Displaying items by tag: Tel Aviv

Cuma, 22 May 2015 18:34

İsrail gibi tehdit etmeyiz, vururuz

Eğer İsrail yanlış bir adım atarsa Hayfa ve Tel Aviv’i yerle bir ederiz…


Katıldığı bir televizyon programında gündemi değerlendiren İmam Hamanei’nin Askeri Danışmanı ve Özel Yardımcısı Tümgeneral Seyit Yahya Safevi, ‘İsrail’in İran’a karşı askeri bir hamle düşünecek kadar ahmak olduğunu sanmıyorum’ dedi. Tümgeneral Safevi sözlerine şöyle devam etti;

“İsrail, İran ve Hizbullah’ın sahip olduğu gücü çok iyi biliyor. 33 gün savaşında Hizbullah’a karşı ve 50 günlük saldırılar sonrasında Gazze halkına karşı yenilgiden başka hiçbir şey elde etmeyen İsrail, askeri alanda teknolojik gelişmelere imza atan İslam Cumhuriyeti’ne karşı savaş başlatacak kadar ebleh değildir.

Bundan iki yıl önce Hz. İmam Rıza’nın (a.s) türbesinde İslam İnkılabı Rehberi şöyle demişti; ‘Eğer İsrail yanlış bir adım atarsa Hayfa ve Tel Aviv’i yerle bir ederiz.’

Biz, İsrail gibi sloganik sözlerle tehdit etmeyiz. İran ve Hizbullah bu güce sahiptir. İsrail tarafından gerçekleştirilecek her hangi bir saldırı da Tel Aviv ve Hayfa’yı yerle bir edeceğimizi yineliyorum. Kendi içinde büyük sorunlar yaşayan İsrail, kendisinden kat kat güçlü olan İran’la güreşmeyi göze alamaz.

Bugün Hizbullah’ın elinde bulunan 80 binden fazla füze en ufak bir yanlışta Tel Aviv ve Hayfa’ya fırlatılmak üzere İsrail yanı başında hazır bekliyor. Bu nedenle İsrail’in bize karşı askeri bir operasyon girişiminde bulunma ihtimalini zayıf görüyorum. Çünkü vereceğimiz yıkıcı cevabı çok iyi biliyorlar.

2001 yılında Afganistan’a ve 2003 yılında Irak’a yapılan askeri müdahaleler bölgenin istikrarını kaybetmesine sebep oldu. IŞİD ve El Nusra gibi terör grupları kendilerine yaratılan meydan da boy göstermeye başladı. CIA ve Mossad gibi istihbarat örgüleri ve bazı ahmak ülkeler petrol ve doğalgazdan elde ettikleri milyon dolarları Suriye, Irak, Afganistan vb. ülkelerde bu örgütleri beslemek için harcadılar.  Bölgedeki terörizmin kaynağı Amerika, müttefikleri ve onlarla istihbarat paylaşımında bulunarak teröristleri silahlandıran ülkelerdir. Bugün bile bu ülkeler terörizmi destekleyerek bölgedeki istikrarsızlığı İran sınırlarına taşımak istiyor.

İslam İnkılâbı Rehberi, terörün İran sınırlarına taşınması durumunda Amerika ve müttefiklerine vereceğimiz cevabın çok ağır olacağı konusunda ABD ve İsrail’i açık bir dille uyardı. Pentagon’a ait internet sitesi aleni bir şekilde 25 bin muhalifin Türkiye ve Ürdün’de eğitilerek Suriye’ye savaş gönderileceğini yazmış. Ve şu ana kadar 500 silahlı muhalif sınırlardan geçerek Suriye’ye giriş yapmış.

 

Amerika’nın Irak’taki IŞİD üyelerine havadan silah yardımı yapıtığına kaç kez şahit olduk. IŞİD aleyhine kurulan koalisyon sadece silah yardımı yapmakla kalmıyor hatta IŞİD’in üst düzey yetkililerini ve komutanlarını savaş meydanından çekip kurtarıyor.

Amerika ‘Yeni Ortadoğu’  ya da ‘Büyük Ortadoğu’ projesinin hayata geçirilmesi için bölgeyi kaosa sürüklemeye devam ediyor. Bu projenin hayata geçirilmesi için de bölgedeki ülkelerin parçalara bölünmesi gerekir. Amerika, bazı Arap ülkeleri eliyle bölgede vekâlet savaşları yürütüyor. Bölgenin kaosa sürüklenmesinin bir diğer nedeni silah pazarını yeniden canlandırmaktır.

Bölgedeki İslami Uyanışı önlemek isteyen, Ortadoğu’nun petrol başta olmak üzere doğal zenginliklerini egemenliği altına almak isteyen, silah pazarında kendine daha büyük stant kurmak isteyen batı ülkeleri için milyonlarca masum insanın öldürülmesinin hiçbir önemi yok. Olayı özetleyecek en güzel cümle; Batı, Müslümanların kendi paralarıyla Müslümanları katletmesine istiyor. Böylece hem İsrail’in güvenliği garanti altına almış olunacak hem de Amerika’nın bölgedeki planları aksamadan işleyecek.

