
کارگر
İslamî Cihad: İslami İran, İslam Ümmetinin Mihveridir
Filistin İslamî Cihad Hareketi Tahran Temsilcisi Dr. Nasır Ebu Şerif, İran'ın İslam ümmetinin mihveri olduğunu vurgulayarak, “Eğer bir gün İslamî İran bir saldırıya maruz kalırsa İslamî mukavemet hareketleri vazifeleri gereği İran'ı kesinlikle destekleyeceklerdir” diye konuştu.
İran'ı İslam ümmetinin dışında göstermeye çalışanlar olduğunu kaydeden Dr. Ebu Şerif “İslam Cumhuriyeti ümmetin mihveridir” dedi.
Kum Masumiye Medresesi'nde düzenlenen İslam İnkılâbı: Mevcut ve Muhtemel Tehlikeler Oturumu'nda konuşan Dr. Nasır Ebu Şerif, mazlum Filistin halkına verdiği destekten ötürü İran İslam Cumhuriyeti'ne teşekkür ederek başladığı konuşmasında Siyonist rejimin son Gazze saldırısına ve mukavemetin zaferine değindi.
İran'ın desteği olmadan zafer kazanamazdık
“İran İslam Cumhuriyeti son saldırıda esaslı ve belirleyici bir rol üstlendi” diye konuşan Dr. Ebu Şerif, dünya kamuoyunun Siyonist rejimin Gazze'de işlediği katliama sessiz kaldığını hatırlatarak şunları kaydetti: “Türkiye ve Katar gibi birçok ülke kazanılan son zaferde İran İslam Cumhuriyeti'nin rolünü görmezden gelmeye çalışsa da mukavemet hareketleri İran olmadan bu zaferin ve izzetin kazanılamayacağını açık bir dille ifade ettiler.”
Dr. Ebu Şerif, “İslamî Cihad Hareketi İran'ın Gazze halkının zaferinde esaslı bir rol oynadığını resmen açıklamıştır ve açıklamaktadır. İslam Cumhuriyeti'nin maddî ve manevî destekleri olmasaydı Filistin halkına zafer nasip olmazdı” dedi.
İran'ı kesinlikle destekleriz
İran'ın bölgedeki mukavemet hareketlerinin yardımcısı ve yoldaşı olduğunu vurgulayan Dr. Ebu Şerif, İran'la anlaşmalı olduklarını ifade etti ve “Eğer bir gün İslamî İran bir saldırıya maruz kalırsa İslamî mukavemet hareketleri vazifeleri gereği İran'ı kesinlikle destekleyeceklerdir” diye konuştu.
Ebu Şerif konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ne yazık ki bazı ülkeler İran'ı İslam ümmetinden uzaklaştırmak için çaba gösteriyor. Oysaki biz İslam Cumhuriyeti'nin İslam ümmetinin temel parçası ve mihveri olduğuna inanıyoruz. İran'ı İslam ülkelerinden ve İslam ümmetinden ayırmaya çalışan her türlü girişim engellenmelidir.”
Batılı ülkelerin ve onlara tabi Müslüman ülkelerin İran İslam Cumhuriyeti'ni düşman olarak nitelemesine değinen Dr. Ebu Şerif, “Bu ülkeler Siyonist rejimin düşmanlığının üzerini örtmek istiyorlar. Fakat Müslümanlar uyanmıştır ve böylesi komploların tuzağına düşmeyeceklerdir” dedi.
Ortadoğu'daki İslamî uyanış dalgasına da değinen Dr. Ebu Şerif şöyle konuştu: “İslamî uyanış yüz elli yıl önce başlamıştır ancak İslam İnkılâbı'nın zafer kazanmasıyla yeni bir aşamaya girmiştir ve süreç hızlanmıştır. İslam İnkılâbı, etkisinden ötürü Arapların çok yönlü düşmanlıklarına maruz kalmıştır. Nitekim bugünkü İslamî uyanış bölge ülkelerinde hızla yayılmakta ve Amerika ile İsrail'in işini güçleştirmektedir.”
Siyonist rejim dize geldi
Filistinli mücahid Dr. Ebu Şerif, “Gazze şeridi yıllardan beri kuşatma altındadır ve halk, savaş imkânlarından yoksundur. Ancak mukavemet bugün kendisini öyle bir donatmıştır ki son savaşta sadece sekiz günde düşmanı dize getirmeyi başarmıştır” diye konuştu.
