askeri varlığının bulunmadığını ama İran ve Irak halkları arasında tarihi, köklü ve çok yakın bir ilişkinin bulunduğunu söyledi.
İslam İnkılâbı rehberi konuşmasının son bölümünde ise İslam âlemi için izzet, azamet ve şevket temennisinde bulunarak, İran’ın bölge meselelerinin çözümü için her türlü fikir teatisinde ve işbirliğinde bulunmaya hazır olduğunu bir kez daha vurguladı.
İslami İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin de hazır bulunduğu bu görüşmede Türkiye Cumhurbaşkanı Receb Tayyib Erdoğan yaptığı konuşmada, Tahran’da İranlı yetkililerle gerçekleştirdiği görüşmelere değinerek, ikili meseleleri ele aldıklarını, ayrıca siyasi ve ekonomik meselelerinin yanı sıra bölge meselelerini de masaya yatırdıklarını söyledi.
Enerji alanında Tahran-Ankara ilişkilerine de değinen Erdoğan, İran-Türkiye Ortak Ekonomik Konseyinin kurulduğunu ve yapılan anlaşmaları takib etmeleri konusunda ilgili bakanlara gerekli talimatları verdiklerini ve iki ülke arasındaki ticari mübadele hamcının yıllık 30 milyar doları bulmasının hedeflendiğini söyledi.
Türkiye Cumhurbaşkanı İslam dünyasının mesele ve sorunlarının batının müdahalesi olmaksızın bizzat kendi içinde çözümlenmesi gerektiğini belirterek, bölge sorunlarının çok fazla olduğunu ve yardımlaşarak bu sorunları çözmek gerektiğini ve bu sorunların çözümü için batının girişiminin beklenmemesi gerektiğini söyledi.
Erdoğan ayrıca kendisinin IŞİD terör örgütünün cinayetlerini kınadığını belirterek, kendisinin IŞİD terör örgütünü Müslüman kabul etmediğini ve ona karşı tavır ortaya koyduğunu söyledi.
www.leader.ir
Ruhani: İnkılap Rehberi'nin yol göstermeleri, müzakere yoluna ışık tuttu
İran Cumhurbaşkan ülke içindiki birliğin müzakere heyetinin gücünü artıracağını belirterek, genel anlaşma ile Direniş Ekonomisi'nin de daha iyi bir şekilde uygulanabileceğini belirtti.
MHA'nın haberine gre, bakanlar kurulu üyeleri ile dün bir araya gelen İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Lozan uzlaşmasına dikkat çereker "Bu konunun önemi nedeni ile, Meclis ve diğer tüm kurumlardaki yetkililer ile görüşmelerde bulunduk ve İran halkının benzersiz desteğini aladık.İnkılap Rehberi'nin de yol göstermeleri, müzakere yolu için adeta ışık tuttu.
Uluslararası düzeyde müzakerelerin çok zor bir şekilde ilerlediğini belirten Ruhani, "Müzakere heyetimizin dünyanın 6 büyük gücü karşısındaki başarıları, heyet üyelerinin uzmanlığı ve en önemlisi halk e devlet arasındaki gönül ve söz birliğine borçludur. Bu anlaşmaya göre, Erak ağır su reaktörü, daha modern teknolojiler ile çalışmaya devam edecek. Öte yandan, müzakerelerin başından itibaren karşı tarafın kapatılmalarına ısrar ettikleri Fordo ve Natanz tesileri, çalışmalarına devam edecekler.Sosyal sermaye ve umutların artması ve ülke içindeki birlik ve beraberlik, müzakere heyetinin genel anlaşma yolundaki gücünü arttıracaktır. Genel anlaşma ile, Direniş Ekonomisi'nin daa iyi bir şekilde uygulanması da sağlanacaktır. Bu anlaşmaya varılması, dünya güçlerinin yaptırımlara devam etmenin artık mümkün olmadığını anlamaları niteliği taşımaktadır" dedi.
Zarif, Nükleer Müzakereler’le ilgili milletvekillerine bilgi verdi
Dışişleri Bakanı, Meclisin Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyelerini Lozan Bildirisi’yle ilgili bilgilendirdi.
Mehr Haber Ajansı’na konuşan İslami Şura Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu başkanvekili Mensur Hakikatpur, Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’in bu komisyonun Pazartesi günkü oturumuna katıldığını ve komisyon üyelerine Nükleer Müzakereler ve Lozan Bildirisi’yle ilgili bilgi verdiğini açıkladı.