IŞİD’in bölgede Müslümanlar aleyhine işlediği cinayet insanın sabır ve tahammülünü zorlayacak türden. Ancak Yemen, Suriye, Irak, Bahreyn ve daha birçok ülkedeki kahraman insanlar terörizmin karşısında eğilmeden durmaya devam ediyor. Terörizmle mücadele etmenin yolarından biri bölgedeki ülkelerin işbirliği yapmasıdır. Eğer ülke yöneticileri terörizme karşı ortak hareket etme kararı alırsa Fars Körfezi’nde bulunan ülkelerin ve halkların güvenliği sağlanmış olur.

ABD’nin Irak’ı bölümlere ayırma hamlesi kabul edilemez. Iraklı yetkililer, parlamento üyeleri ve Irak’taki dini merciler bu karar karşısında tepkilerini ortaya koymuş ve böyle bir şeyi kabul etmeyeceklerinin altını çizmiştir. İslam Cumhuriyeti, bu konuda Irak’ın yanında olmaya ve Irak’ın bütünlüğünün korunması için gerekli her türlü desteği vermeye devam edecektir.”

Published in Rapor

İsrail’deki Etiyopya asıllı Yahudilere karşı “ırkçı uygulamaları” protesto eden binlerce kişi, başkent Tel Aviv’de gösteri yaptı. İsrail polisi gösteriye ses bombası ve gazla müdahale etti. Olaylarda 23’ü polis 46 kişi yaralandı.

 

Al Jazeera Türk’ün haberine göre, İsrail’de Etiyopya asıllı bir İsrail askerinin, polis tarafından dövülme görüntülerine tepkiler büyüyor.  Irkçı uygulamaları protesto eden binlerce Etiyopya Yahudisi, perşembe akşamı Kudüs’te düzenledikleri eylemin ardından, dün de Tel Aviv’deki Azrieli Kulesi önünde gösteri yaptı. Slogan atarak hükümet binalarının olduğu Ayalon yoluna kadar yürüyen kalabalık, “şiddete bulaşan polisler hapsedilmeli” çağrısında bulundu.

İsrail vatandaşı Etiyopya asıllı Yahudiler, şehirdeki bazı ana yolları trafiğe kapatarak,“siyah değil, beyaz değil, hepimiz insanız”, “Irkçılığa ve ayrımcılığa hayır” ve ““Artık söz değil eylem istiyoruz” sloganları attı. Bazı İsrailli aktivistler de eyleme destek verdi. Göstericilerin, polis şiddetini ve kelepçeli tutuklamaları simgelemek üzere ellerini başlarının üzerinde çapraz şekilde bağladığı gözlendi. 

Rabin Meydanı’na yürüyen protestocularla polis arasında gerginlik çıkınca İsrail polisi biber gazı ve ses bombasıyla müdahale etti.

Olaylarda 23’ü polis toplam 46 kişi yaralandı, 26 eylemci ise gözaltına alındı.

Kudüs’te perşembe akşamı ırkçılık karşıtı protesto düzenleyen binlerce Etiyopyalı Yahudiye, İsrail güçleri ses bombası, göz yaşartıcı gaz ve TOMA’larla müdahale etmişti. Protestocuların taş ve pet şişelerle karşılık vermesi üzerine 2 polis ve 12 gösterici yaralanmıştı.

 

ARAP MİLLETVEKİLLERİNDEN EYLEME DESTEK

Öte yandan gösteriye İsrail meclisindeki Birleşik Arap Listesi Başkanı Eymen Avde, Siyonist Birlik milletvekili Stav Shaffir, Etiyopya asıllı ilk kadın milletvekili olan Pnina Tamano-Shata ve bazı diğer siyasetçiler de katıldı.

Tamano-Shata, İsrail’in Kanal 2 televizyonuna yaptığı açıklamada, İsrail’de yetişen genç Etiyopyalı kuşağın haklı olarak eşit imkanlar talep ettiğini söyledi. Tamano-Shata, “(Etiyopya asıllı Yahudiler) genç yaşlardan itibaren ayrımcılığa maruz kalmaktan bıktılar” ifadesini kullandı.

 

“TÜM İDDİALAR ARAŞTIRILACAK”

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Etiyopya Yahudilerine yönelik ırkçılık yapıldığı gerekçesiyle gösteri yapanlara “sükunetin ve düzenin yeniden tesis edilmesi” çağrısında bulundu.

Netanyahu, Etiyopya asıllı bir İsrail askerinin polis tarafından dövülme görüntülerinin ortaya çıkmasının ardından yaşanan protesto gösterileriyle ilgili yazılı açıklama yaptı.

Kamu Güvenliği Bakanı Yitzhak Aharonovitch ile görüştükten sonra “sükunetin ve düzenin yeniden tesis edilmesi” çağrısında bulunan Netanyahu, “Tüm iddialar araştırılacaktır ancak şiddete ve bu şekildeki kargaşalara yer yoktur” ifadesini kullandı.