Dr. Ebu Şerif, “Mukavemetin, Siyonist rejimin stratejik bölgelerine yönelik saldırısı öyle bir noktaya varmıştır ki bu rejimin başbakanı ve üç milyon halkı sığınaklara kaçmak zorunda kalmıştır” dedi.
Siyonist rejimin kendisini hiçbir zaman bugünkü kadar tehlikede hissetmediğini ifade eden Dr. Ebu Şerif şöyle konuştu: “Siyonist rejim mukavemet hareketlerini İran'ın gücü olarak görüyor. Bu yüzden de İran'a saldıracağına dair haberler çıkararak psikolojik savaş yürütüyor. Kendi halkını ikna edebilmek için de önce Gazze'ye saldırdı. Niçin? Çünkü onlar Gazze'yi İran'ın sınırı ve mukavemet hareketlerini İslam Cumhuriyeti'nin gücü olarak görüyorlar.”
Siyonist rejime asla boyun eğmeyeceğiz!
Filistin İslamî Cihad Hareketi Tahran Temsilcisi Dr. Nasır Ebu Şerif, “Kimileri İsrail ile uzlaşı planı hazırlama peşinde. Biz şunu söylüyoruz: Filistin halkının haklarının kaybına sebep olacak her türlü siyasî girişime muhalefet edeceğiz” diye konuştu.
Dr. Ebu Şerif konuşmasının sonunda, “İsrail'in Filistin topraklarında yeri yoktur. Denizden karaya bütün Filistin toprakları Filistinlilere aittir. Bu Filistin halkının ve bütün özgür düşünceli insanların sözüdür. Biz sözümüzün arkasında duracağız” dedi.
Havza Haber Ajansı-medyaşafak
''İmam Hamanei'nin nükleer silah konusundaki fetvası bizim için en yüce talimattır"
Mihmanperest, düzenlediği haftalık olağan basın toplantısında, ülkesinin nükleer silahlara dair görüş ve politikalarını açıkladı.
"İslami İran, kitle imha silahlarının kullanımına karşı olduğunu defalarca ilan etmiştir" diyen Mihmanperest, Ortadoğu’nun nükleer silahlardan arındırılmasını isteyen ilk ülke olduklarını söyledi.
Mihmanperest, "Nükleer silahlara sahip ülkeler, yasaları ihlal ediyor. Bir an önce, nükleer silahlardan arınmaya dair taahhütlerine uymalılar" diye konuştu.
İmam Hamanei’nin, "Nükleer silahların üretilmesi, bulundurulması ve kullanılması haramdır" şeklindeki fetvasının kendileri için bağlayıcılığına dikkati çeken Mihmanperest, "Bu fetva bizim için en yüce talimattır" dedi.
Mihmanperest, nükleer enerji çalışmalarının bu fetva temelinde yürütüldüğünü ifade etti.
Bazı ülkelerin, dini içerikli olduğundan fetvanın devlet için resmi bir bağlayıcılığı olamayacağı yönündeki görüşlerini değerlendiren Mihmanperest, "İslami İran, bu önemli fetvanın uluslararası bir belge olarak kaydedilmesi için BM’ye başvurmaya hazır" ifadesini kullandı.
ajanslar
Tüğgeneral Purdestan: “Düşman gücünü iyi analiz etmişiz”
Elektronik savaştaki sihalı kuvvetlerin tedbirlerini anlatan İran İslam Cumhuriyeti Ordusu Kara Kuvvetleri Komutanı, Fars Körfezi, Afganistan ve diğer savaşlardaki düşman gücünü iyi analiz ettiklerini söyledi.
Haberleşme ve elektronik savaş şehitlerini anma töreni çerçevesinde gazetecilerin sorularına cevap veren İran İslam Cumhuriyeti Ordusu Kara Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Ahmed Rıza Purdestan, yeniden yapılandırılan Zülfikar tankın devrim yıldönümünde tanıtılacağının haberini verirken bu tankın seri üretimi başlayacağını bildirdi.