Hakikatpur, İslami Şura Meclisi milletvekilleri için, İran ve 5+1 Grubu arasında devam eden Nükleer Müzakereler’le ilgili bazı soru ve aydınlatılmamış konular olduğunu belirtti ve Dışişleri Bakanı Zarif bu konuda milletvekillerine tam bilgi vermek için meclisin 7 Nisan Salı günkü kapalı oturumuna katılacak ve Nükleer Müzakerelerle ilgili İslami Şura Meclisi milletvekillerine bilgi verecek açıklamasını yaptı.
Laricani:“Meclis, Nükleer Müzakere Heyeti’nin arkasında”
İslami Şura Meclisi Başkanı, Meclisin İran Nükleer Müzakere Heyeti’nin arkasında olduğunu bildirdi.
Mehr Haber Ajansı’nın haberine göre, İran İslami Şura Meclisi Başkanı Ali Laricani, Meclis çalışanlarıyla Nevruz Bayramı münasibetiyle bugün sabah gerçekleştirdiği görüşmesinde, İran ve 5+1 Grubu arasında varılan Lozan Nükleer Bildirisi’nin bir başarı olduğuna dikkat çekerek, İslami Şura Meclisi’nin İran Nükleer Müzakere Heyeti’nin arkasında olduğuna vurgu yaptı.
Meclis Başkanı Laricani, Meclis çalışanlarına hitaben yaptığı konuşmada İran’a karşı haksızca uygulanan yaptırımların kaldırılmasının ülke ekonomisi için çok yararlı olacağını belirterek, “Uluslararası müzakerelerin, İran halkının hukukunun korunmasında yardımcı olmasını ve halkın da nükleer enerjinin yararlarından faydalanmasını umuyorum. Ayrıca bu müzakere sürecinde art niyetli kesimlerin İran için oluşturmaya çalıştığı sorunların da bu vesileyle bertaraf olmasını ummaktayım” diye konuştu.
Irakçi: Avrupalılar da ABD'nin açıklamalarına itirazda bulundular
Beyaz Saray'ın yaptırımların kademeli bir şekilde kaldıralacağı açıklamasına tepki gösteren İran Dışişleri Bakanı Yardımcısı, bazı Avrupalı ülkelerin de bu açıklamaya tepki gösterdiklerini belirtti.
MHA'nın haberine göre, Beyaz Saray tarafından yapılan bir açıklamda İran aleyhine uygulanan yaptırımların kademeli bir şekilde kaldırılacağını belirtmesi üzerine konuşan İran Dışişleri Bakanı Yardımcısı Seyyid Abbas Irakçi, "Açıklanan orta basın bildirisinde, tüm yaptırımların kaldırılacağı açık bir şekilde belirtilmştir. Nükleer çalışmalar ile ilgili tüm ekonomik ve finansal yaptırımlar, ilk etapta kaldırılacaktır" dedi.
Irakçi açıklamasının devamında, "Amerikalı tarafın Fact Sheet olarak yaptığı açıklamada, bu konu yanlış bir şekilnde açıklanmıştır ve sözcünün de bu konuda yaptığı konuşma da yanlıştır. Hatta Avrupalıların da bu konu ile ilgili Amerikalı yetkililere itirazda bulunduklarını öğrendik. Gerçekleşecek çalışmalara göre, ekonomik yaptırımlar ilk etapta tamamen kaldırılacak ve bu konuda gerçekleşen kısıtlamalara son verilecektir. Eğer Amerikalıların bundan farklı bir görüşleri var ise, mutlaka gelecek görüşmelerde incelemelerde bulunacak ve yeniden düzenlemeler gerçekleşecektir" dedi.
İranlı profesör, cep telefonu ile AIDS teşhisi koyuyor
Harvard Üniversitesi’de eğitim gören İranlı profesör, çalışma arkadaşları ile birlikte, hastalık belirtilerinin cep telefonları ile incelenmesini sağladı.
Harrvard Üniversitesi’nin İranlı bilim adamı Dr.Hadi Shafiee, çalışma arkadaşları ile beraber akıllı cep telefonları için tasarladıkları bir yazılım ile, kanda bulunan bakteriler ve diğer kan hastalıklarının teşhis edilmesini sağlıyor.
Başta HIV ve E-coli gibi mikro organizmaları teşhis etmek amacı ile tasarlanan bu yazılım ile, erişime uzak yerlerde yaşayan insanlar için de hastalık belirlenme ve teşhis hizmetlerinde büyük kolaylık sağlanacağına inanılıyor.