Netanyahu’nun bugün Etiyopya Yahudi toplumu temsilcileri ve polis şiddetine maruz kalan Etiyopya asıllı İsrail askeri Damas Pakada ile görüşeceği öğrenildi.

İSRAİL’İN ÖTEKİ YAHUDİLERİ: FALAŞALAR

Beta İsrael bugün birçoğunun İsrail’de yaşadığı Etiyopyalı Yahudiler’in adıdır. Falaşalar olarak da bilinen bu topluluk, Falaşa kelimesinin Amhara dilinde “yaban” anlamına gelmesinden dolayı kendilerini İsrail Evi (Beta İsrael) olarak adlandırıyor. 

Beta İsrael cemaatinin yüzde 85’i 120.000 kişilik nüfusuyla İsrail’de yaşıyor. İsrail hükûmetince hayata geçirilen 1984’deki Musa Operasyonu ve 1991’deki Süleyman Operasyonu ile on binlerce Etiyopyalı Yahudi İsrail’e getirtilerek Etiyopya’daki iç savaş ve kıtlıktan kurtarıldı.

İsrail Evi binlerce yıllık gecmişe sahip. Etiyopya’nın Gondar ve Tigre bölgelerinde Yahudi dünyasından habersiz olarak yaşadılar. İsrail Evi, Sorbonne Üniversitesi profesörü Joseph Halevi’nin 1862’de bölgeyi ziyaretiyle keşfedildi.

Falaşaların, İsrail’e taşınmaları seksenli yıllara dayanmasına rağmen hala entegrasyon sorunları yaşanıyor. Yapılan bir araştırmaya göre topluluğun yüzde 75’i İbranice yazamıyor, ve yaklaşık yarısı İbranice konuşamıyor.

Etiyopya’lı Yahudi gençlerin tamamı askerlik görevini yapmasına rağmen, işsizlik oranı İsrail ortalamasının 3 kat üstünde. Binin üzerinde aile İsrail’e getirildiklerinden bu yana aynı karavanlarda hayatlarını sürdürüyor.

Yahudilikleri ile ilgili bir aşağılanma ise evlilik alanında. İsrail’de seküler nikah olmadığından nikahlar hahamlıklar tarafından kıyılır. Bir Etiyopyalının evlenmeden önce (Yahudiliğini garantilemek için) sembolik bir ihtida törenine katılması gerekmektedir. Yüksek Mahkeme’nin bunun gerekli olmadığını belirtmesine rağmen, İsrail’de bunu pratik yaşamda karşılığı yoktur. 

Odatv

Published in Rapor
Salı, 24 Şubat 2015 03:06

10 dakikada Tel Aviv’i yok ederiz

İmam Hamanei’nin Devrim Muhafızları Ordusu’ndaki yüksek temsilcisi Hüccetülislam Mücteba Zülnur, “Siyonist rejim (İsrail) bir yanlış yaparsa on dakikadan kısa bir sürede Tel Aviv’i yok ederiz” dedi.

İran Radyo ve Devlet Televizyonu bünyesinde faaliyet gösteren Gazeteciler Kulübü’ne konuşan Hüccetülislam Zülnur, İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Liberman’ın İran’ın nükleer santrallerinin vurulmasına ilişkin açıklamalarını değerlendirdi.

‘O Füzenin Tozu Dumanı Bizim Topraklarımıza Ulaşmadan…’

Zülnur, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’yu, İran’ın nükleer tesislerine saldırı konusunda sadece konuşmakla eleştiren Liberman’a cevaben, şunları söyledi: “Siyonist rejim savaşı kazanacağına inanıyorsa eğer, bugünü yarına ertelemez, girişimde bulunurdu. Ancak buna güçleri yok. Onlar sadece korku salmaya çalışıyorlar ancak hiçbir şey yapamazlar. Siyonist rejim şansını denemek ister ve İran’a füze saldırısında bulunursa eğer, o füzenin tozu dumanı bizim topraklarımıza ulaşmadan önce bizim füzelerimiz 6-7 dakikada Tel Aviv’in kalbine ulaşarak Siyonist rejimi yok eder ve İmam’ın (Devrim Lideri Ayetullah Humeyni) emrini gerçekleştirilmiş olur.”

‘Siyonistler Korkak, Hamas ile Dahi Baş Edemediler’

Zülnur, “Siyonistler korkaklar. Hamas ile dahi baş edemediler” ifadesini kullanıp “Hamas ile Hizbullah’ın gücü İran’ın askeri gücünün küçük bir bölümüne eşit. İslami direnişle baş edemeyen Siyonistler, yerleşimcilerin moralini yükseltmek için bu tür açıklamalar yapıyorlar. Zira yerleşimcilerin ters göçü Siyonistlerin varlığını tehlikeye atıyor” değerlendirmesini yaptı.

İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Liberman, İsrail Televizyonu Kanal 2’nin haber bülteninde, İran’ın nükleer faaliyetleri konusunda Başbakan Netanyahu’yu sadece konuşmakla eleştirmiş, “Vuracaksan vur, konuşma” ifadesini kullanmıştı.

sputniknews.com

 

Published in Rapor