Haberleşme ve elektronikin gelecek savaşlardaki önemli konumuna işaret eden Tuğgeneral Purdestan, savaş ortamı düşman tarafından elektronik parazitle yüzde yüz düzeye ulaştığı takdirde İran’ın askeri elektronik uzmanları o parzitleri tamamen yok edeceğini, böylece füze ve komuta birlikleri görevini yerine getirebileceğini, bu ise İran silahlı kuvvetlerinin gücünden kaynaklandığını belirtti.
Fars Körfezi, Afganistan ve diğer savaşlarda düşmanı iyi analiz ettiklerini ve onların gücüne vakıf olduklarını dile getiren İran İslam Cumhuriyeti Ordusu Kara Kuvvetleri Komutanı, silahlarını yüzey ve alçak irtifada savunmaya yönelik dizayn ettiklerini ve düşmana kuvvetli bir şekilde cevap verebilecek güçte olduklarının altını çizdi.
İran'da bilim ve teknolojide gözalıcı şekilde ilerleme sağlandı
İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, İran'da bilim ve teknolojide ciddi bir ilerlemenin olduğunu ve bu gerçeğin zaten herkes tarafından da görüldüğünü söyledi.
Tahran'da Razi Tıp Kongresi'nde konuşan Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, İran milletinin başta tıp olmak üzere bilim ve teknolojide geçmişle mukayese edilmeyecek kadar ilerlediğini belirterek, İran'ın artık dünyada kendinden bilim ve teknolojideki ilerlemeleriyle tanınır hale geldiğini ve bu gerçekten dolayı da düşmanların İran'a yönelik baskı ve tehditlerini arttırdığını ama düşmanların bu gibi komplolarının İran İslam Cumhuriyeti'nin bilimdeki ilerlemesini asla önleyemeyeceğini söyledi.
İran'ın yüzyıllarca öncesinden beri bilimde kendinden bahsettirdiğine dikkat çeken cumhurbaşkanı Ahmedinejad, İran'ın, milletlerin hizmetinde olacak her türlü ilerleme ve kalkınmayla gurur duyduğunu zira insanlığa hizmetin, dünyada barış ve güvenlik getireceğine inandığını ve İran'ın da bugün bu inançla hareket ettiğini ve ilimde elde ettiği tecrübeleri diğer milletlerin hizmetinde kullanılmasına da hazır olduğunu bildirdi.
İran cumhurbaşkanı İran'ın son olarak 30 kadar yeni ilaç ürettiğini ve bunların 1 ay sonra tanıtılacağını belirterek, İran'ın ilaç sanayinde geldiği noktanın gerçekte gelişmiş ülkelerle neredeyse mukayese edilebilir düzeyde olduğunu hatırlatarak, İran'ın başta tıp olmak üzere insan sağlığını ilgilendiren bütün alanlara çok büyük önem verdiğini ve bu durumuyla da zaten sürekli olarak dünyanın gündeminde olduğunu ifade etti.
Ahmedinejad geleneksel tıpla tedavinin de insanlığın hizmetine sunulmasında önem verilmesine vurgu yaparak İran'ın insanlığın hizmetinde yeni buluşlar için hizmet ederken zorba güçlerin insanlığı ortadan kaldırmak için mikrobik silahlar üretmelerini de kınadı
Hiç bir unsur İran-Türkiye’nin ilişkilerini geriye itemez
İran İslam Cumhuriyeti’nin Türkiye büyükelçisi, hiçbir unsurun İran-Türkiye’nin ilişkilerini geriye itemeyeceğini ifade ederek, iki ülke arasındaki ticaret hacmin 100 milyar dolara ulaşması gerektiğini söyledi.
Batının İran aleyhinde uyguladığı yaptırımlar dolaysıyla İran ve Türkiye’nin ilişkileri etkilenip etkilenmediği Mehr haber ajansına muhabirine verdiği ropörtajda cevap veren İran İslam Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçisi Bahman Hüseyinpur, İran ve Türkiye’nin ticaret ilişkiler düzeyinin düşmesini isteyen Batılı ülkeler bu doğrultuda baskı uyguladığını ifade etti.
Bahman Hüseyinpur, iki ülke arasındaki ilişkiler zeminine ve diyaloglara işaret ederek, bu yılda ilk kez ticaret hacmin 21 milyar dolara yükseldiğini ve detayları dile getirildiğinde düşman uyanacağını söyledi.