Özel bir biyolojik sensor platformu ile beraber çalışan bu yazılımın kullanımı için, hastanın tek bir damla kanı yetiyor. Bu platform, bir damla ile kandaki patojenler ve plazma ile ilgili bilgiler sunuyor ve bu bilgileri, telefonlardaki yazılımın yardımı ile dünyanın farklı noktalarındaki sağlık merkezlerine gönderebiliyor.
Obama: İyi bir anlaşmaya ulaştık
ABD Cumhurbaşkanı, Lozan'da gerçekleşen nükleer anlaşma ile ilgili ilk açıklamasında, İran'a en sert yaptırımların uygulandığı ama bu yaptırımların bile İran'ın nükleer çalışamalrını durduramadığını itiraf etti.
MHA'nın haberine göre, ABD Cumhurbaşkanı Barack Obama, Lozan'da gerçekeşen nükleer anlaşma ile ilgili ilk açıklamasında, tarafların iyi bir ortak anlaşmaya ulaştıklarını belirtti.
Obana yaptığı açıklamada, "Bu çerçeveler, İran'ın askeri çalışmalara yönelmesini engelleyebilecektir. Gelecek 3 ay içerisinde, detaylar daha açık bir şekilde belirlenecektir. Ulaşılan anlaşmaya göre, İran artık askeri amaçlar için Polotoyom üretimi yapamayacaktır" dedi.
Açıklamasının bir diğer bölümünde ise Obama, "İran bu anlaşmaya göre artık yeni bir Ağır Su Reaktörü üretmeyecektir. Bu anlaşma, İran'nın daha fazla zenginleştirme yapmasını engelleyecek ve İran'ın zenginleştirme kapasitesini, üçte iki oranında düşürecekir" dedi.
Ruhani'den nükleer anlaşma ile ilgili ilk tepki
İran Cumhurbaşkanı, kişisel Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Lozan'da gerçekleşen nükleer anlaşma ile ilk görüşlerini açıkladı.
MHA'nın haberine göre, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, kişisel Twitter hesabında yaptığı açıklamada, Lozan'da gerçekleşen nükleer anlaşma ile ilgili, "Nükleer program konusunda önemli kriterler ile ilgili çözüm yollarına ulaşıldı. Anlşma metninin yazımına, 30 Haziran tarihine kadar bitmesi için hemen başlanacaktır"de
Mogherini:BMGK'nin İran aleyhindeki kararnameleri son bulacak
AB Dış Politikalar Temsilcisi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde onaylanacak yeni bir kararname ile, İran aleyhindeki tüm eski kararnamelerin iptal olacağını vurguladı.
MHA'nın haberine göre, Ecole Polytechnique Federale de Lausanne Üniversitesi'nde konuşan AB Dış Politikalar Temsilcisi Federica Mogherini, tarafların 26 Mart-2 Nisan tarihlerin sürekli olarak görüşmeler düzenlediklerini hatırlatarak, bu süreç içerisinde İran'ın sadece barışçıl amaçlar için nükleer enerjiden yararlanacağından emin olmak ve yaptırımların kaldırılması için bir çözüme ulaşıldığını açıkladı.
Mogherini yaptığı açıklamada, "Bugün, kararlı bir adım attık ve çözümler bulduk. Çalışmalarımız, zor uğraşlardan sonra orta bir çözüm yoluna ulaşmamıza sağladı. Tüm katılımcılara, çabalarından dolayı teşekkür ediyorum. Bu çözüm yolu, gelecek adımdaki uygulama programımızı velirleyecektir ve şimdi, bu günler içerisinde ulaştığımız çözüm yolları çerçevesinde ortak çalışma programına ulaşmamızı sağlayacak bu metnin yazımına başlayabiliriz. Bu çözüm yollarına göre, Uranyum zenginleştirme oranı kısıtlı olacak, zenginleştirme cihazları Natanz'de bulunmayacak ve İran da iki tarafın anlaştığı çerçeveler doğrultusunda çalışmalarını yürütecetir"dedi.
Açıklamasının bir diğer bölümünde ise Mogherini, "Uluslararası teşvik ve araştırma çerçevesinde, Erak Ağı Su tesislerinde, askeri çalışmalar düzeyinde olmayan uluslararası işbirlikleri gerçekleşecektir. İran'ın çalışmalarını denetlemek ve İran'ın imzaladığı NPT anlaşması çerçevesinde, bir denetim düzeni tasarlanacaktır. İran, uluslararası bir barışçıl nükleer enerji kullanımı ve nükleer güvenlik adımında faaliyet gösterecektir. Tüm nükleer yaptırımlar, bu anlaşma çerçevesinde yer alacaktır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından onaylanacak bir kararname, geçmişteki tüm kararnameleri iptal edecektir. Ortak Çalışma alanında, hem siyasi ve hem uzmanlık düzeyinde, İran ile işbirliği yapmak konusunda sorumluyuz" dedi.