Başta Amerika olmak üzere Batılı ülkeler tarafından yapılan baskılara rağmen ticaret hacmin yükseldiğini ve düşmanlar dolaysıyla detaylarını anlatmanın mümkün olmadığını belirten büyükelçi Hüseyinpur, düşmanın İran-Türkiye ilişkiler yollarını kapatmak peşinde olduğunun altını çizdi.
İran İslam Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçisi, hiçbir unsurun İran-Türkiye’nin ilişkilerini geriye itemeyeceğini ifade ederek, iki ülke arasındaki ticaret hacmin 100 milyar dolara ulaşması gerektiğini söyledi.
İki ülke medyasının bilgili veya bilgisiz olarak ortamı germek istediğini, buna rağmen iki ülke yetkililerinin çabaları dolaysıyla ilişkiler devam ettiğini, çeşitli heyetler iki ülke arasında gidip geldiğini dile getiren Hüseyinpur, Suriye meselesi bile İran ve Türkiye ilişkilerini zedelemeyeceğini kaydetti.
Şia- Sünni Birliği Düşmanların Umudunu Kırıyor
Kum İslami İlimler Merkezi taklit merciilerinden biri, Şia ve Sünni müslümanlar arasında birlik ve dayanışmanın sağlanmasının, İslam düşmanlarının umutsuzluğa kapılmasına neden olduğunu bildirdi.
İran devlet televizyonun haberine göre, Kum İslami İlimler merkezi taklit merciilerinden Ayetullah Hüseyin Nuri Hemedani, İran'ın güneyinde yer alan Buşehr eyaleti din alimlerinden bir gruba hitaben yaptığı konuşmada, masum imamlar ve din alimlerinin her zaman tefrikacı komplolar karşısında müslümanlar arasında birlik ve vahdete vurgu yaptıklarını hatırlatarak Şia ve Sünni müslümanlar arasında birlik ve dayanışmanın olmasının İslam düşmanlarını umutsuzluğa kaptırdığını söyledi.
Ayetullah Hemedani konuşmasının bir başka bölümünde ise İslam İnkılabı ardından Şii müslümanların dikta yönetimler karşısında elde ettikleri üstün kudrete de temas ederek, "müstekbirlik ve dikta yönetimler liderleri İslam İnkılabının zaferiyle birlikte kendilerini tehlikede gördü ve bunun için de İran'a karşı 8 yıllık savaş başlatarak, bu büyük hareketi yok etmeye çalıştılar. Ancak bu yolda ağır bir yenilgi aldılar" dedi.
Fransa’nın Mali’ye askeri müdahelesine İran tepkisi
Fransa’nın Mali’ye askeri müdahelesini değerlendiren İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, müslüman bir ülke olan Mali sorunları kökten çözülmesi gerektiğini söyledi.
Mehr haber ajansının bildirdiğine göre, Fransa’nın Mali’ye askeri müdahelesini değerlendiren İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ramin Mihmanperest, İran İslam Cumhuriyeti’nin, binlerce insanın bölgede evsiz kalmasından üzüntü yaşadığını ifade etti.
Mihmanperest, Afrika bölgesindeki sorunların istişare edilerek işbirliği tutumuyla kökten çözülmesi gerektiğini konuşmasına ekledi.
İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, İran İslam Cumhuriyeti’nin Mali sorunlarının çözülmesi için her çeşit işbiliğine hazır olduğunu bildirdi.
Abdullahiyan: "Türkiye planının yüzde 70’i İran planıyla uyuşuyor"
Suriye Cumhurbaşkanı’nın planını olumlu olarak değerlendiren İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakan Yardımcısı, Türkiye’nin sunduğu Suriye planının yüzde 70’i İran planıyla uyuştuğunu söyledi.
Mehr haber ajansının bildirdiğine göre, İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad’ın planına destek vermenin zaruri olduğunu ifade ederek, Suriye'deki mevcut durum devam edecek veya bir siyasi çözüm bulunacaktır"dedi.
Beşşar Esad’ın bu girişimi bölgsel ve uluslararası desteğe ihtiyacı olduğunu dile getiren Abdullahiyan, planın Suriye’ye nisbeten istikrar ve güvenlik getireceğini belirtti.
Esad’ın sunduğu planda yeni anayasaya esas olarak yeni bir devletin oluşumu önemli bir nokta olduğunu değerlendiren İran Dışişleri Bakan Yardımcısı, üç aşaması olan bu planın Suriye’deki terörist eylemleri durdurabileceğinin altını çizdi.
Hüseyin Emir Abdullahiyan, geçtiğimiz günlerde Tahran’ı ziyaret eden Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Faysal Mikdat ile Esad planını incelediklerinin bilgisini vererek, bu siyasi planın Suriye geleceğini kapsayabileceğini söyledi.
İran ve Türkiye’nin Suriye konusunda devamlı istişarede olduklarını dile getiren Abdullahiyan, iki ülkenin ilişkileri stratejik olmasına karşın Suriye konusundaki görüşleri ayrılığı olduğunu konuşmasına ekledi.
Abdullahiyan, Suriye krizi konusunda öneri sunan Türkiye planının yüzde 70’i İran planıyla uyuştuğunu söyleyerek, Türkiye ve Katar’ın, Suriye’de şiddetin başladığı günden itibaren Esad’ın gitmesini istediklerini hatırlattı.
Abdulahiyan, bazı çevrelerim Esad'ın yeniden seçilmesini endişe duyduklarını kaydetti.
General Süleymani: "Düşmanları hüsrana uğratmalıyız"
İran İslam Cumhuriuyeti Devrim Muhafızları Kudüs Kuvvetleri Komutanı, İran devrimin İslami ayaklanmarın kaynağı olduğunu ifade ederek, devrimi koruyarak düşmanları hüsrana uğratmak gerektiğini kaydetti.
Mehr haber ajansı muhabirinin bildirdiğine göre, Cumartesi akşamı konuşan Genral Süleymani, İslam askerleri canlarını ortaya koyarak ve çaba göstererek devrimi ve İslami vatanı koruduklarını ifade etti.
General Süleymanı, İslam düzeni ve devrimi korumak yolunda aşiretlerin unutılmayan fedakarlıklarına işaret ederek, rehmetli İmam Humeyni’nin ülke için büyük bir nimet olduğunun altını çizdi.
Halk ve devrimin rahmetli İmam Hümeyni’ye borçlu olduğunu belirten Kudüs Kuvvetleri Komutanı, düzen ve devrim ilkelerini yaşatarak şehitler yolunu devam etmek gerektiğini dile getirdi.
Süleymani, İran devrimin İslami ayaklanmların kaynağı olduğunu ifade ederek ve bu devrimin dünya çapında eşsiz olduğunu hatırlatarak devrimin sonuca ulaşması için pek çok fedakarlıklar yapıldığına dikkat çekti.
Süleymani, devrimi koruyarak düşmanları hüsrana uğratmak gerektiğini konuşmasına ekledi.
Türkiye’ye günlük 31.5 milyon metreküp doğalgaz ihraç ediyoruz
İran Milli Gaz Şirketi Sözcüsü, günlük 35 milyon metreküp doğalgaz İran’dan ihraç veya Suap yapıldığını ifade ederek, Türkiye’ye günlük 31.5 milyon metreküp doğalgaz ihraç edildiğini bildirdi.
İran’ın en son doğalgaz ihracatı ve Suap’ı hakkında Mehr haber ajasna konuşan İran Milli Gaz Şirketi Sözcüsü Macid Bucazadeh, kış mevsimi başladığı günden bugüne kadar Ermenistan ve Türkiye’ye yapılan doğalgaz ihracatı ve Nahçıvan’a yapılan doğalgaz Suapı’nda hiçbir sorun meydana gelmediğini ve akışlar sağlam bir şekilde devam ettiğini dile getirdi.
Bucazadeh, halihazırda İran’dan günlük 35 milyon metreküp doğalgaz ihraç veya Suap yapıldığını konuşmasına ekledi.
İran Milli Gaz Şirketi Sözcüsü, Türkiye’ye günlük 31.5 milyon metreküp doğalgaz ihaç edildiğini belirterek, mevcut taşıma hatların kapsaitesine göre bu komşu ülkeye günlük doğalgaz ihracatı arttırılabileceğini kaydetti.