Zarif, Nükleer anlaşmanın genel bildirisini duyurdu
İran Dışişleri Bakanı, Lozan'da düzenlenen basın toplantısında, nükleer anlaşma bildirisini basın mensupları ile paylaştı.
MHA' nın haberine göre, İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, Ecole Polytechnique Federale de Lausanne Üniversitesi'nde düzenlenen basın toplantısında, İran ve P5+1 arasında gerçekleşen anlaşma ile ilgili düzenlenen bildiriyi duyurdu.
Zarif tarafından duyurulan bildiri ise şöyle:
Biz, İran Dışişleri Bakanı ve AB Yüksek Temsilcisi, Avrupalı 3 ülke ve P5+1 grubunda yer alan diğer 3 ülke ile birlikte, 26 Mart – 2 Nisan tarihleri boyunca İsviçre'de görüşmelerde bulunduk.
2013 yılında anlaştığımız gibi, İran'ın sadece barışçıl amaçlar için kullanacağı nükleer çalışmalar için güvence sağlanması ve tüm yaptırımların kaldırılması için bir çözüme ulaşmak için çaba gösterdik.
Bugün önemli bir adım atıık. Genel Ortak Çalışma Programı ile ilgili çözümlere ulaştık. Bu olay, tüm tarafların siyasi iradesi, iyi niyetleri ve ciddi çabarı ile gerçekleşmiştir. İzin verirseniz, tüm heyetlerden her zaman devam eden çabalarından dolayı teşekkür etmek istiyorum.
Bugün içerisinde ulaştığımız ve Ortak Çalışma Programı'nın temellerini oluşturan kararlar, büyük önem taşımaktadır. Artık yenşden genel anlaşma ve taslaklarının yazımına bu günler içerisinde ulaştığımız çözüm yöntemlerinin yardımı ile başlayabiliriz.
İran'ın barışçıl nükleer programının devam etmesi ile birlikte, bu çalışmalar belirli zamanlarda farklı düzeyler ve zenginleştirme kapsitesi ile sınırlandırılacaktır ve Natanz, İran'ın tek zenginleştirme merkezi olacaktır. İran'daki zenginleştirme gelişimi ve araştırmaları ise belirli bir süreç listesi çerçevesinde gerçekleşecektir.
Fordo, bir zenginleştirme merkezinden, bir nükleer, fizik ve teknoloji merkezine dönüşecektir. Bu merkezde, anlaşma çerçevesindeki araştırma ve gelişim alanlarındaki uluslararası işbirliklerine devam edilecektir. Fordo'da parçalanabilir fisiller yer almayacaktır.
Erak'ta bulunan ağır su tesisleri, uluslararası işbirlikleri ile silah üretimi amaçlı Polotonyom üretimini engelleyecek şekilde, yeniden tasarlanıcak ve yapılandırılacaktır. Yeniden işleme çalışmaları gerçekleşmeyecek ve kullanılan yakıtlar ihrac edilecektir.
İlhaki protokollerin gönüllü uygulanımı ve Ortak Çalışma Programı'nın 3.1 numaralı reformunu ile ilgili gözetimler uygulanması için anlaşmalara varılmıştır. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu, modern gözetim teknolojilerinden yararlanacaktırk ve geçmişte ve günümüzdeki konuların aydınlanması için anlaşmaya varılan yetkilerinden daha fazlasından yararlanabilecektir.
İran, Nükleer Santraller ve Araştırma Reaktörlerinin yapımını içeren Barışçıl Nükleer Enerji alanındaki uluslararası işbirliklerine katılacaktır. Önemli bir diğer konu ise, önlem ve nükleer güvenlik alanındaki işbirlikleri olacaktır.
Avrupa Birliği, Nükleer program ile ilgili finansal ve ekonomik yaptırımlarına son verecektir ve Amerika da Nükleer program ile ilgili ikinci düzeydeki finansal ve ekonomik yaptırımlarına, İran'ın UAEK tarafından doğrulanan sorumlulukları ile aynı süre içerisinde son verecektir.
Birleşmiş Millerler Güvenlik Konseyi tarafından, Ortak Çalışma Programı'nın vurgulandığı bir kararnae yayımlayacak ve önceki diğer tüm kararnameler iptal olacaktır ve belirli bazı kısıtlayıcı çalışamalr, anlaşma süreci çerçevesindeki süreçte göz önüne alınacaktır.
Bizler, gelecek haftalar ve aylarda, anlaşma yazımı ve teknil detaylar ile ilgili, siyasi ve uzmanlık düzeylerinde görüşmelerde bulunacağız. Bizler, Temmuz ayına kadar çabaların sonuca ulaşması için kendimizi zorunlu tutuyoruz. İsviçre devletine, bu müzakerelerin ev sahipliğinde gösterdiği cömertçe detseklerinden dolayı teşekkürlerimizi sunuyoruz. Ayrıca bu süreç içerisinde bize eşlik eden gaztecilere teşekkür ediyoruz.
İran Savunma Bakanı Dehkan: İran Tüm Durumlarda Düşmanlar Tarafından Gerçekleşebilecek Her Türlü Saldırıya Yanıt Verecek Güce Sahiptir.
General Dehkan: ABD Savunma Bakanı ‘‘Ashton Carter’’ eğer ABD’nin geçmişte bölgede ve dünyadaki yenilgilerine bakmış olsaydı böyle yersiz şeyler söylemezdi.
İran Devrim Muhafızları Komutanlarından ve İran Savunma Bakanı General Hüseyin Dehkan, Amerika Savunma Bakanı’nın açıklamaları karşısında, İran İslam Cumhuriyeti her zaman ve mekânda ve türlü şartlarda, düşman tarafından gelebilecek her türlü saldırıya, teorik olarak değil pratik olarak anında cevap verecek güçtedir dedi.
ABD Savunma Bakanı, önceki gün yaptığı açıklamada, nükleer müzakerelerde anlaşmaya varılmaması halinde, askeri seçeneğin masada kalacağını söylemişti.
General Dehkan, bu tür içi boş safsataların her daim ABD’li yetkililer tarafından yapıldığını ancak propaganda amacı taşıdığını söyledi.
General Dehkan, ABD’li yetkililerin açıklamalarının İran ile P5+1 ülkeleri arasında yürütülen ve çok hassas bir merhaleye gelinen nükleer müzakereler öncesinde yapılmasının, İran’a karşı uygulamaya çalıştıkları baskının göstergesi olduğunu vurguladı.
İran Savunma Bakanı, ABD’li meslektaşının ''Alzheimer'' hastalaığından kurtularak Amerika’nın geçmişte bölge ve dünya çapındaki yenilgilerine göz atarak böylesine tutarsız açıklamalardan uzak durması tavsiyesinde bulundu.
İran: Irak Halkı Sünnisiyle, Şiisiyle Hiçbir Fedakarlıktan Kaçınmayarak Tikrit’i Kurtarmıştır.
İran dışişleri bakanlığı sözcüsü Merziye Efhem, Irak’ın Selahaddin eyaletinde Irak ordusu, halk ve aşiret birliklerinin Tikrit ve eyaletin önemli bölgelerini tekfirci teröristlerin işgalinden kurtarmaları vesilesiyle Irak halkı ve hükümetini tebrik etti.
Merziye Efhem, Tikrit’in Irak ordusu, halk güçleri ve aşiret güçleri tarafından teröristlerin işgalinden kurtarılmasında Irak halkının, Sünnisiyle, Şiisiyle hiçbir fedakarlıktan kaçınmadıklarını belirterek Irak halkının bu birlik ve beraberliğinin de takdire şayan olduğunu belirtti ve Irak halkının bu kararlılığının yakın zamanda diğer bölgelerin de teröristlerin işgalinden kurtarılmasının habercisi olacağı temennisini dile getirdi.
İran dışişleri bakanlığı sözcüsü, İran’ın, Irak hükümeti ve halkına, teröristlerle mücadelesinde hiçbir şart koşmaksızın yardım ettiğini ve yardımını da sürdürdüğünü belirterek, bölge ülkeleri ve halklarının da, Irak halkının teröristlerle mücadelesinde sorumlu bir şekilde tutum sergilemeleri gerektiği ve Irak halkının destekçisi olması çağrısında bulundu.
Irak başbakanı Haydar el’İbadi, dün yaptığı açıklamada, Tikrit kentinin tamamen teröristlerin işgalinden kurtarıldığını bildirmiş ve Irak bayrağının bu kentte göndere çekildiğini bildirmişti.